Bölüm Şarkısı: Queen-Under Pressure
❦
2018.
Bu yıla, diğerlerinden fazlaca değişik bir şekilde girmiştim. Arkamda beni kardeşinin katili olmakla suçlayan bir adam, önümde ise hayatımda ilk defa gördüğüm havaifişekler vardı. 2018'in benden neler götüreceğini bilmiyordum ama en azından neyi getirdiğini girdiğimiz saniye ensemde dalgalanan sıcak bir nefesle farketmiştim.
Nevşehirden döneli dört ya da beş gün oluyordu ve şu an oturmuş, Buğra'nın Arya'yı getirmesini bekliyorduk. Eskişehir'in puslu havası Yankı'nın açık bıraktığı camdan sızarak içeriyi doldururken garip bir şekilde onların gelmesini istediğimi farketmiştim. Sanırım onlara alışmaya başlıyordum.
Yankı karşı koltukta kaşları çatık şekilde bilgisayardan bir şeylere göz atıyordu ve burnunun kemerini baş parmağıyla işaret parmağı arasına sıkıştırıp tutmuştu.
Konuşmak için boğazımı temizledim.
"Bana belirli bir süre vereceğini söylemiştin. Ne kadar zamanım kaldı?"
Elini indirip bakışlarını yavaşça bilgisayar ekranından yüzüme doğru çevirdi. Gözlerinde okyanusları dondurmuş, Gökyüzünü yakmıştı. Her baktığımda kendimi mavinin yeni bir tonunu keşfediyormuşum gibi hissediyordum.
"Bu nereden çıktı şimdi?" dedi sert bir sesle. Yüzü kaskatı kesilmiş, bu durumu hatırlatmam onu sinirlendirmiş gibiydi.
Sorusunu yanıtsız bırakıp bakışlarının verdiği ürperti hissiyle kollarımı bedenime sardığım sırada kapının çalmasıyla aniden sıçradım. Yankı burnundan güler gibi bir nefes verdikten sonra laptopu kucağından indirdi ve kapıyı açmak için koltuktan kalktı. Altındaki koyu gri penye eşofmanı, hafif yapılı vücudunu saran beyaz tişörtü ve dağınık saçlarıyla tam ev havasındaydı.
"Sabah sabah karşımda bu Hadesi gördüm bir kötü oldum, bayılıyorum oraya doğru tut beni prensim.."
Arya'nın sesini duymamla yüzümde istemsiz bir tebessüm oluşmuştu.
"Kayıp ilanı verecektim, ne yaptınız kaç gündür?" Buğra karşıdaki üçlü koltuğa devrilmişti.
Yankı belini sıkıştırmak için eşofmanının ipini çekiştirerek tekli koltuklardan birine oturdu. "Hiç sorma, öldürecektim o Murat piçini."
"Ben beklerim senden, Zebani gibi herifsin zaten."
Arya, Yankı'ya pis pis bakıyordu. Cidden birbirlerine katlanamıyorlardı ve bu o kadar belirgindi ki bazen gülesim geliyordu.
"Her şeye yorum yapmayı kesecek misin, Yer Cücesi?"
Yankı'nın söyledikleriyle Arya'nın kaşları pis bakışlarına eşlik ederek çatıldı ve parmağını sallamaya başladı.
"İlla bir şeyi keseceksem fazlalığını kesebilirim, tahtalıköy sakini seni. Yemin ediyorum gözlerini oyar Hades'in H'si diye klavyeme takarım. Sinirlendirme beni."
Buğra, Arya'nın bu lafından sonra kahkaha atmaya başladığında önce gülmemek için yanaklarımı ısırsam da sonunda ben de küçük bir kıkırtıyı dışarı bıraktım. Yankı'nın Arya ve Buğra'ya bakarken alevler fırlatan bakışları bana döndüğünde sanki üzerine bir kova su dökmüşüm gibi sönmüştü. Gözlerinden geçen o ifade beni utandırdığında bakışlarımı başka yöne çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK BEDEN
Gizem / Gerilim"Ölüm, çekilmiş bir bedenin soğukluğundadır." Ama bu sefer ölümün soğukluğu, iki ruhu bir araya getirirken ortaya çıkaracağı yangından habersizdi.