- Daha bitmedi mi ? Dedim anneme. Sabahtan beri oturma odasının perdesine nakış yapmakla uğraşıyordu. Ben de ona yardım ediyorum ZORLA !! Gençken nakış kursuna gitmiş. Orada öğrenmiş. Şimdide tutturmuş perdeye nakış yapıcam. Annem beni öldürecek. Annem : Daha değil . Diye mırıldandı.
- Bu kadar zaman alan nedir annee ?!!! Sinirlenmiştim.
Annem: Düğmeler dedi perdeye yönelttiği dikkatini bozmadan. Duvarda asılı duran saate baktığımda yarım saattir burda anneme yardım ettiğimi gördüm. Zamanın ters yöne aktığını hissediyordum. Bugün okullar yok ve benim yaptığım şeye bak ! Yarım saat sonra Ellie 'yle buluşucam. Ben Ellie ve Alex lunaparka gideceğiz. Ama bu gidişle ben gidemeyeceğim.
- Anne ! Benim hazırlanmam lazım. Kızlarla lunaparka gidecektim. Unuttun mu ?
Annem : Yalnızca on düğme kaldı.
Ellerimi bıkkınlıkla kaldırıp annemin omuzuna koydum.
- Onları da bensiz halledersin artık. Dedim ve annemin birşey demesine izin vermeden odama fırladım. Gardrobumun başına geçtim. Balıkçı yaka süveterimi , üzerine siyah ceketimi giydim. Altına ise mini etek ve file çorap giydim. Ayakkabı olarakta uzun siyah botlarımı giydim. Saçımı düzleştirip salık bıraktım. Makyaj yapmayı pek sevdiğim söylenemez. Sadece eyeliner sürmekle yetindim. Kendime son bir kez aynadan baktığım sırada kapının çalındığını duydum. Koşarak kapıyı açmaya gittim. Gelen Ellie ve Alex'ti. İkisi de buluşma için gayet güzel giyinmişlerdi.
- Anne ben çıkıyorum ! Diye bağırıp annemi bilgilendirdim. Dışarı çıkıp kapıyı arkamdan kapattım.
- Selam kızlar. Çok bekletmedim umarım. Dedim ve kucaklaştık.
Ellie : Yok biz de daha yeni geldik zaten.
- Sevindim. Aaa ben sizi tanıştırmayı unuttum.
Alex : Biz tanıştık. Seni beklerken.
- İyi o zaman . Hadi gidelim. Dedim ve taksiye atlayıp lunaparka geldik. Taksi on beş lira tuttu. Hepimiz beşer lira verdik. Bana kalsa ben ödeyecektim. Ama kızlar izin vermedi. Lunapark pek fazla kalabalık değildi. Çok güzel görünüyordu. Oyuncaklardan gelen çığlık sesleri felan harikaydı. Bir an önce şu oyuncaklara binmeliydik. Lunaparkın giriş kapısından içeriye girer girmez gözüm Gondol'a takıldı. En sevdiğim oyuncaklardan biridir Gondol. Lunaparka geldiğimde mutlaka Gondol'a binerim. Binmeden gitmem.
- Gondola binelim lütfennn !!! Dedim ellerimi çırparak.
Alex : Aynen bayılırım Gondola.
Ellie : Hadi o zaman.
Paraları Ellie'ye verdik. Gidip jeton alacaktı. Jetonları beklerken Alex'le Gondolun yanına gittik.
Alex : Ellie iyi bir kız.
- Evet öyle . İyi anlaştığınıza sevindim.
Alex : Ben de öyle. Lunaparka geldiğimiz iyi oldu. Ne zamandır gelmiyordum. Özlemişim.
- Özlenilmeyecek bir yer değil . Dedim ve gülüştük. Bu sırada Ellie elinde jetonlarla geldi. Hepimize jetonları verdi. Gondoldakilerin inmesini bekledik. İndikten sonra jetonları görevliye verip en arkaya geçip oturduk. Ellie cep telefonunu çıkardı.
Ellie : Hadi kızlar selfie çekinelim.
Birlikte ilk selfiemizi de çekmiş olduk. Görevli gelip emniyet kemerlerimizi taktı. Gondol hareket etmeye başlayınca ağzımdan ufak çaplı bir kahkaha sesi çıktı. Giderek hızlanıyordu ve yükseğe çıkıyordu. Çığlıklar havada yükseliyordu. Herkes çığlık atarken ben kahkaha atıyordum. Gondol ne yazık ki bitti. İndik.
Alex : Müthiş bir şey !
- Aynen öyle.
Ellie : Şimdi neye biniyoruz.
Alex : Hızlı trene binelim !
- Bana uyar .
Ellie : Ben ondan korkuyorum.
Alex : Yaa hadi ama. Lütfennn ! Mızıkçılık yapma .
- Daha önce hiç bindin mi ? Çok eğlenceli.
Ellie : Binmedim.
Alex : Eee ! İnsan binmediği şeyden korkar mı ? Hadi lütfen !
Ellie : Görünüşü bile yetiyor. Şuna baksana ya !
Ellie'ye yalvara yakara binmesine ikna ettik. Koltuklar iki kişilikti.
Alex : Bella sen Ellie'yle otur. Ben tek otururum. Dedi.
- Peki.
Trene bindiğimiz dakikadan itibaren Ellie dua ediyordu. Onun bu haline benle Alex kahkahalarla gülüyorduk. Emniyet kemerlerimiz takıldı , jetonlarımız alındı ve tren hareket etmeye başladı. Tren hareket halindeyken hepimiz çığlık atıyorduk. Kafamı Ellie 'ye çevirdiğimde korkudan rengi bembeyaz kesilmişti ve avazının çıktığı kadar bağırıyordu. Trenden indiğimiz zaman Ellie karnını tutuyordu.
Ellie : Bir daha bu trene binersem. Midem bulanıya kusacağım !!
Alex'le ben kahkaha atmaktan konuşamıyorduk.
Ellie : Gülmeyin yaaa !! Midem bulanıyoo..
Alex : Ama .. ço.... çok ko.. mik.
Ellie : Aman ne demezsin. Ben gidiyom.
- Nereye ?
Ellie : Lavaboya çişim geldi. Dedi ve ilerlemeye başladı. Bizde peşinden gittik. Ellie tuvalet işini bitirdi.
Ellie : Bu sefer ben seçicem.
- Tamam hadi seç.
Ellie : Atlı karıncaya binelim. Dediğinde Alex'le ben suratımızı buruşturduk.
Ellie : Sadece şaka yapıyordum. Korku trenine binelim.
Alex : Bana uyar.
- Banada .
Ellie : Hadi o zaman. Dedi ve korku trenine bindik. Tren hareket etmeye başladı ve bir canavarın ağzından içeriye girdik. Etrafta hortlaklar , cadılar , iskeletler vardı. Tuhaf tuhaf sesler çıkarıyorlardı. Bir tane iskelet suratımıza doğru gelince çığlık atmaya başladım ve iskete bir tane geçirdim. Alex'in kahkahasını duyabiliyordum. Kafasını yana çevirince üzerine doğru gelen hortalığı görüp çığlık attı. Kahkaha atma sırası şimdi bendeydi. Ellie'den ise çıt yoktu. Önümde oturduğu için yüzünü göremiyordum. Trenden indiğimizde Ellie'ye : Sesin soluğun çıkmıyordu. Korkmadın mı ? diye sordum.
Ellie : Gözüm kapalıydı.
- Hahaha ! Salak. Dedim ve omuzuna hafifçe vurdum. Oda kahkaha attı.
Alex : Ya ben acıktım. Hadi birşeyler yiyelim .
Ellie: Aynen bende acıktım.
Lunaparktan çıkıp bir dürümcüye gittik. Hepimiz birer dürüm ve kola istedik.
- Çok eğlendim. Sağolun kızlar.
Ellie : Aynen bende çok eğlendim. Sınav öncesi çok iyi geldi.
Alex : Aynen. Pazartesi geometri sınavım var iyi moral oldu.
Bu sırada dürümlerimiz ve kolalarımız geldi. Yiyip sohbet ettik. Gerçekten çok acıkmıştım. Hayvan gibi yemeğe saldırmıştım. Gören beni kaç senedir yemek yemiyor sanır. Yemeklerimizi yedikten sonra sahilde dolaşmaya başladık.
Ellie : Aaa ! Pamuk şekerrr !
- Ödümü kopardın Ellie !
Alex : Bayılırım pamuk şekere hadi alalım. Dedi ve pamuk şeker aldık. Yiye yiye dolaştık. Pamuk şekerlerimiz bitince eve döndük. Bugün çok eğlenceli ve harika bir gündü. Hiç unutamacağım günlerden bir tanesiydi.
Selam canlarım. yeni bölümü beğenmişsinizdir umarım. Artık media fotoğraf koymayı da öğrendim. Multimedia'da hızlı tren :)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY LİFE
RomanceANNESİNİN VE BABASININ BOŞANMALARI İLE BELLA VE ANNESİNİN YAŞADIKLARI ŞEHRİ ANILARINI ARKALARINDA BIRAKIP İNGİLTEREYE TAŞINMASI ÜZERİNE BELLA YENİ OKULLARINDA O BAŞ BELASI GRUPLA KARŞILAŞIR VE BAŞINA GELMEDİK KALMAZ...