Bölüm 13: Yalanlar ve Gerçekler

492 42 12
                                    

Telaşla elini tüylerinin hafifçe göründüğü kürek kemiğinin üzerine koymuştu. Öksürerek “Şey önemli değil, Enzeru öhö öhö biraz sakardır da. Ben bir kaza öhö olmasın istememiştim” diye zırvaladığında kızın tüyleri eline değmiş ve elektrik çarpmış gibi hissetmişti. Enzeru’nun durumu fark etmediğini anlayıp tüyü çekiştirirken bir yandan da Sam’le konuşup gözleri Ezeru’dan uzak tutmaya çalışıyordu. Sonunda eline değen tüyleri artık hissetmediğinde elini çekmişti. Enzeru’ya bakmaya korkuyordu ama diğerleri onun aptal aşık hallerini oldukça eğlenceli bulduğu için şu an Enzeru’nun bembeyaz olmuş suratının utançtan olduğunu düşünüyorlardı. Moonchul şoka girmiş gibiydi sesi çıkmıyordu. Arkadaşının bir anda bu kadar cesurlaşmasını anlamıyordu. Dün görmek bile istemediği kızı bugün kız arkadaşı olarak kabul mü ediyordu yani? Yun, yanındaki kızın titrediğini fark ettiğinde ona dönmek istemişti ama başlarına bu işi açan adam karşısında pek de memnun olmayan bir ifade ile onunla konuşuyordu. Söylediklerinden tek kelime anlamasa da kendini ona bakmaya zorlamıştı. Sonunda sevgili patronu zamanlarının kısıtlı olduğunu ve eğlenmek için kahvaltı masasında oturmaktan daha güzel etkinlikler olacağını söylediğinde masadaki herkes Sam dahil Yun ve Enzeru ikilisi ile uğraşmayı bırakıp masayı toplamışlar, daha sonra mayolarını giyip kendilerini mavi sulara atmışlardı. Üç kişi dışında… Yun herkesin plajdan uzaklaşmasını bekliyordu ama Moonchul hala yanlarındaydı ve Yun hala yanında titremeyi bir türlü bırakmayan kıza bir şey diyememişti. Moonchul bir şemsiyenin altındaki iki şezlonga oturmuş şaşkın çiftin önünde durmuş ellerini göğsünde birleştirmiş onları sorguluyordu.

“Sevgili mi?! Kız arkadaş mı?! Siz iki yarım akıllı aklınız sıra benimle dalga mı geçiyordunuz tüm gece boyunca! Niye ben hiçbir şey bilmiyorum?”

“Hyung biraz sessiz olur musun? Düşündüğün gibi değil.”

“Peki nasıl? Kendi ağzınla dedin az önce Han Seung Yun!”

“Ya ben kız arkadaş lafını öyle anlamamıştım ki? Enzeru bir kız değil mi? Bu konuda hem fikiriz. Eh ben istemesem de arkadaşım gibi duruyor şu an. Yani küçük bir yanlış anlaşılma.”

“Küçük bir yanlış anlaşılma için mi kollarını kıza doladın?!”

“Ya sen de arkadaşısın sen de elini omzuna atmıyor musun? Ne yani kaç tane sevgilisi var bu kızın öyleyse?”

“Aynı şey mi?”

“Tam olarak ne farkı var?”

“Enzeru sen de bir şey söylesene artık! Bu ölmüşsün gibi ifade de ne böyle?”

“Şey… benim biraz bacağım ağrıyor da ondan. Yun haklı öyle bir ilişkimiz yok olsa sanırım benim de haberim olurdu.”

Enzeru düşünceli bir şekilde kafasını kaşıdığında Moonchul nezaket kurallarını hiçe sayıp ağzını sonuna kadar açmıştı. Yun istifini bozmadan sahile bakıp “sen az önce kıyafetlerinle denize atlamamış mıydın? Deve güreşi yapacaklar sanırım” dediğinde Moonchul bunun artık git demek olduğunu çok iyi anlıyordu ama bir Enzeru’ya bir de dengesiz arkadaşına tehditkar bakışlar atmaktan kendini alamıyordu. Sessizlik giderek büyüdüğünde ve Moonchul her sorusuna anlamsız cevaplar almaya başladığında parmağını Yun’un göğsüne bastırmış “Bu iş bitti sanıyorsan yanılıyorsun dostum. Daha başlamadım bile anlıyor musun beni daha başlamadım bile…” diyip diğerlerine katılmak için denize girmişti. Sonunda Yun ve Enzeru baş başa kalmışlardı. Yun derin bir nefes alıp Enzeru’ya döndüğünde karşısında bembeyaz olmuş bir yüz bulmayı bekliyordu ama bu tamamen beklentisi dışındaydı. Kızın yemyeşil gözlerinde bir dalgalanma olmuş gibi hissetmişti ama Enzeru kendini hemen toplayıp titremesine rağmen kararlı duruşunu takınmıştı.

Sakar Şans MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin