Enzeru gelen gürültülere karşılık kapalı gözlerini daha da sıkı kapatarak yorganı başından geçirmiş mırıltılarla sağına dönmüştü. Ama yorgan da gürültüleri engellemiyordu. Bugün tatil sabahıydı neden bir saat daha uyuyamıyordu ki? Enzeru yatakta yumruklarını yastığa geçirdiğinde sesli bir şekilde sızlanıyordu. Biraz daha uyuma çabaları içinde bir anda taş kesmişti. “Ben yalnız yaşıyorum” diye düşündü. Kafasını kaşıdı. Yalnız yaşadığına göre evindeki tek sesi onun yapması gerekiyordu değil mi? Bunu keşfettikten sonra çığlığı basmıştı. Biraz daha yüksek sesle bağırırsa Yun onu duyabilirdi. Bir anda odasının kapısı açıldığında eline geçirdiği yastığı kapıya doğru fırlatmıştı.
Yun kapıdan koşarak girdiğinde yüzüne doğru gelen yastığı havada yakalayıp yatakta gözleri kapalı bir şekilde avazı çıkana kadar bağıran bir yandan da eline geçirdiği şeyleri kapıya atmaya çalışan kıza şaşkınlıkla baktı. Şu anda yanına yaklaşmak hiç de akıllıca gelmiyordu. Arkasından gelen Moonchul’un endişeli ifadesine gözlerini devirip önemli değil diye mırıldanmıştı.
“Emin misin? Yani önemli olmadığına…”
Moonchul deliler gibi bağıran kıza baktığında yardım etmek için içeri girip girmeme konusunda kararsızdı. Yun başını sallarken az çok ne olduğunu tahmin edebiliyordu. Ondan daha yüksek çıkmasını umduğu bir sesle “Enzeru bağırmayı keser misin artık?” diye kükremişti. Enzeru onu duymayınca yaşayacaklarını göze alarak temkinli adımlarla yatağa yaklaşırken yine bağırmayı denemişti ama kız tüm konsantrasyonu bağırmaya veriyordu ve onu kesinlikle duymuyordu. İşin kötüsü ona doğru yaklaştıkça daha yüksek seste haykırıyordu. Yun kafasına gelen çalar saatten son anda kurtulup eliyle kızın ağzını kapatmaya çalışmıştı ama karşılığında kızın tüm dişlerini eline girmişti. Dişlerini sıkıp diğer eliyle kızın kafasına vurmuştu. Genç kız acıyla ısırmayı bıraktığında Yun ise acıyan elini kızın ağzından çekmeden sonunda sesini duyurmayı başarmıştı. “Enzeru Allah aşkına her seferinde şu gözlerini kapatıp karşındakinin kim olduğunu öğrenmeden bağırmaktan vazgeç!”
Kız kırpıştırdığı gözlerini açtığında ıslandığını yeni fark ediyordu. Yun’un eli hala ağzını kapatıyordu. Genç adam onun artık bağırmayacağına inandığında yavaşça elini çekmişti. Kız burnunu çekip “Gü..günaydın Yun” diyivermişti. Yun gözlerini kocaman açıp elini kızın gözünün önünde tutarak kelimeleri resmen ağzında çiğneye çiğneye “Sana.da.günaydın.Enzeru!” demişti. Başta endişeli olan Moonchul sonunda şoku üzerinden atıp kahkahayı patlattığında Enzeru tekrar gözlerini kapatıp bağırmaya hazırlanıyordu ki Yun bu sefer erken davranıp ağzını kapatmıştı. Enzeru kapatılan ağzını açmaya çalışırken gözlerini sıkı sıkı kapatmakta ısrar ediyordu. Yun sonunda diğer eliyle kızı hareket edemeyen bir pozisyonda tutup bağırmıştı. “Lanet olsun Enzeru az önce o gözlerini kapatma dememiş miydim ben sana?” dediğinde Enzeru istemeden tek gözünü açmıştı. Yun başını çevirip Moonchul’un olduğu tarafı gösterdiğinde Moonchul hiç utanmadan yere oturmuş iki eliyle de döşemeleri yumrukluyordu. Enzeru bu sefer utançtan gözlerini kapatmıştı. Yun elini ağzından çekmeden konuşmaya devam etti. “Bir daha bağırırsan ağzını bir güzel diker, göz kapaklarını da söker alırım. Ne gözlerini kapatabilirsin ne de bağırabilirsin anladın mı beni?” Enzeru başını salladığında Yun acıyan elini kızın ağzından çekip onu yataktan dışarı çıkarmıştı. Enzeru dik bir şekilde önünde duruyordu şimdi. Bir an bebek bakıcısıyla, sorunlu bir çocuğa koruyucu ebeveyn olmayı kabul etmiş bir zavallı arasında bir duyguya kapılmıştı. Kız başı önünde öylece duruyordu. Sonunda Moonchul’un kahkahaları kesik kesik gelmeye başladığında yanlarına gelip elini Enzeru’nun omzuna atmıştı. “Bu kızı çok seviyorum beni çok eğlendiriyor. Enzeru sevgilim olmaya ne dersin?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakar Şans Meleği
FantasyHiç beklemediğin bir anda karşına çıkan birisi hayatını değiştirebilir... Soru şu sen hayatının değişmesine hazır mısın? Yalnızlığını terk etmek ve birine güvenmek... Peki güvenmek senin için bu kadar kolay mı? Hele ki karşındaki insan bile değilse...