Niall: doğruluk mu ? cesaretlilik mi ?
- Cesaretlilik !
Kimsenin benim hakkımda birşeyler öğrenmesini istemiyordum. Şuan buradaki kimseyi tam olarak tanımıyorum. Onlara kendi hakkımda birşeyler anlatmak , sırlarımı paylaşmak istemediğim için cesaretlilik dedim. İnşallah pişman olmam...
Niall: Umm... Okuldaki ELF grubundan birinin üzerine kahve dökeceksin !!
- ELF grubu ?
Ellie kulağıma: Bugün koridorda karşılaştığımız çocuklar vardı ya ! İşte onların grubunun ismi!
- Nee !! Delirdin mi sen ? Bunu yapmıcam !
Niall ile Louis'in ortasında oturan kızıl saçlı kız: Zorundasın canım. Cesaretlilik demeden önce düşünecektin! Dedi ve pis pis sırıttı. O an kızın saçlarını yolmamak için kendimi zor tuttum.
Niall: Yarın yapacaksın Bella. Şimdiden hazırlansan iyi olur.
Sinirlenip oradan ayrıldım ve lavaboya gittim. Sinirden elim ayağım titriyordu. Elimi yüzümü yıkadım. Bu sırada Ellie yanıma geldi.
Ellie: İyi misin Bella ?
- Nasıl iyi olabilirim ya ! O saçma oyunu hiç oynamamam lazımdı! Dedim. Çok sinirliydim ve sinirli olduğum zaman gözüm hiç bir şey görmezdi. Her an Ellie'nin kalbini kırabilirdim. Bu yüzden hemen oradan uzaklaştım. DAHA İLK GÜNDEN BAŞIMA BUNLAR GELİYORSA KİM BİLİR BUNDAN SONRA NELER OLACAKTI!
ELLİE'NİN AĞIZINDAN......
Bu olanlar yüzünden kendimi suçluyordum. Onu oynaması için zorlayan bendim. Kızgın bir şekilde Niall'ın yanına gittim. Niall'ı Louis ve bir tane daha arkadaşıyla konuşurken buldum.
- Niall konuşmamız lazım!
Niall: Seni dinliyorum.
- Yalnız! Dedim üstüne basa basa.
Niall: Peki. Dedi ve oradan uzaklaştık.
- Ya sen ne yaptığının farkında mısın?!
Niall : Ne yapmış ben ya ! Dedi göz devirerek.
- Ya daha bugün sınıfımıza gelen bir kıza bu yapılır mı? Hem de o grubun ne kadar havalı ve kendini beğenmiş olduğunu bildiğin halde!!
Niall: Yapabileceğim birşey yok güzelim! Cesaretlilik demeden önce düşünecekti ! Dedi ve pis pis sırıttı.
- Sen ne zamandan beri böyle biri oldun ya !
Niall: Bundan sonra böyle güzelim ! Dedi ve gitti. OFFF!!! OFFFF!! Ne yapacaktım ben ! Daha doğrusu Bella ne yapacaktı!
*******
Bella'yı aramaya başladım ve kantinin masalarından birinde elleri çenesinde oturup dalgın dalgın etrafına baktığını gördüm. Yanına gittim ve yanındaki sandalyeye oturdum.
- Bella... Çok özür dilerim ben...
Bella sözümü keserek: Sorun değil! Yapıcam bunu!
- Ciddi misin?
Bella: Evet çok ciddiyim.
- Bak istemiyorsan yapmak zorunda değilsin. Bunu Niall'a söyleriz. Anlayışla karşılar. Yanii umarım...
Bella: Yapıcam dedim . Dedi gözlerimin içine bakarak.
BELLA'NIN AĞZINDAN
Okul çıkışı Ellie ile eve doğru yürüyorduk.
Ellie: Bak Bella, yeniden söylüyorum. Yapmak istemediğin birşeyi yapmak zorunda değilsin!
- Daha kaç kere daha söylemem gerekiyor. Ya.. pı...cam
Ellie: Peki sen öyle diyorsan.
Eve vardğımda evde kimse yoktu. Bende odama gittim. Çantamı yere fırlattım ve üzerime rahat şeyler geçirdim. Yatağıma uzanıp kulaklıkla Justin bieber confident'i dinlemeye başladım. Müzik dinlerken uyumuş olmalıyım annemin geldiğini duymamıştım bile. Uyanıp elimi yüzümü yıkadım ve mutfağa annemin yanına geldim.
- Anne neredeydin? Eve geldiğimde yoktun.
Annem: Markete gittim. Eksik olanları aldım. Oradan da anneannenlere uğradım.
- Hımm. Peki.
Moralim pek yoktu. Annemde bunu anlamış olacaktı ki bana solgun görünmemin nedenini sordu. Ufak bir yalanla annemi yatıştırdım. Annem kalkıp bana ve kendisine kahve yaptı. Ana kız oturup hem kahve içtik hem de dedikofu yaptık ... :) YARIN BÜYÜK GÜN....
İnşallah hikayemi beğeniyorsunuzdur. Bu benim ilk hikayem. Yanlışlarım varsa mazur görün :D :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY LİFE
RomanceANNESİNİN VE BABASININ BOŞANMALARI İLE BELLA VE ANNESİNİN YAŞADIKLARI ŞEHRİ ANILARINI ARKALARINDA BIRAKIP İNGİLTEREYE TAŞINMASI ÜZERİNE BELLA YENİ OKULLARINDA O BAŞ BELASI GRUPLA KARŞILAŞIR VE BAŞINA GELMEDİK KALMAZ...