Yun adrese biraz sonra değişecek gibi bakarken kız ne dediğini anlamaya çalışıyordu. Yargılayan gözlerle durumu inkar etti.
"Nasıl yani? Bu mümkün değil."
"Gerçekten nerede kamera? Dünden beri yaşadıklarımın normal olmadığı açık. Bunların hepsi Moonchul’un başının altından çıktı değil mi?"
Kız deli danalar gibi oradan oraya giden çocuğa bakarken ne dediğini anlamaya çalışıyordu. Bir karışıklık olduğu ortadaydı. Tamam dünden beri birçok kazaya yol açmış olabilirdi ama bu karışıklıkta onun ne suçu vardı ki? Çocuğu geçirdiği cinnetle bir süre yalnız bırakıp daha o fark etmeden elinden kağıdı alan kız altta ev sahibinin numarasını buldu. Kontratta kalan son imzayı atması gerekiyordu. Aslına evine gidip öyle aramalıydı ama anladığı kadarıyla şu an bir evi yoktu. Telefon ikinci çalışta açıldığında Yun hala bir yerlerde kamera bulma umuduyla etrafını inceliyordu. Kız onun bu haline kıkırdayıp telefondaki ev sahibi ile konuşmaya başladı.
"İyi günler Bay Kim. Ben Yukionna Enzeru. Ailem sizinle kalacağım ev konusunda bir anlaşma imzalamıştı beni hatırladınız mı?"
Kızın sesi Yun’u düştüğü kuyu dibinden çekip almıştı. Kız yavaş ve anlaşılır olmasına gayret ederek konuşurken o da söylenenlere kulak kesilmişti.
"Ah evet dün gelip kontratı imzalamam gerekiyordu ama küçük bir aksilik çıktığı için gelemedim. Aslına bakarsanız şu an da sanırım bir sorunumuz var."
Yun hala bunun bir şaka olmasını bekliyordu içten içe. Yani tatil gününe bomba gibi düşen bir kızın aynı zamanda onun evinde kalacak olması… Hadi ama dizilerde bile bu kadarı yoktu. İç hesaplaşmasından çıkıp tekrar kızın konuşmasına verdi dikkatini. Kız okuyabildiği kadarıyla adresi tekrarlıyordu.
"Bana verilen adres bu ama bu evde başka biri oturuyor."
Enzeru çok kısa bir süreliğine Yun’a baktığında karşısında insanların tüm yıkıcı ve öldürücü ifadelerini yüzünde taşıyan Thanatos’un gölgesini gördüğünü sanmıştı. Bir saniye daha bakarsa ölüm tanrısı tarafından canı alınacak gibi hissettiği için gözlerini aceleyle genç adamdan kaçırdı. Bu sırada ev sahibinin konuşmalarını da kısa süreliğine kaçırmıştı ama adam hala konuşuyordu.
"… adresi doğru ama daire numarası yanlış."
"Özür dilerim bir daha ve daha yavaş tekrar eder misiniz?"
Karşıdan sıkıldığını belli eden bir iç çekiş duyduğunda Enzeru bir an önce şu dil olayını çözmesi gerektiğini kendine hatırlattı. Ev sahibi “yavaş” kelimesini o kadar abartmıştı ki adeta heceleyerek konuşuyordu. Enzeru arkasında bakışlarıyla onu ezen adamı görmezden gelmeye çalışıp tüm dikkatini heceleri birleştirmeye verdi.
"Bina adresi doğru ama siz 10 numarada değil 9 numarada kalacaksınız."
Enzeru sorunun çözülmüş olmasından duyduğu mutlulukla Yun’a dönmüş ve telefondaki adama teşekkür edip bir saate evde olacağını söylemişti. Kollarını göğsünde kavuşturup bir heykeltıraşın elinden çıkma gibi kaskatı görünen Yun bu sefer ki ne diye bekliyordu. Ne şimdi de ev arkadaşı mı oluyorlardı? Yoksa Yun evden atılmıştı ama bunu ona söylemeyi mi unutmuşlardı. Soran gözlerle kıza baktığında Enzeru küçük bir tereddüt yaşamış ama bunu çok çabuk atlatmıştı. Ellerini çenesinin altında birleştirip heyecanla konuşmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar Şans Meleği
FantasyHiç beklemediğin bir anda karşına çıkan birisi hayatını değiştirebilir... Soru şu sen hayatının değişmesine hazır mısın? Yalnızlığını terk etmek ve birine güvenmek... Peki güvenmek senin için bu kadar kolay mı? Hele ki karşındaki insan bile değilse...