Bölüm Şarkısı: Marina and The Diamonds-Lies
❦
Zaman.
Bu kavram beni her seferinde korkuturdu. Onu durdurmak mümkün değildi, sürekli ilerliyor ve zorla bir şeyleri geride bırakıyor ve iyi ya da kötü olmasını ayırt etmeden yenilerini önüne sürüyordu.
Durduramıyordun, yavaşlatamıyordun ve hızlandıramıyordun. Sadece içinde kaybolabilir, kendine bu kavramı unutturabilirdin. Tabii birlikte kaybolabileceğin biri varsa.
Yutkundum. Dudaklarıma dayalı kocaman bir el saniyeleri öldürüp saatlere yayarak bana zaman kavramını olabildiğince hatırlatmaya devam ediyordu. Burnumdan aldığım sert nefesler yetmezken ağzımı açmak, havayı ciğerlerime doldurmak istedim.
Bir çukura çekiliyordum. Üzerime kaya parçaları yağıyor, beni bu derin çukurun dibine gömüyordu. Korku kalbimi kıskıvrak sarmış bir şekilde tepindirirken ben, karşımda duran Murat Alabeyoğlu'nun kara gözlerindeki çukurlara çekiliyordum.
"Konuşma bitene kadar sessiz kalacaksın ufaklık, tamam mı? Zorluk çıkartma."
Tek eli ağzımdayken kolumdan tuttu ve beni tuvalete ittirip kapıyı kapattı. İçerisi bomboştu. Sanırım bunu planlamıştı ve buranın boş olduğundan emin olmak için gelmemi bekliyordu.
Sırtımı soğuk duvara yasladı. "Sen," dedi. "Senin yüzünden Arzu'mun istediği araziyi alamadım. O şu an üzgün."
Ecel terleri döküyor gibi sıcak hissederken yutkundum. Bu adam manyak mıydı? İzmirin istediği her yerinden kolaylıkla arazi bulabilecek zenginlikteydi ve bu yaptığı hareket cidden delilikti.
"Elimi çekiyorum, bağırırsan biri gelene kadar seni gırtlaklamış ve tuvalet köşesine atmış olurum."
O gece yaşananlar Murat Alabeyoğlu'nun kelimelerinden zihnime akıyordu. Gözlerim karardı. Tuvalet köşesine atılmış Selinay'ın kanlı bedeni, gözlerimi kararttı.
"Yankı seni öldürür." dedim tükürürcesine. Nişanemiz ve sözde aşkımız yalan olsa bile Yankı ondan nefret ediyordu ve bu bir gerçekti. Böyle bir şey yaptığını öğrenince onu pekâlâ da dövecekti.
"Falan filan." dedi yüzüne bir sırıtış yerleştirirken ve üzerime yürümeye başladı. Eli elbisemin omuz kısmının açık bıraktığı tenime temas ettiğinde ürperdim.
"Yankı Kordemir bu dokunuşu da öldürebilir mi peki?"
Elbisenin zaten açık olan omuz kumaşını iyice aşağı çekmeye başladı. Vücudum yaptıklarını reddedercesine karıncalanmıştı. Boğazımda düğümlenen kelimelerin bağını teker teker çözdüm. "Yardım edin!"
"Şşş," dedi Murat avcunu tekrardan dudaklarıma örterken. "Bir anlaşma yapmıştık." Korkuyla başımı salladım. Elini yavaşça çekti. "Güzel."
"Bak, gerçekten Yankı delirecek. Olacaklara engel olamam."
Elini sakallarından geçirdi. "Yankı Kordemir öyle, Yankı Kordemir şöyle; o güçlü, o her şeyin sahibi, o ne derse o olur."
Gözlerimi bir saniye bile ayırmadım. Murat Alabeyoğlu Yankı Kordemir'i kıskanıyordu. Hangi erkek kıskanmazdı ki?
![](https://img.wattpad.com/cover/151893733-288-k661963.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK BEDEN
Mystery / Thriller"Ölüm, çekilmiş bir bedenin soğukluğundadır." Ama bu sefer ölümün soğukluğu, iki ruhu bir araya getirirken ortaya çıkaracağı yangından habersizdi.