ÜVEY ABİCİK

10~ÜVEY ABİCİK

Rüzgarın anlatımından

Onun yüzüne uzun uzun baktım ama onun onun burda ne isi var. Sesli bir soluk koyuverdim. Bu Berkeydi.

"Ne o Rüzgar beni gördüğüne şaşırdın mı". Yüzüne sertçe bakıp. "Senin burda ne isin var lan". "Dövüşecegin kişi benim Rüzgar Cansuma yaptığını duydum". "Cansuma derken nerden senin Cansun oluyor pic kurusu". "Cansum acılar içinde kıvranırken sen burda artislik yapamazsın duydun mu beni lan Rüzgar". "Berke kes sesini komik değilsin Cansu ile aranda ne var lan". "Seni ilgilendirmez Ateş isine bak". Bana soyadımi kullandırıyordu goruceksin gününü.

"Adil bir mac olsun kurallar belli zaten yaklaşın". Öne doğru ilerleyip onu sertçe bakmaya başladım. Canına susamıştı bu. Berke de bana bakıyordu bak sen su ite anasından doğduğuna pişman olacak. "Boks". Berke yumruklarını kaldırmıştı. Bende tabiki de Berke yumruklarını sallıyordu. Bana doğru adım atıp yumruğunu yüzüme doğru salladı. Elini tutup koluna bacağımı geçirdim dirsegimi karnına vurdum. Berke sendelemis geriye doğru ilerledi. Gözlerimi ona doğru diktim tekrar hamle yaptım. Bu sefer asagiya eğilip kurtuldu. İyi halin bu Berke simdi göreceksin yumruklarımı sıkıp Berkenin yüzüne sağlam bir tane geçirdim yere düştü ustunu çıkıp yumruklamaya devam etti. Berke kıpırdamaya hali kalmayınca üzerinden kalktım. Berkeye bakmaya başladım ağzı burnu kan olmuştu.

"5 6 7 8 9 10 nakoft kazanan Rüzgar". Ellerimi yukarı kaldırıp Berkeye baktım son kez. El saklatarak gelen Akındı "Rüzgar tebrik ederim". "Sagol Akın". "Odulun belli Rüzgar barda herşey hazır". "Güzel ben çıkıyorum". Boks eldivenlerini kenara fırlattıp çantamı alıp mekandan çıktım. Arabamı getirdi elemanlar. "Eyvallah gençler'. Arabama binip barın olduğu yere surdum. Ustumu değiştirmem gerekti ama acik bir mağaza bulup girdim.

"Hoşgeldiniz Rüzgar bey". "Hosbulduk siyah tisort birde siyah kot pantolon derhal". "Hemen Rüzgar bey". Kızı beklemeye başladım getirince soyunma kabininde üzerini giyinip çıktım. "Hesabı şirkete yolla Leyla". "Tabiki Rüzgar bey iyi akşamlar". Başımı sallayıp arabama bindim mekana gittim. Mekan tabiki de bizimdi ATEŞ BAR. Asalete bak sen be korumalar beni görünce selam verip çekildiler içerisi her zamanki gibi kalabalıktı. Gözüm Alevi aradi koşturarak bana doğru geliyordu.

"Nerde kaldın Rüzgarcığım merak ettim seni. "Geldik Alev uzatma mallar nerde". "Masada hadi gel de vereyim". Alevi takip etmeye başladım beni gören selam veriyordu. Bende başımla selamladım Alev bir masada durmuş çantasından malları çıkartıyordu. "İşte bunlar biliyorsun hepsi kacak". Silahı elime alıp inceledim güzeldi. Cantaya geri koyup elime aldım. "Biliyorum Alev ben gidiyorum dövüş yordu zaten mallar için gerekli parani alacaksın". "Ama tatlım eğlenecektik". "Alev havamda degilim çekil surdan". Aleve tek laf bırakmadan çıktım. Arabaya atlayıp evin yolunu tuttum. Eve yaklaşınca arabadan indim.

"Hoşgeldiniz Rüzgar bey". "Hosbulduk İdil evde kim var". "Babanızla Çiçek hanım döndüler Cansu ve Buğrada evde". "Tamam". Kimseye görünmeden yukarı çıktım. Silahları kasaya koyup şifremi girdim. Kapının açılmasıyla oraya döndüm. "Kuzen neden yanımıza gelmedin". "İniyordum bende tam kuzen sen in birazdan ordayım". "Tamamdır". Ellerimle yüzümü ovusturup aşağıya indim.

"Aslan oğlum". "Baba hosgeldin nerden bu erkencilik". "Sorma oğul toplantı çıktı bizde döndük yine gidicez önemli toplantı işleri bi halledelim". "Öyle diyorsan baba". "Rüzgarcığım". Çiçek ablaya sarıldım. "Hosgeldin Çiçek abla". "Hosbulduk tatlım nasılsın". "İyiyim". Karşı koltuğa oturdum gözlerim Cansuya takıldı en son iyi bir şekilde gorusmemistik. Cansu annesine bakıyordu. "Kuzen biliyor musun amcamla kavga ediyorduk bizde tam beni düğüne cagirmamak ne yengem olmuş benim be". "Rüzgar al bu eşek sıpasını geldiğimden beri susmadı". "Aman baba tüm gün de susmadı ben çektim sıra sende". Kahkaha atıyordum ne alem bu Buğra. "Amca anlamıyorsun ya ben göbek atacaktim". Bugranin kafaya vurup. "Hadi len erkek adam kıvırtirmi lan dangoz". "Lafın gelişi Rüzgar aaa sende". Cansu ise ifadesiz şekilde duruyordu ben mi böyle hale getirmistim onu ama lan Rüzgar ne oluyor sana sen ki herkese acı çektirirken bu kıza neden üzülüyordun ki derin bir nefes alıp Bugraya döndüm.

"Böyle güzel yengem birde güzeller güzeli kızı var siz beni çağırmayın". "Buğra karımla düzgün konuş kizimlada gebertirim seni". "Amca bey sakın aaa o yengem diğeri kuzenim sacmalama dimi Cansu biz bugün çok eğlendik". Cansu gulumseyip. "Hakkı amca Buğra beni bugün çok güldürdü gezdik hakkını yemeyin kuzenimin". "Bak amca gördün mü prenses gibi baktım kızına". "Aferin oğluma". "Yakışıklı de amcam sen". "Cıvıma Buğra". "Tamam amca mesaj alındı". Cansu gülüyordu eğlendiği belliydi biraz ona bakıp ayağa kalktım. "İyi geceler hepinize". "Sanada oğlum". "İyi geceler Rüzgarcığım". "İyi ziban kuzen". "İyi geceler abicik". Ulan Cansu dilini koparticam senin. Cansu sinsi sinsi sırıtıyordu.