4. Bölüm

2.5K 85 5
                                    

Eve girdiğimde ağlayarak kendimi yatağıma attım. Keşke sonsuza kadar burada saklanıp ağlayabilsem ama maalesef kendimi toparlamak zorundayım. Annem altın gününden gelmek üzeredir ve şuan en son ihtiyacım olan şey anneme açıklama yapmak.. Zaten benden açıklama bekleyen iki bela var başımda. Allah'ım keşke bu yaşadıklarımın hepsi saçma bir kabus olsa. Uyansam ve o normale yakın, sıkıcı hayatıma devam ediyor olsam ama ne yazık ki bunların hepsi gerçek. Benim küçük dünyam başıma yıkıldı ve ben bununla nasıl baş edeceğimi bilmiyorum. Keşke biraz cesur olsa yüreğim... Çıksa o zümrüt gözlü kalp kırıcının karşısına "Seni senelerdir gizlice ve bu kadar naif seven bir kalbi böyle parçalamaya hakkın yok!" Dese. Ama yok nerde benim korkak yüreğimde o cesaret...

Çalan telefonumun sesiyle daldığım dipsiz kuyudan çıkmaya çalıştım. Ekranda mavişimin ismini görünce bir an rahatladım. Ben bu düşüncelerle niye tek başıma boğuşuyordum ki. Benim kalbimin en içini bilen bir kız kardeşim varken... Telefonu açar açmaz " Efsuuunn hemen arayamadım özür dilerim abim senden sonra benide sorguya çekti. Nasılsın? Evde misin? Gerçi başka nerde olacaksın bu öküz abim bende kafa bırakmadı ki geliyorum ben hemen." Cümleleri ard arda sıralayıp konuşmama bile fırsat vermeden kapattı telefonu benim şaşkın arkadaşım. Ben elimde telefonla kalakalmışken kapı çaldı. Kendimi yataktan resmen kazıyarak çıkarıp kapıya gittim. Açar açmaz boynuma iki sıcak kol dolandı. Icinin acısına inat sevgiyle doldu harabe yüreğim. Ne tuhaf... Iki kardeşten birinin açtığı yarayı diğeri iyileştiriyor. Bir anda kollarını boynumdan çekip suçlu, ıslak gözlerle baktı gözlerime. "Efsunn ben bir suç işledim ama nolur benii affett o öküzün sana söylediklerini yutamazdım herhalde. Ne kadar seni kıskandığı için delirip saçmalasa da sözleri çok ağırdı. Anlattım ben abime herşeyi. Bak bana bir daha sırrını vermezsen anlarım. Çok üzülürüm ama anlarım." Yine cümleleri ard arda sıralamış ağlak ağlak suratıma bakıyordu. "Saçmalama Bade lafları ağzıma tıkmasaydı ben abine herşeyi anlatacaktım zaten. Yürü odama geçelim kapı ağzında biraz daha durursak birine yakalanacağız. " Tam arkamı dönüp odama doğru yürürken döndüm ve " Ha bu arada Devran beni ölse kıskanmaz o gözle bakmıyor bile bana... Kafama böyle şeyleri sokma maviş daha fazla üzülmeden unutmam lazım onu." Dedim ve hızlıca odama gittim.
"Saçmalama Efsun! En salak insan bile anlardı seni kıskandığını. Yanlış anlama senin zeka seviyenden eminim ama bu imkansız aşk olayı seni biraz aptallaştırdı bence hele anlattıklarımdan sonra gözlerinde ki ateşi görseydin. Sonunda dualarım kabul oluyor Allah'ım çok şükür" Hem beni bir güzel gömüp hem de bu olaydan sevinçli bir habermiş gibi bahseden arkadaşıma bakakaldım. Bu kız bir gün beni gerçekten öldürecek. "Zekam hakkındaki fikirlerin gözlerimi yaşarttı gercekten maviş ben bu olaydan sag salim kurtulayımda göstercem sana kim salak kim degil. Şimdi hemen dökülüyorsun abine neler yumurtladın." Kendini yatağıma atıp suçlu bir çocuk gibi halıyı izlemesi beni biraz ürküttü ama sabırla konuşmasını bekledim. Zaten çok uzun süre sessiz kalamayacağından adım gibi eminim. Bade'nin bu hayatta en sevdiği şeylerden biri abimse diğeri konuşmaktır. " Sen gittikten sonra hışımla odamdan çıktım. Tam abime cırlamaya hazırlanıyordum kii o benden önce davrandı. 'Ne işler karıştırdığınızı hemen söylemezsen Bade yemin ediyorum eve hapsederim sizi' dedi tabi ki bende hemen döküldüm. Doruk'un senelerdin peşini bırakmadığını, sana çektirdikleri bir bir anlattım. Ama bir gör Efsun kıskançlıktan deliye döndü. Çok eğlenceliydi keşke sende orda olsaydın." Bu kız beni daha fazla şok edemez dedikçe daha çok şok oluyorum gerçekten. " Şu olaydan sanki iyi birşeymiş gibi bahsetmeye devam edersen Bade gerçekten kaç yıllık arkadaşım demeyeceğim saçını başını yolacağım. Kızım şu son on iki saat içinde bildiğin hayatım karardı benim farkında mısın sen?" Allah'ım gerçekten bugün eğer bir kabussa acilen uyanmam lazım. Ah benim sakin hayatım seni sıkıcı diye adlandırdığım için ne kadar özür dilesem azdır. Affet beni nolur ve eski haline dön. "Efsunn Efsunn olaylara iyi yönünden baktığım için beni suçlayamazsın kanki çünkü bunu birinin yapması lazım ve görüyorum ki sen bu pozisyon için hiç uygun degilsin." Tam ağzımı açıp Bade'ye bir güzel cırlayacakken kapı çaldı. Nerdeyse akşam olacağı için büyük ihtimal gelen annemdi. Aynadan kendime hızlıca baktım. Gözlerim biraz şiş duruyordu ama onun dışında pekte göze çarpan bir değişiklik yoktu. Sanırım çenebaz Bade'nin bana en büyük iyiliği beni sinirlendirip ağlamama fırsat vermemiş olmasıydı. Koşarak anneme kapıyı açtım. Kapıyı açar açmaz annemin söylenmeleri karşıladı beni "Nerde kaldın kızım ağaç oldum burda. Çık kapının önündende gireyim akşama Selma teyzenler gelecek bi kek çırpayım. Tabi senden hayır yok tutturdun bir okuyacağım türküsü. Kızım var güya ama gününü gördüğüm yok." Diyip mutfağa girdi direk. Bugün Efsun'un ağzına lafları tıkayalım günü de bana mı haber vermediler acaba. Yok yok bugün ben sınanıyorum da Allah sonumu hayretsin inşallah. Bir dakika ya az önce annem Selma teyzen mi dedi! Nasıl yani daha bu olaylar bu kadar tazeyken ben Devran ile yüz yüze mi gelecektim yani. Ölü taklidi yapsam acaba bundan kurtulabilir miydim ki?
Ben kara kara ne yapacağımı düşünürken Bade ile annem çoktan mutfakta şakalaşmaya başlamışlardı bile. Yok yok bu işi tek başıma çözemem Bade'nin yardımı lazım. Koşarak mutfağa girdim ve "Annecim Bade ile ödev yapmamız gerekiyor oyalama bizi lütfen" diyerek annemin söylenmelerini dinlemeden kolundan tuttuğum gibi odaya çektim onu. "Akşam abinle yüzleşemem Bade bir yol bulalım lütfen bana yardım et" diye yalvaran gözlerle baktım arkadaşıma. Şaşkınlıktan büyümüş olan göz bebekleri bir anda merhametle yumuşadı. "Ne kadar bir an önce abimle karşılaşıp onun kıskanç hallerini gör istesemde senin bu haline de dayanamam kuzum. Tamam bir yolunu bulacağız merak etme. Supergirl Bade süper zekâsını devreye sokacak rahat ol sen ballı çöreğim. Şimdi eğer abimler akşam burda olacaksa bizim evde kimse olmayacak demektir. Ee bizde ders çalışma bahanesiyle bize gecersek abimle konuşma fırsatın olmaz gerisinide sonra düşünürüz artık." Aslında fena fikir değildi bize gelince mecbur karşılaşacağız ama en azından konuşma fırsatımız olmayacak. "Lütfen işe yarasın Bade abinle konuşacak gücüm yok çünkü" dedim ağlamaklı bir sesle oysa nasıl da özlemiştim o zümrüt gözlerini gerçi benim gözlerim senelerdir hasret o iki zümrüte... Bakalım akşam onu görünce tuz buz olmadan nasıl duracağım...

Odamda Bade'nin olayların iyi yönünden bakma çabasına sabretmeye çalışırken kapı çaldı. Kalbim yerinden çıkacaktı sanki. Dayan Efsun beş dakika görüp sonra bu evden çıkacaksın. Zaten annemede Selma teyzeyede söylemiştik ders çalışmak için diğer eve geçeceğimizi şimdi yapmam gereken tek şey şu beş dakikayı bayılmadan geçirebilmek. Koridordan Selma teyzelerin ve annemlerin sesi geliyordu artık sakladığım güvenli limanimdan çıkmak zorundaydım. Bade'nin beni dürtüp "Hadi Efsun yapabilirsin kuzum sadece hoşgeldiniz diyip bize geçeceğiz zaten biz akraba gibiyiz biliyorsun kimse garipsemez hadiii kalk" demesiyle bir cesaret girdik salona. Korkuyla taradım odayı ama gözlerim bir çift zümrüt gözle keşişmedi. Bunca zaman boşuna gerilmişim. Devran gelmemiş... Peki ama neden? Bu soruyu benim kadar merak eden maviş "Abim nerde niye gelmedi?" Diye atılınca merakla cavabını bekledim. Selma teyze "Gelmeyecekmiş kızım abin işi varmış. Siz hadi geçin bize ev boştur." Dedi. Içim bir anda hem rahatlama hem hayal kırıklığıyla doldu. Kitaplarımızı alıp Bade'lere geçtik. Tam Bade anahtarı kapıya takmış açacaktı ki kapı içerden açıldı. Ikimizde korkuyla kapıda kalakaldık. Devran tüm heybetiyle karşımdaydı. "Geçin içeriye bakalım kaçıp gitmekle olmaz bu işler Efsun hanım daha konuşacaklarımız bitmedi" diye hamurdandı. Ama ben bu kadarını nasıl kaldırayım Allah'ım
..

Merhaba arkadaşlar;
Lütfen yıldıza basın ve fikirlerinizi benimle paylaşın ki kendimi geliştirebileyim.
Şimdiden teşekkürler sevgiyle kalın ❤

Efsun (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin