Bir şarkı geçiyor elerimden, bir şiir konuyor gözlerime..
Düşüyorum.
Ayaklarım altında birkaç ölü melek onlara takılmış olmalıyım.'Sevgili; sen amansız celladımdın, ben senin yaşadığın şehrin kuşlarına aşık oldum.
Beyhude çırpınışlarım; ben senin her dizene bir parça cesedimi bırakıyorumBir gün paslanırsa parmaklarım, boğumlarında biriktirdiğim saçlarına, uçlarına is bırakmış gamzene yanarım . Bir gün ölürsem; gözlerime, gözlerinden damlayan okyanusa ağlarım.'
Bir hüzün sarıyor çehremi, kabullenemediğim gerçeklerin gözlerimden taşmasını izliyorum ve yine düşüyorum..
Dizlerim değiyor önce gerçeğe, ve ilk oradan damlıyor yıldızlar. Gözlerini görmediğim her gün biraz daha düşüyorum türkülerden, biraz daha büyüyor kalburum.
Bir dilek diliyorum, yıldızı sensin.
Kayıyorsun her geçen şiir,
Kayıyorsun ellerimden.Önce ellerim aşık oluyor sana, sonra kulaklarım, sessizliğine.
Sessiz vedan geliyor aklıma.
Bir sebepsiz kahkaha, aklıma talip.Kayıyorsun.
Bir kemana işlenen heceler, saçlarınKayıyorsun
Bir lâl nakşediyor seni dudaklarına.Kayıyorsun, nereye?
Umarsızca süzülüyorsun, bir aşığın kaleminden.
Ya yüreğime kay usulca
ya da kayma,
Seni diliyorum zaten...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Şarkılar Treni
Romansa*Câfune* "Ellerim saçlarının arasında ve ben parmak uçlarıma yıldızlar değdiğine yemin edebilirim." Toprağın koynunda, yıldızların uyuttuğu bir adam ve şiirleri dudaklarından öpen bir kadın. -CÂFUNE-