1.2 ❄️ lemon cake

655 97 19
                                    


Mutfağa koşturdum ve kahveleri hızla yapıp çayın demlenişini ve bulunduğu kaba rengini verişini izledim.Ah tanrım,çayı gerçekten seviyordum ama aklım tamamen içerde başbaşa bıraktığım iki öfke timsalindeydi.Gracia huysuz ve aksi bir adamdı ama aynı zamanda ufku geniş gözlemci biriydi de,baktığı fallar kesinlikte çıkardı mesela.Ama öyle herkesin falına bakmazdı da! Saçları kırlaşmış zümrüt yeşili gözleri ve gür kaşlarının altında babacan bakışları vardı.Hiç evlenmemişti,vücudu yaşına göre dinç ve kuvvetliydi,tam yaşını kimse bilmezdi.Ispanyol asıllıydı,ve bazen anlamadığım kelimeler söylerdi.Çok sigara içerdi,bu yüzden sesi bile barut kokusuna benziyordu.Neden bilmiyorum benim gözümde Taehyung ile çok benzer gözüküyorlardı.

Koşarak merdivenlerden çıkıp yine el çabukluğuyla pasta ve kahve servisini yaptım,gözümün ucuyla masaya baktım ama Gracia iri cüssesiyle Taehyung'un ifadesini de kendi ifadesini de gizliyordu.
Umarım tartışmazlar,diye geçirdim içimden.Çünkü ateşle baruttan ziyade birbirini harlayacak iki koca ateşten ibarettiler.
Hemen Gracia'ya yaptığım acı kahveyi Taehyung'a demlediğim bitki çayını ve limonlu pastayı masaya bıraktım.

"Umarım yeşilçay seviyorsundur,ben ıhlamuru tercih ederdim ama-"

Merakla onlara baktığımda Gracia'nın oldukça keyifli bir şekilde sigarasını sardığını gördüm.Taehyung da oturduğu yerde oldukça rahat ve şikayetsiz gözüküyordu.Allahım yanlış mı görüyorum? Resmen ikisi de gayet hoşça sohbet ediyorlardı.Daha doğrusu Gracia konuşuyor,bay öfke de dikkatle dinliyordu.JJ ve babası da dahil kimseyi bu kadar uzun süre dinlediğini görmediğim için bir yandan şaşırırken bir yandan da onu getirdiğim için mutlu olmuştum.Ama bu sırada angut gibi dikiliyor olduğum gerçeğini gözardı etmişim.

'Dikilme orda Brisa* ,otur'

Brisa Gracia'nin taktığı bir isim,ispanyolcada rüzgar demek.Ve ben hep ordan oraya estiğim için ara sıra bana böyle sesleniyor.Bence beni sevdiği zamanlarda kullanıyor ama kendisi bunu reddediyor.

Gracia beklemediğim bir hareket yapıp kahveyi kendi önünden yavaşça ittirip Taehyung'a içmesi için işaret etti.
Bir an onun falına bakacağını sandım ve elle tutulur şekilde heyecanlandım.Belki bu sayede onun hakkında bir şeyler öğrenebilirdim.Ama Gracia ayağa kalktı ve Taehyung'a elini sıkıp uzattı ve beni hayretler içinde bırakan Taehyung da onun elini sıktıktan sonra,Gracia arka masaya bayanların yanına ilerledi.Tam otururken de bana göz kırptı.

"Bulaşıklar seni bekliyor,kaytarayım deme"

Ona hızlıca gülümsedim.Azıcık kaytaracağımı nasıl da biliyordu.
Ve şaşkınca Taehyung'un karşısına yerleştim.Ellerimi çeneme dayadım ve bakışlarımı ona diktim,sorularımı arka arkaya sıraladım.

'Ne konuştunuz?Kendini ona nasıl sevdirdin?Yani beni bile hala sevmiyor....Sen de az değilsin ama isteyince nasıl da güzel sohbet edebiliyormuşsun'

'Brisa ne demek?'

Ben konuşurken Gracia'yı dinlediği gibi dinlememişti bu yüzden biraz bozulmuş olsam da bana ilk kez direkt olarak bir soru sormuştu,nedense heyecanlandım ve kocaman gülümseyerek cevapladım.

'Rüzgar demek.Bana karşı öfkeli olmadığı zamanlarda,hatta bence bana sıkıca sarılmak istediği zamanlarda böyle sesleniyor,sevgisini pek göstermeyen insanlardandır' emin olamayarak sonuna ekledim.

  'Senin gibi..'

Lacivert bakışlarını önündeki kahveden kaldırıp benim titrek kirpiklerimin altındaki küçük açık kahve gozlerimle buluşturdu.Yavaşça dirseklerini masaya dayadı ve yüzüme doğru yaklaştı.Yüzlerimiz arasındaki mesafe azaldıkça bulunduğumuz yerin ısısı artmışçasına soluk borumdan bütün bedenime yayılan bir sıcaklık hissettiğimde gözlerimi bile kırpmadan kalakalmıştım.
Kalbim tekledi.Ve yine nefesimi tutuyordum.

Kardem ❄ kim taehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin