1)Engel yok

23K 426 58
                                    

Herkese merhaba. Hikayemle ilgili bir yorum yapamam, sadece bir  şeyin garantisini verebilirim; kesinlikle sıkılmayacaksınız! Ama hani hikayelerde sürekli baş karakterlerin başına bir şeyler gelir ya öyle de olmayacak. İlk bölümden bir ton şey yazıp sizleri sıkmak istemem, iyi okumalar. Beğenirseniz lütfen oy vermeyi unutmayın.

    Bacaklarımı masanın üzerinden indirmemekte kararlıydım, annemin bakışları sinir bozucu olsa bile. "Sizin gerçekten aklı başında kızlar olduğunuzu sanırdım. Beni hayal kırıklığına uğrattınız." dedi annem sakince. Elbette bu sakinliği maskeden ibaretti veya fırtına öncesi sessizlik diyebiliriz.

Bir de sanki adam öldürmüşüz gibi olayları abartması yok mu... "Ne saçmalıyorsun anne? Sizden sadece okulumuzu değiştirmenizi ve bize bir ev tutmanızı istedik!" 

Bu normal bir lise öğrencisinin isteyebileceği bir şey olmayabilirdi, ama size normal bir lise öğrencisi olduğumu zaten söylemedim.

Aleyna "Kesinlikle." diyerek bana destek çıkarken ona gülümsemek istesem de bunu yapmadım.

Ciddi duruşunu ne olursa olsun bozma Ecrin.

Teyzem isyan edercesine konuştu "Bize mantıklı bir sebep bile sunmuyorken bunları yapmamızı beklemeyin!"

"Mantıklı bir sebep mi? Sizden sıkıldım artık."  Aileme asla (!) yalan söylemeyen biri olarak yine hiç çekinmeden gerçekleri söylemiştim.

"Sıkıldık." diye düzeltti Aleyna. Bu arada Aleyna kuzenim olur.

Babam gözlerini kısarken sinirle soludu "Biraz saygılı olun!"

"Tamam" derken ayağa kalktım. Kollarını göğsünde çaprazlamış anneme, annemin biraz arkasında ki masaya dayanmış sinirle bakan babama, tekli koltuk da sağ ayağını sol bacağının üzerine atarak oturmuş ve parmaklarını birbirine kenetlemiş Tamer amcama, ortada ki küçük masada oturmuş bana endişeyle bakan kuzenim Aleyna'ya tek tek bakarak hepsiyle göz göze geldim. Göz temasının konuşmanın önemini belirttiği zırvalığı bunu yaparak yorulma mı sağlamıştı, kesinlikle bir daha saçma sapan bilgi verici dergilere dokunmak yok!

"Sevgili ailem," gülümsedim " Özür dileyerek söylüyorum ki " hafifçe başımı yatırdım "Sizden bıktım usandım!" diye bir anda çığırıverdim. Hepsi aynı anda kaşlarını çattı, Aleyna ise kahkahayı basıverdi. "Sürekli kural koymanızdan. Sosyetik yemeklerde bizi birer süs eşyası olarak kullanmanızdan, bitmek bilmeyen işlerinizden, doymak bilmeyen hırsınızdan, aptal gösteriş merakınızdan. Her şeyden. Ağabeyim bile sizden bıkıp İzmir'e kaçtı be İzmir'e! Hem-"

Teyzem hırsla sözlerimi böldü "Yeter. Siz kendinizi ne sanıyorsunuz kızlar? Elbette bizim kurallarımıza uyulacak. Bizim çocuklarımızsınız, ne dersek o olur." 

No dorsok o olur nokto. Bunu yapmayacaksın Ecrin, sakinleş Ecrin! Çocukluk yapma Ecrin!

"Bize o kadar laf söyledin Ecrin. Peki, dönüp kendine hiç baktın mı kızım?" dedi annem teyzemin aksine sakince. Annem her zaman kontrol manyağı bir kadın olmuştur, ama başta da söylediğim gibi az sonra onun da kontrolü kaybedeceğine bahse varım.

Aleyna bir anda atak yaparak yanıma geçti "Siz bizim yerimize bakıyorsunuz ya teyzecim. Onu yapma, bunu giyme, bunu takma... blah blah blah"

Annem gergin bir kahkaha attı "Dışarıda nasıl bir hayat var biliyor musunuz siz?"

Zaten derdimizde buydu işte! "Sorun da bu. Bilmiyoruz! Ve öğreneceğiz!"

Tamer Amca yavaşça koltuktan kalktı. Sanırım sessizliğini bozacaktı, sonunda. 1 saattir bu konuyu tartışıyoruz ve adam daha yeni yorum yapacak! "Bugüne kadar ne isterseniz yaptık ama... Bu olmaz kızlar."

Ah, keşke hiç konuşmasaydı. Tamer Amca hep bizi desteklerdi bu kez o bile bizden olmuyorsa tek bir yol kalmıştı.

Aleyna uzun uzun ofladı. "Tamam" dedim onun aksine kabullenmiş gibi yaparak.

Bana şaşkınlıkla baktılar. Hepside vazgeçmediğimi biliyordu, aynı evden kaçmaya çalışacağımızı bildikleri gibi. Bu yüzden korumaları iki katına çıkarıp bizi odalarımıza kilitlediler. Ama bu da işe yaramadı. Ben Ecrin KAYA, bir kere kafama koymuştum işte, kaçacaktım. Ve ben bir şeyi kafaya koyduysam önümde hiçbir engel duramaz!

Sahte Sevgilim (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin