Yalnızca 3-4 dakika yanımda olan birini nasıl olmuştu da bu kadar özleyebilmiştim? Kalbimin bu denli hızlı atmasının sebebi o olamazdı. Bu imkansız. Yüzünü bile görmedim. Ama hala sıcak nefesini omzumda hissediyorum. Onu hissediyorum. İlk defa yalnızlıktan karanliktan ve umutsuzluktan sonra bir şeyi hissedebiliyordum. Bu hissi daha önce hiç yaşamamıştım. Peki kimdi o? Alaska'nın bu öldürücü soğuğunda kim çıplak ayakla dolaşırdı ki? Bunları ogrenmenin tek yolu onunla tekrar görüşmekti. Yarın gece yine onun yanına gitmeliyim. Orada olur ya da olmaz yine de risk almaya değer.
17 Aralık 1987
01:30
Bu gece ne kadar da soğuk böyle. O üşümüyor muydu acaba? Bunu ona sormak en iyisi. Onu dün gördüğüm yerden bir kaç metre ileride buldum. Bu sefer oturmayı tercih etmişti sanırım.
"Hey,sen!"
Ne dedim ben öyle? Ciddi olamam. Aptallık. Sen koca bir aptalsın Abby.
"Merhaba"
Güzel girişim. Ben cocuktan daha okuz çıktım.
"Ah, merhaba"
"Bir daha gelmemelisin bu tehlikeli olabilir."
"Hey buraya gelen sensin ve ben eve gitmek için hep buradan geçerim."
"Hayır, benim yanıma, tekrar gelmeyecegine söz ver."
"Senin sorunun ne?"
"Sen!"
Sen mi demişti? Bu neydi şimdi sorunu ben miydim? Sacmalik.
"Bak dün gece bana sarılan sensin.."
Daha cümlemi bitirmeden bağırdı
"Çünkü seni buldum. Bulmuşken kaybetmek istemiyorum!"
"Öyleyse niye bırakıyorsun?"
"Bırakmıyorum. Eğer yaklaşırsak zarar gorebilirsin. Korkuyorum."
Bana doğru yaklaştı ve yüzünü gördüm. Kaşı ve dudağı kanıyordu. Çenesinden ve yanaklarından kanlar süzülüyordu. Ne olmuştu bu çocuğa böyle? Bu yüzden mi yüzünü göstermek istemiyordu. Ona yaklasip, elimi yanaginda gezdirerek kanları temizledim.
"Sana neler oldu böyle?"
"Bana ne olduğu umrumda bile değil. Seni buldum. Hayatımdaki tek gerçeği buldum.Seni..gerçek seni.." diyerek arkasini döndü ve koşmaya başladı. Onu kaybetmek istemiyordum. "Yarın yine burada olur musun?" diye bagirabildim sadece. Döndü ve başını aşağı yukarı salladı, gülümsedi ve gitti. O kanlar içinde bile o gülümsemesi o kadar sıcak ve samimiydi ki.. Anlatamayacagim türdendi...
18 Aralık 1987
13:00
Aynalardan nefret ederim. Ama bugün benim doğum günüm. Bugün kendime bakmalıyım. En azından bugün hoş gorunmeliyim. Bir göz kalemi ve parlaticiyla makyaj işini hallettim. Saçımı serbest biraktim ve biraz şekil verdim. Zaten kıvırcık bir saça çok bir şey yapamazsınız. 6 ay önce teyzemin gönderdiği elbisemi giydim. İlk defa elbise giyiyordum. Çünkü Anchorage de yaşamak bunu gerektirir. Kahverengi çizmelerimi ayağıma geçirdim. Telefonumu ve çantamı alıp yola koyuldum. Ormanın yanından geçerken onu düşündüm. Bugün gece gelirse onu eve davet edecektim. Şimdiye kadar hiç doğum günü kutlamadim. Belki onunla kutladık. Bunları dusunurken gülümsemesi gözümün önüne geldi ve gülümsedim. Lanet olsun yoksa aşık mi oluyorum? Telefonumun çalmasıyla irkildim. Arayan Victoria teyze. Bir süre açsam mi açmasam mi diye düşündüm. Ailemi kaybettiğimde bana sahip çıkacağını dusundugum ama beni yetimhaneye terk eden bu kadın her doğum günümde hangi yuzle ariyordu acaba?
"Efendim?"
"Abby hayatim doğum günün kutlu olsuun"
"Teşekkür ederim Victoria teyze aradığın için sağol."
"Ah tatlım her zaman ararım."
"Okula giriyorum teyze görüşürüz."
"Görüşürüz tatlım."
Telefonu kapatıp çantama attım. Bugün yine gorunmezligim devam edecek mi yoksa 3 yıllık arkadaşlarımdan biri hatırlayacak mi merak ediyorum.
1. ders bitti hatırlayan yok
2. ders bitti yok
3. ders bitti yok
..
6. ders yok
..
8. ders YOK!
Kitaplarımı toplarken Tommy ve Chris'in yaklaştığını gördüm onların hatırladığını düşünerek sevindim.
Chris: "Abby bugün çok hoşsun. Yoksa randevun mu var?"
Tommy: "Yoksa bir kurtla mi çıkıyorsun Abby ?"
Chris: " 3 gun once bir cinayet islenmis. Adami bulduklarinda damarlarindan kanin cokmesinden dolayi plazma akiyormus dusunsene kani yokmus."
Tommy: "Dun de bir cinayet islenmis baska bir adam bacaklarindan agaca asili haldeymis. Ve bogazi kesilmis. Ama dusunebiliyor musun yerde hic bir kan izi yokmus sadece bir kac damla o kadar. Cok psikopatca oyle degil mi? Tam senlik bir sey!"
Gülüşmeler, Dalga gecmeler... Hepinizi oldurmenin hayalini kuruyorum pislikler.
...
Okuldan donerken belki onunla kutlarız hayaliyle bir şeyler aldım. Ama ormana gittiğimde bir nottan başka hiçbir şey yoktu.
Sürekli uçurumdan düşüyormuş gibi hissediyorum ama bir türlü düşemeyen...
Sanki bir sınavdayım ama soruları olmayan...
Belki bir konserdeyim ama kimsenin olmadığı...
Cennetteyim belki de melekleri olmayan...
Kendimi her an her yerde hissedebiliyorum ama HEP BİR ŞEYLER EKSİK. BENİ BEN YAPAN BİR ŞEYLER EKSİK. SEN EKSİKSİN ABBY. SEN...
Günün içeri girmesine, hayatın dışarı çıkmasına izin ver.. Sana eşlik ederim.
Sevgiler,
Ian
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş, Ay, Kan
FantasyBazen disari cikiyorum,karanliga. Cunku karanlik benim dostum Cunku o huzurlu oldugum tek sey Ona bakip,keske..keske oradan biri ciksa da beni kurtarsa diyorum. Bunu istiyorum,Buna inaniyorum Beni icine cekmesini oyle istiyorum ki.. Kaybolmaktan kor...