24) İsimsiz (part1)

3.3K 143 27
                                    

Bölümü ikiye böleceğim. Diğer kısım yarın gelecek. Ve kısa bir açıklama yapayım bu bölümden - özellikle son kısımdan- kimse bir şey anlamayacak. Ama diğer kısımda her şey açıklığa kavuşacak.Sabırlı olun...

 "seni seviyorum" Rüzgar gülümseyerek bana sarıldı. Sıkıca. Gerçekten buna ihtiyacım vardı, birinin yanımda olmasına. "seni çok özledim bebeğim" yüzümü buruşturdum. Bana sarıldığı için bunu göremiyordu. Bebeğim... Bunu Rüzgar'dan duymak tuhaf geliyordu artık. Ona ne demiştim? Seni seviyorum... İçimden gelerek mi söylemiştim? İşte bu gerçekten tartışılır. Benden ayrıldı "hadi eve gidelim"

"ah,hayır. Yani otelde kalsam iyi olur"

Gülümsedi "nasıl istersen"

Sabah Rüzgar beni arabasıyla otelden aldı. Birlikte okula gitme konusunda şüphelerim vardı. Bu kez cidden sürtük olacaktım. İnsanlara nasıl anlatacaktık ki? Düşüncelerimden elimi tutmasıyla ayrıldım "sakinleş, her şey çok güzel olacak"

"grubun...seni dışlarsa?"

"gruptan çıktım ben Ecrin"

 Şaşırmıştım "ne zaman?"

"o akşam...Sahne aldığımız... Burakla biraz tartıştık. Onun dışında bir şey olmadı"

 "üzgünüm" diye mırıldandım

"üzülme. Asıl ben üzülmeliyim sana olan duygularımdan nasıl olur da emin olmam" bana bakmadan direksiyonu sıkıca kavrayarak konuşmuştu. Telefonum çalınca gözlerimi ondan ayırdım.

Derya arıyordu "efendim?"

 "e-ec-ecrin"

"ne var Derya"

 "olanlara inanamayacaksın"

 "ne oldu?" dedim bıkkınca

 "Arda ve Beste... Okula el ele girdiler!" aman ne hoş.

"hımm.. Rüzgarla yoldayız. Birazdan orada olurum canım" diyerek telefonu kapattım. Muhtemelen şaşkınlıktan konuşamazdı. Dua edeyim de okula geldiğimde çözülmüş olsun.

Okula girdiğimizde bu kez kapımı açan ego yığını, ukala, aptal bir kral yerine gerçek sevgilim Rüzgar vardı. Elini tutarak indim. Herkes gerçekten bize şaşkınca bakıyordu. Bu nasıl anlatılır? Sanki alacakaranlık filminde ki Edward ve Bella'nın arabadan indikleri ilk halleri gibi. Gülümsemeye çalıştım. Birlikte okula girdik. Saat daha erken olduğu için kafeye oturduk. O da buradaydı. Masalarında ki herkesin -açelya, kefen, barış, burak- aksine Beste'yle konuşuyordu ve bize bakmıyordu. Başımı çevirip Rüzgara baktım. Eski grubuna bakıyordu. Uzanarak masada ki elin tuttum "hiçbir şey için geç değil" dedim geri dönebileceğini vurgulayarak.

Anlamıştı. Bana bakarak gülümsedi " haklısın hala okuldan kaçabiliriz. Sana harika bir gün yaşatırım sevgilim" Ayağa kalkmış beni de çeken Rüzgar'ı durdurdum

"bu gün olmaz. Kaçamayız"

Anlayışla başını salladı. "seninkiler geliyor. Ben biraz sizi yanlız bıraksam iyi olur"

 "seninkiler" diye tekrarladım. Benimkiler? Rüzgar bir anda Dudaklarıma kapandı ve şevkatle öpmeye başladı. Gözlerimi kapatarak eskisi gibi huzurla kaplanmayı bekledim... Ama sadece beklemekle kaldım.

Rüzgar benden ayrıldığında ona bakarak gülümsedim. Ve arkasını dönerek uzaklaştı. Masama geri döndüğümde ayakta dikilen kızları fark ettim. Evet gözlerim çok iyi görüyor. Hepside birer koltuğa oturdular. Yine yuvarlak masa şovalyelerine döndük işte.

Sahte Sevgilim (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin