Cansunun anlatımından
Yıl 2016
Sabah gine erkenden kalkmıştım okula gitmek için lise hayatım başlamış bulunuyordu. Hızlı adımlarla durağa doğru gidiyordum. Okulumu sevmiştim lise benim için başka bir heyecan olmuştu. Durağa gelince deri ceketimin fermuarını çekip otobüsün geleceği tarafa bakmaya başladım. Saat tam 08.30 gosteriyordu. 5 dk kalmıştı otobüsün gelmesine. Gözlerimi karşıya dikince gözlerinin yesilligiyle gözlerine tutuklu kaldığım kişiyi gördüm. Siyah pantolonu siyah tisortü elinde tuttuğu deri ceketiyle sallana sallana geliyordu.
Karşınızda BORA bey 😂😂😂😂
Kalbimin hızlanması garip değil mi. Neden böyle olmuştu ki ilk defa böyle hızlı çarpıyordu. Nefes alamamak buysa şuan nefes bile alamıyorum. Gözlerimi otobuse çevirdim. Hala ortada yoktu. Ona bakmak istemiyordum. Bakarsam ne bileyim sanki off konuşamıyor bile iç sesim siz düşünün. Göz ucuyla tekrar ona bakınca durağa doğru geldiğini gördüm. Derin bir nefes alıp tekrar otobüsu beklmek için yola baktım. Tam sol tarafımda durmuştu. Gözlerimin önüne. Parmağının ucuyla deri ceketini tutup omzuna attı. Parmağını ordan çekmedi otobüsü beklemeye başladı oda. sola bakınırken. Bir anda sağa dönünce beni gördü. Çimen yeşili gözleri gözlerimde bitti. Herkes sustu. Kuş ötmedi rüzgar durdu saniyeler dakikalar herşey durdu. Ne güzeldi gözleri uçsuz bucaksızdı ölüp oraya gomebilirlerdi. Önüme döndüğüm de oda otobuse doğru baktı. Otobüs gelmişti ikimizde aynı anda hareketlediğimiz için otobuse binerken çarpıştık.
"Affedersiniz". "Önemli değil asıl ben özür dilerim bir şeyiniz yok ya hanımefendi". "Hayır cidden yok". Gülmüştu bana. "Kendimi affettirmek için otobus kartınız benden ben basıcam siz geçin". "Yok ben kabul ede"."İtiraz istemiyorum buyrun". Geçip başımı salladım boş yer aradım ama yoktu otobusun en kenarına geçip tutundum bir yere. Oda tüm asaletiyle bana yaklaştı. "Yanınızda durmam mağsuru var mı" "hayır yok hem teşekkür ederim". "Ne demek benim suçum şey ney hanım demem gerek". Kahkaha atmıştı. Elimi uzattım ben Cansu ya siz bey".oda elini uzatmıştı "Bende Bora". "Memnun oldum Bora bey". "Bende Cansu hanım". "Okuyor musun okul forması herhalde okula". "Evet ya sen". "Evet bende okula ama üniveristesi". "Benim lise". "Olsun çabuk geçiyor ben anlamadım bile". "Haklısınız". Gözlerini karşıya dikti. Baktığımda kirli sakalları keskin yüz hatlarına sıralanmış gibiydi. Yeşil gözleri ile uyumluydu. "Derslerinde sıkıntı olursa yardımcı olurum bak". "Çok naziksizin ama yeni tanıştık bu hemen mümkün değil". "Evet benim kabalığım kusura bakmayın". Gülümsemistim oda bana gülmüştu. Otobus o an sessizlikte geçti. Ani frenle öne doğru gittim. Son anda yere düşmekten kurtulmuştum. Kafami kaldırdığımda Boranın kollarında buldum kendimi. "İyi misin Cansu". "İyiyim Bora teşekkür ederim beni kurtardın". "Bu kaslar boşuna değil güzellik". Ona sertçe bakıp. "Yapma sadece şakaydı". "Egoist bey". Gülüyordu. "Cansu ben burda inmek zorundayım kendine dikkat et bende yokum kimse seni kurtaramaz haberin olsun". "Sagol tekrardan dikkat edicem". Dur düğmesine basıp kapıya dogru yaklaştı. Otobus açılınca aşağıya indi bana el sallayıp yürümeye başladı. Elimi kalbime attığımda çok hızlı çarpıyordu. Ne olmuştu ki böyle. Kafami cama yaslayıp derin bir nefes verdim onsuz yolculuğa devam ettim.
Herkese merhaba sizleri özledim. Cansu ve Boranın nasıl tanıştığına dair özel bir bölüm yazmak istedim. Ahh Cansunun ilk aşkı Bora. Bora da orda karakterimiz iyi okumalar sizleri çok seviyorum❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY ABİCİK
ChickLit"Sen Cansu Yıldız değil Ateş olacaksın" Cansu gülmüştü "Daha çok beklersin Rüzgar Ateş" "Seni ömrümün sonuna kadar beklerim" "Rüzgar" "Cansum" "Ölürüm senin için adam" "Ölme Cansum ölme benim için bu kalbin hep atsın yeter" ...