26) Yemin ederim...

3.7K 165 36
                                    

Yorum ve voteleri eksik etmeyiiin.. Ve yani şöyle olursa daha iyi olur ya da keşke böyle olmasaydı dediğiniz bir şey var mı??

Bir ricam var. yorum yapanlara ithaf yapıyorum ama atladığım ya da unuttuklarım lütfen söylesin :))

Kağıdı arkama saklayarak bakışlarımı kapıya diktim. Ve kapıdan en son beklediğim kişi girdi. Arda... "ne işin var senin burada?" dedim hemen.

"asıl senin ne işin var?"

"ben sadece...İlk ben sordum" dedim kendimi toparlayarak.

sırıttı "sana kısa bir bilgi vermek için geldim Handan hanım tam iki dakika sonra burada olacak"

"hemen çıkalım" diyerek harekete geçtim. Ama kolumu tuttu. Ve bir anda sırtımı duvarla buluşturdu " bu kadar kolay kurtulabileceğini mi sandın?"

ona endişeli gözlerle baktım. "amacın ne Başaran. İkimizi de yakalatacaksın"

Parmaklarını yüzümde gezdirdi, başımı yana çevirdim "bırak beni" diye inledim.

Kulağıma eğildi "bu seferlik seni kurtarıyorum prenses" ve gözlerim aşağı doğru inen kapının koluna sabitlenmişken alarm sesleriyle birlikte kapı kapandı.

Bakışlarımı tekrar  Arda'ya çevirdim başımın biraz ilerisinde duvara monte edilmiş yangın alarmına basmıştı. Çok akıllıca. Onu ittim. "iyi. Bizi kurtardın aferim sana"

"daha değil" iki elinide cebine sokmuş başını çevirerek bir yeri işaret etti...Kamera. Lanet olsun! Bunu nasıl unutabildim? "aaa hadi ama bu kadarda korkak olma" dedi alayla.

"kapa çeneni"

Alayla bakan gözleri ciddileşti "senin için bunu da hallettim."

Ona şaşkınlıkla baktım "bana neden yardım ediyorsun"

"bunu şimdi tartışmak istediğine emin misin? Az sonra görevliler bu odaya da bakacak"

Dudağımı dişledim "beni takip et" Kapıyı açarak başımı çıkardım. İnsanlar ordan oraya koşuyordu ve koridorda kırmızı kırmızı ışıklar yanıyordu. Harika. Rahat tavırlarla çıkarak karşı tarafta ki kapıyı açtım. Ve karşınızda kullanılmayan temizlik odası.

Kapı sesi gelince arkamı döndüm. Burası tahmin ettiğimden daha da karanlıktı. Hiçbir şey görünmüyordu. Ve fazlasıyla da dardı. "neredesin Başaran?" dedim sesime korku tınısı vermeden.

"sana bana Başaran deme dememiş miydim? Hımm, şimdi seni cezalandırmak zorundayım" sesi hemen yanımdan geliyordu, kulağıma fısıldamıştı. Lanet olsun beni etkiliyor! Elini bileğimde hissettim, iki parmağıyla bileğimin iç tarafını okşadı. "fazla zayıf,"

Hemen arkamdaydı, onu özlediğimi şimdi daha fazla hissediyordum. Ama belli etmemeliydim "ne. İstiyorsun?"

"belli değil mi?" kulağıma doğru fısıldadı "seni istiyorum" titredim. Gerçekten fena halde etkileniyorum. Ona döndüm. Gözlerim karanlığa alıştığı için artık her şey daha netti. Yüzlerimizin arasında çok az mesafe vardı ve gözleri istekle parlıyordu. "aynı senin de beni istediğin gibi" haklı mıydı? Neden sürekli o gece onunla yattığımız görüntüler aklıma geliyordu? Neden bunun olmasını tekrar istiyordum? Bunu yapamam. Rüzgara ihanet edemem.

Bir adım geriledim "yapamayız. Artık senin değilim"

"benimsin" dedi yine bana yaklaşırken.

"Beste. Sana. Ait" dedim kelimelerin üzerine basa basa. Bu canımı yakıyordu.

"sende bana aitsin"

Sahte Sevgilim (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin