1

3.9K 134 0
                                    

'Çaresizlik.Hissizlik.Umutsuzluk.
Artık umut etmiyordum. Umut edemem,çünkü gelmeyeceksin biliyorum.
Bu zamana kadar beklemem bile bir mucizeydi.
Beklemek çok acıtıyordu Jongin.
Beklemekten bile daha acı verici bir şey öğrenmek istermiydin Jongin? 
Sevilmemek.
Sevdiğin halde sevilmemek ilk başlarda kolay gözüksede günler geçtikçe seni çıldırtabilir.
Kafanın içinde büyük bir boşluk yaratıp orada saklanmakta olan fırtınaları uyandırabilir.
Öfkelendirebilir seni. Gözünü kör edebilir. Hissizleştirebilir.
Acı senin ayakta durmayı öğrenmeni sağlar. Canın yandıkça ölüme sürüklenmek istersin.
Ölmeye cesaretin olmadığında hayatını değiştirmeye karar verirsin.
Değişmeye karar verirsin. 
Bazen o kadar çok gözünü öfke kaplar ki önüne gelen herkese zarar verirsin.
Aynı sana yaptıkları gibi,diğerlerinin canını yakarsın. 
Kimin ne hissettiği umrunda olmaz. İçinde sevgiye dair bir kırıntı bile kalmaz.
Acıma duygusunu öldürürsün içinde.
Ben bir korkaktım Jongin. Ölmekten korkan bir işe yaramazın tekiydim.
Senin gibi hissiz olmayı dilerdim. Cesur olmayı dilerdim.
Ben sadece iyi rol yapmayı öğrendim Jongin. Asla mutlu olmadım. Sadece mutlu ve güçlü olduğumu sanmanı istedim. 
Bunca şeye rağmen seni hala sevmekten nefret ediyorum.
Bana baktığında nefesimin kesilmesinden nefret ediyorum.
Çoktan bana gelmeyeceğini kabullendiğim halde onunla birlikte olduğunu kabullenemiyorum.
Neden o Jongin? Neden ben değil diye sormayacağım sana. Sadece neden birsürrü kişi arasında o olmak zorunda? 
Hayatımı mahvettiniz Jongin.
Siz içimdeki masum insanı öldürdünüz. Siz kimseye güvenemememi sağladınız.
Siz insanlardan nefret etmemi sağladınız. Siz benim gülüşümü çaldınız Jongin.
Bak. Bana neler yaptığınıza bak. Nasıl beni kullandığınıza bak.
Nasıl perişan olduğuma , dayanamadığıma bak.
Aklım yerine geldi. Korkmuyorum . Ölmekten korkmuyorum.
Korkumu yendim. Deneyeceğim Jongin. Eğer yapamazsam tekrar ve tekrar deneyeceğim.
Senin için görünmezdim,biliyorum ama ben yaşıyordum Jongin. Ben vardım. Ben nefes alabiliyordum. Benimde kalbim,benimde hisslerim vardı. Artık tamamen kaybolacağım.
Benden kurtuluyorsun. Umuyorum ki Soo senin elini hiç bırakmaz sevgilim.
Benim sevdiğim kadar sevebilir seni. Umarım hep gülümsersin bebeğim. 
Ona gülümserkenki gülüşün hala gözümün önünde. Gülüşüne aşığım sanırım.
Güldüğünü gördüğüm her an istemsizce bende gülümsüyorum. 
Tek sorun bana değil ona kusursuz gülümseyişini göstermendi.
Biribirinizin gözlerine baktığınız her an ölecekmişim gibi hissediyordum.
Bedensel olarak olmasada zihinsel olarak çoktan öldüm ben Jongin.
İçim,hisslerim,kalbim nefes almıyor. Acı çoktan onları sömürdü Jongin.
Bu son cümlelerim sevgilim. Bunları okurmusun bilmiyorum. Ben sadece yazıyorum işte.
Bilmeni istiyorum. Seni her zaman sevdim Jongin. Ona baktığında,elini tuttuğunda,onu güldürmeye çalışırken şebeklik yaptığında,beni görmezden geldiğinde hatta benimle oynadığını bile bile oynamana izin verdiğimde. 
Karşılıksız sevdim seni. Koşulsuz. 
Halada seviyorum seni. Kaderinin onunla yazılmış olması umrumda değil. 
Ben seni hala seviyorum. '
Son cümlemide yazdıktan sonra elimden kalemi bırakıp yavaşça günlüğümü kapadım.
Beş dakika önce dolması için açtığım soğuk su küveti çoktan doldurmuştu.
Perdeleri kapatmıştım. Banyoyu kilitlemiştim. Telefonumun baterisini çıkarmıştım.
Aynada son bir kez kendime bakarken küçük bir gözyaşının damlamasına izin vermiştim.
Gülümsedim. Sonunda bitiyordu. Geriye tek bir şey kalmıştı.
Üzerimdeki elbiselerimi yavaş yavaş çıkartmaya başladım. 
Üzerimdekilerden kurtulduktan sonra banyonun sol tarafında bulunmakta olan minik pencereden ilk önce günlüğümü,sonra telefonumu ,son olarakta eşofmanım ve t-shirtümü fırlattım.
Herşey hazırdı. İç sesim bile.
Uyuşuk adımlarla vanaya yaklaştım. Soğuk olduğunu bildiği halde girecektim.
Eğer bu seferde beceremezsem daha fazla acı çekecektim. 
Titremekte olan sol bacağımı hiç tereddüt etmeden küvete soktum.
Soğuktu. Dondurucu bir soğukluğu vardı. Dayanmalıydım.
Sadece birazcık dişimi sıkarsam herşey bitecekti. İç sesim susacaktı. İğrenç insanlar susacaktı. 
Diğer titremekte olan ayağımıda vanaya soktum. Ve sonrada vücudumu.
Soğuk suda ölmeye hazırdım. Geri dönüşü yoktu. Tamamen gücümü yitirmiştim. 
Son çare ölümdü benim için. 
Yüzümü tamamen buz gibi suya gömdüm. En fazla iki dakika sürer değil mi?
İki dakika sonra benliğimden birşey kalmayacak değil mi? 'Dayan Luhan. Dayan!'
Bedenimin uyuştuğunu ve titrediğimi hissedebiliyordum.
Bedenim iyice donmaya başladığında hala dişlerimi kırılırcasına sıkıyordum. Bir kaç dakika sonra bir rahatlık hissettim.Vücudumu artık hareket ettirmiyordum. Gözlerim yavaş yavaş kapanmıştı. Ve sonra seninle olan anılar canlanmaya başladı gözümde.
..........
21 ocak 2011
Derste benim kalemimi benden zorla aldığın için masanın altından ayağına vuruyordum.
Masanın altına biraz gözlerini gezdirdiğinde başını kaldırıp bana baktın.
Gülümsedin. Bana ilk gülümseyişindi.
...........
27 ocak 2011
Senin yüzünden dersten dışarı atıldığımda birkaç dakika sonra sınıf kapısının önüne çıkıp
"Artık içeri girebilirmişsin." diyip bacaklarıma yasladığım kollarıma gömülü olan ellerimi kaldırıp bana yeniden gülümseyip sağ elimdeki parmaklarımı parmaklarına geçirmiştin. İlk elimi tutuşundu.
...........
7 şubat 2011
Okul gezisine gitmiştik. Kalacağımız tatil köyüne giderken yanıma oturmuş olan sınıf arkadaşımızı zorla kaldırmıştın. Yanıma oturmuştun. Yolculuğun bütününü yanımda uyuklayarak geçirmiştin. Yanımda ilk defa uyuya kalışındı.

..........
9 şubat 2011
Sabahın erken saatlerinde belimde bir çift kol hissettim. Geldiğimiz tatil köyünde küçük kulubelerde dört kişi beraber kalmalıydık. Normal olarak yan taraftaki odada olman gerekiyordu ama görünüşe göre gece yanıma gelmiştin. O sabah heycandan öleceğimi sanmıştım. Seninle ilk defa bir yatakta uyuyuşumdu. Ve ilk defa belimin bu kadar alev alev olmaya başladığını düşünmüştüm.

..........
14 nisan 2011
Benimle dalga geçen bir çocuğu dövmekten son anda vazgeçirmiştim seni.
Beni ilk koruyuşundu.

.........
17 kasım 2011
Seninle hala çıkmıyorduk ama Soo'ya bu gün senden hoşlandığımı söyleyecektim.
Ona söyledim ve bunu zaten farkettiğinden bahsetti.

.........
1 ocak 2012
Geçtiğimiz son bir yılda herşey çok güzeldi.
Hala sana itiraf etmemiştim. Bana itiraf etmemiştin. Birbirine çok yakın iki insan olmuştuk.

..........
22 nisan 2012 
Bu gün bir işin yoksa seni hiçkimseyi götürmediğim yere götürecektim.
Orada sana hisslerimden bahsedecektim.
Seni aradığımda telefonu açmamıştın.
İlk defa aramalarımı redetmiştin.

..........
24 nisan 2012
Hoca bizim oturma düzenimizi değiştirmişti. 
Yine karşı karşıya oturuyorduk. Tek bir farkla. Ben yanlız otururken sen Soo ile oturuyordun.
Ona gülümsediğini gördüm. İlk defa umutsuzluğa kapılıyor gibi hissediyordum.

..........
11 mayıs 2012
Sen benden uzaklaşıyordun Jongin.
Artık beni görmüyordun. 

.........
29 mayıs 2012
Soo ile yakınlaşmıştın. Sanki ondan başkasını gözün görmüyordu.
Birbirinizin gözlerine bakmaya devam ediyordunuz. Sanki...sanki aşık gibiydiniz.

.........
13 haziran 2012
Soo,dostum. Yanımda olan tek kişi seni sevdiğimi bildiği halde okulun arkasında seninle öpüşüyordu. Ben nefes alamıyordum Jongin. Dostum tarafından ihanete uğramıştım .

........
20 aralık 2012
Biz artık sadece sen ve ben olarak bölünmüştük.
Sen benim dostumla mutluydun. Oda seninle.
Soo ile tartışmıştık. Daha fazla arkadaş kalamazdım onunla. 
Beni yaraladıktan sonra olmazdı. Mutluymuşum gibi davranamazdım.
Hissizleşmiştim. Kimseyi düşünmez hale gelmiş dersleri asıyordum. 
Önüme geleni kırıyordum. Hepsinin canına okumak istiyordum.
Tıpkı bana yaptığın gibi.

.........
5 eylül 2013 
Aslında benim hissiz biri olmadığımı fark ettim. 
Ben senin gibi olamıyordum Jongin.
Umursamaz değildim. Eğer umursamaz davransaydım bu ben olamazdım. 
Luhan herşeyi umursayan biri. Senin yüzünden ölmek isteyen biri. 
Onu çoktan zihinsel olarak öldürmüştün sen Jongin. Öldürmüştünüz.

.........
2 ağustos 2013
Soo'nun hala bunu bana yapmasına anlam veremiyordum.
Hepiniz Jongin için herşeyden vazgeçebileceğimi sanıyorsunuz değil mi? 
Üzgünüm, yanılıyorsunuz. 
Soo bana onu sevdiğini söyleseydi onun mutlu olması için Jonginden vazgeçebilirdim.
Bunca yıl yanımda olan Soo idi Jongin değil.
Soo için herşeyi yapmaya hazırdım. Fakat o beni kandırmayı seçti.
Şimdi bomboş olan odamdan çıkmaz oldum. 
Her gece ağlarken uyuyakalmaktan yorulmuştum.
Artık ağladığımda arkamı okşayan Soo yoktu.
Ağlamamı durdurana kadar bana kemiklerimi kırarcasına sarılan kişi yoktu.
Soo'yu çok özlüyordum.
Bunca şeye rağmen psikolojim iyice çökmeden gelseydi onu affetmeye hazırdım ama o gelmedi. Çok geç. Bundan sonra gelse bile kabul etmeyeceğim onu.

...........
İnsanlar ölürken gözünün önünden yaşadığı herşey geçer derler ya. 
Doğruydu. Yavaş yavaş ölüyordum. Anılarım ölürken bile rahat vermiyordu.

Not: Selam arkadaşlar. Yine ben. Yine ben diyorum ama nickimi değiştirdiğim için beni hatırlayamazsınız ahdhjdhdjd. İki one shot yazmıştım *_* Herneyse. 
Umarım beğenirsiniz. Bu bölümü açılış bölümü gibi düşünün. Diğer bölüm XiuRis devreye girecek. Bol bol yorum yaparsanız sevinirim. 

Fiona

I Choose To Love YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin