Bölüm Şarkısı: Broken Iris-Beautiful girl
BÖLÜM 7: "KÂBUS"
❦
Bazen zihnininiz önünüze konulan yapbozun boşluklarını tamamlayamaz ve siz karşınızdaki resmin birleştiremediğiniz parçaları arasında çırpınır durursunuz.
Bana da aynısı olmuştu.
Sanki son günlerde olan tüm şeyler tamamlayamadığım birer yapboz parçasıydı ve üzerime yüklenerek beni bir kuş tüyüymüşüm gibi boşlukta süzülmeye sürüklüyorlardı.
Kaşlarımı çattım.
"Ne?"
Arya gözlerini devirerek yanındaki çantaya uzandı ve demir fermuarı çekiştirerek bilgisayarı ortaya çıkardı. Parmaklarını hızlıca klavyede gezdirerek bir şeyler yaptıktan sonra uzun ve kıvrımlı kirpiklerinin altında yer alan gözlerini üzerime dikti.
"Gelmeyecek misin, Külkedisi?"
İfadesizce yanına ilerledim ve oturduğu zaman insanı içine gömen koltuğun üstüne çöktüm. Arya tuşa bastı ve başındaki görüntü görünen video açıldı. Yankı ve Buğra'da yaklaşmış, dikkatlice ekrana bakıyorlardı.
Kamera önce etrafı çekti, ışıklar, insanlar, içkiler.. Ardından çevrildi ve ben oradaydım. Önümde bir adam ve bir kadın oturuyordu, ben ise onlara içecek hazırlıyordum. Videoyu çeken kişinin beni çekmeyi amaçladığı açıkça ortadaydı.
Görüntüler durduğunda Arya gürültülü bir şekilde bilgisayarın ekranını indirmesiyle sıçradım.
"Eğer bir daha bilgisayarıma öyle davranırsan.." dedi Yankı öfkeli bir şekilde. "Senin o küçük kafanı gövdenden ayırır, içini pamukla doldurur ve koleksiyonculara satarım."
Arya ona bakmadı bile. Saçlarından burnuma ulaşan vanilya kokusuyla yüzümü buruşturduğum sırada Buğra'ya dönmüştü.
"Doğru söyle, sen bu adamı ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden mi çaldın?"
Buğra başını iki yana sallayarak güldü. Arya sayesinde biraz da olsa keyifleniyor gibiydi.
"Yalan söyleme bana, yakışıklılığına kanarım."
Öylece durmuş onların atışmalarını izlemek dikkatimi dağıtsa da zihnime bir gülle gibi düşen gerçek tüylerimi ürpertiyordu.
Tarık Bey'in telefonunda videom olduğuna göre o gece beni tanımaması imkansızdı. Büyük ihtimalle beni dansa çağırmasının sebebi de buydu zaten. Peki bu videoyu çektirtmesinin sebebi neydi?
Sanırım bunu henüz bilemeyecektim.
Ayağa kalktım ve atışmaya devam eden Buğrayla Arya'nın sesleri arasından sıyrılıp içeri doğru ilerledim. Elimle sol omzuma almış olduğum saçlarımın yanından enseme ulaşan ılık nefesle irkildiğimde Yankı'nın arkamdan geldiğini anlamıştım.
Bileğimden tutup beni hafif bir şekilde kenara çektiğinde, yüzüne bakmamak için gözlerimi parkelerde gezdiriyordum.
"O adamın neden böyle bir şey yaptığını bulacağım. Kafana takmana gerek yok. Sözüm söz."
Direnmeyi bırakıp sinirle başımı kaldırdım ve gözlerine baktım.
"Aile kavramının ne demek olduğunu bilmediğim için bana her şey bahar bahçe şu an. Kafama takmıyorum yani." dedim alaycı bir şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK BEDEN
Tajemnica / Thriller"Ölüm, çekilmiş bir bedenin soğukluğundadır." Ama bu sefer ölümün soğukluğu, iki ruhu bir araya getirirken ortaya çıkaracağı yangından habersizdi.