Buraya kitaba başladığınız tarihi bırakabilirsiniz.🗝
❦
Ölüm, kanı çekilmiş bir bedenin soğukluğundadır.
Bir saniye gençken ve kanınız kaynarken, diğer saniye bu dünyada sadece soğuk bir beden olarak kalabilirsiniz.
Çünkü diğer tüm şeylerin aksine ölüm, gerçektir.
"Bir tane bira alabilir miyim? Fıçıdan olsun."
Dağılan düşüncelerimin arasından saçları beline ulaşmış genç kıza bir gülümseme yollayıp fıçıya döndüm, zaman geçirmek için kendi kendime her gün buraya gelen kişilerin kıyafetlerini puanlamayı severdim ve bu kıza da on üzerinden yedi verebilirdim.
Siyah ojeli tırnaklarının ucundan bana uzattığı parayı aldım ve köpüğü üzerinde bir tabaka oluşturmuş olan birayı önüne sürdüm. "Afiyet olsun."
Başıyla selam yolladıktan sonra uzaklaşırken, yanında duran adamın rahatsız edici bakışları onu bir süre takip etti ve ardından gittiği yerin yakınında durduğunu farkettiğim bir adama baş hareketleriyle bir şeyler anlatmaya çalıştı.
"Siz," diyerek dikkatini buraya çektim. "Siz ne istiyorsunuz?"
Adam dikkatini toparlamakta zorlandı ve şaşkınlığının üstüne bir perde çekerken, "Viski." dedi. "Sek olsun."
Tezgaha döndüm ve viskiyi çıkardım. Adam çok da yaşlı değildi. Büyük ihtimalle kızı beğenmişti ve ilgisini çekmeye çalışacaktı. Koyu renkli sert sıvı bardağın dibinde yerini alırken başıma üşüşen düşüncelerin önüne duvar örmeye çalıştım. Kimsenin özel hayatı beni ilgilendirmezdi.
Viskiyi adamın önüne sürdüm. "Buyrun, viskiniz."
Adam tek dikişte içeceği bitirdi ve fiyatından kat kat daha fazla olan parayı önüme bıraktı. Fazlasını almakta sakınca görmeyip cebime koydum.
Adam uzaklaştı ve kalabalığın ardında duran baş işaretleriyle bir şey anlattığı adamın yanına gitti ve sohbet etmeye başladılar. Kız ise arkadaşlarına bir şeyler söyledikten sonra tuvaletlerin olduğu yere gitmeye başladı. Kalabalığın arasında birden kaybolduğunda, önüme gelen müşterinin kokteylini hazırladım.
İçecekleri hazırlıyor, tezgahı temizliyordum fakat kız arkadaşlarının yanına dönmemişti. Tabii burada bu tür şeyler çok olurdu. Bir çocuk aklınızı çelerdi, haplanırdınız, sızardınız.. Ama nedensizce bu adamların bakışını görmek beni tedirgin etmişti. Başımı iki yana sallayıp aklımdaki düşünceleri dağıttım. Bir bardaydık, burası oyun parkı değildi. Belki de biriyle tanışıp takılmaya karar vermişti?
Saatler geçti ve kokteylleri hazırlayıp içkileri servis ettikten sonra vardiyam sona erdi. Her zamanki gibi eve gidecek ve upuzun bir uyku çekecektim. Uyumak gibisi var mıydı cidden? Beni bıraksalar yedi gün, yirmi dört saat hatta elli altı hafta uyurdum.
Uzun bar tezgahının diğer ucundaki Selim'e elimdeki bezi attıktan sonra çöpleri elime aldım ve arka kapıya yönelip kalçamla ittirdikten sonra kendimi dışarı, çöp konteynırlarının olduğu alana bıraktım. Soğuk hava bedenimi sarmış ve üşümeme sebep olmuştu.
Çöpleri attım ve yerde parlayan gümüş bir halka küpenin gözüme çarpmasıyla eğilip elime aldım ve etrafıma bakındım. Görünürde kimse yoktu. Çöp yığınlarının ardına bakmak adına biraz daha ilerledim ve metalik bir koku burnuma ulaştığında zihnimin içindeki tüm sesler kesildi. Vücudumdaki kan çekilmiş, başka bir boyuta geçmişçesine garip hissediyordum. Bu hissin yanında poşetlerin altından sızan kan, bir kalbin son atışlarını haykırıyor gibiydi.
Bedenimi hissetmezken hızla poşetleri kenara ittirdim ve gördüklerimle elimde olmadan bir çığlık dudaklarımı parçaladı.
Bu akşam barda gördüğüm kız, yerde yatıyordu. Sağ elinde bir jilet, bileklerinde kesikler vardı ve beline kadar uzanan sarı saçları, bedeni kan içerisindeydi. Yüzüne kanının vücudunu terkedişini damgalarcasına damlalar sıçramış, tek kulağındaki gümüş halka küpe bile bu seyrek damlalarla yıkanmıştı.
Kaskatı kesilmiş bir şekilde yerimde dururken uyuşmuş bedenimin hızla sarsılmasıyla dünyaya döndüm.
Selim beni sarsıyordu.
"Gazel, koş; ambulansı ara. Tamam mı? Hemen!"
Birden zaman ve mekan kavramını kaybedip hızla koşmaya başladım. Kulaklarım rüzgarın sesiyle uğulduyor, vücudum uyuşuyordu. Hızla içeri geçip titreyen ellerimle ambulansın numarasını çevirdim.
Çöpte bulduğum kız ölmüş müydü, yoksa o adamlar tarafından öldürülmüş müydü?
Şu an kafamdaki tek soru buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK BEDEN
Misteri / Thriller"Ölüm, çekilmiş bir bedenin soğukluğundadır." Ama bu sefer ölümün soğukluğu, iki ruhu bir araya getirirken ortaya çıkaracağı yangından habersizdi.