10. Bölüm

1.6K 63 14
                                    

Merhaba arkadaşlar geçen bölüm koyduğum minicik sınır bile o kadar zor geçildi ki bu beni gerçekten çok üzdü. Umarım bu sefer bu kadar uzun sürmez.

Sınır: 10 oy 5 yorum

Ben aptal gibi heyecanla ve özlemle onu beklerken buraya bir kadınla gelmişti. Hemde çok güzel sarışın bir kadınla. Gerçi sanki kadın çirkin olsa içimdeki bu acı daha mı az olacaktı? Kadın arabadan tatlıyı alırken bende uzun uzun baktım gözlerine içimdeki bütün hayal kırıklığını yansıttığım gözlerimle. Bu kadar acımasız olmasına gerek var mıydı gerçekten? Ben bunu hak edecek hiçbir şey yapmamıştım ona.

"Hoşgeldin Devran abi!" Dedim buz gibi çıkan sesimle. Gözlerinden gölge gibi geçen şaşkınlığı gördüm ama çabuk toparladı. Sonunda yanımıza gelen kadınla içeri girsinler diye kapıyı açıp kenara çekildim.
Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle suratıma bakan kadına hoşgeldiniz dedim ağzımın içinde geveleyerek.

"Sen Efsun olmalısın. Bende Seda bu yakışıklının arkadaşıyım."

Bütün sevecenliğiyle uzattığı elini soğuk bir şekilde tutup sıktım.

"Daha önceden sizi hiç görmedim beni nasıl tanıdınız bilmiyorum ama memnun oldum"

"Iı... Şey.. hah Devran hep anlatır sizi aile gibi büyümüşsünüz akşam yemekte olacağınızı da söyleyince bende tahmin ettim sadece."

Bocalayarak konuşması inandırıcı gelmesede şuan içimde beni boğan keskin bir duygunun esiri olduğumdan üzerinde durmadım. Kıskançlık... Bütün hücrelerimde kol gezen tek duyguydu.
Selma teyzenin gelmesiyle tekrar konuşmak zorunda olmadığım için ferahladım biraz.

"Oğlum hoşgeldiniz. Misafir getireceğini neden söylemedin. Daha iyi hazırlık yapardık."

"Ani oldu anne hem Seda yabancı değil."

Selma teyzeyle Seda'nın tanışmalarını, gülüşmelerini bir duvarın arkasından duyuyordum sanki. Kafamda dönen tek bir cümle vardı. 'Seda yabancı değil!' Sinir ve hayal kırıklığıyla doldum baştan ayağa. Öyle ki kapının önünde boş boş dikildiğimi bile fark etmedim. Devran'ın kolumu tutmasıyla ateşe değmiş gibi kendimi geri çektim. Şaşkın gözlerle bir bana bir havada kalan eline bakıyordu.

"Efsun neyin var senin?"

"Sanane! Etrafta kimse yokken umrundaymışım gibi yapmana gerek yok."

Arkamdan homurdandığını duysamda hızlıca salona girdim. Seda bütün neşesiyle herkesle tek tek tanışıyordu. Yalan yok çok güzeldi. Enerjiside kendisi de... Eğer Devran ile aralarında bir şey olma ihtimali olmadan tanışsaydık çok severdim onu. Ama şu an bu kadar mükemmel olması sinirlerimi daha da zıplatıyordu sadece. Bade'nin kulağıma fısıldamasıyla sert bakışlarımı zorlukla Seda dan çekip ona çevirdim.

"Kanki gözünle yedin kızı Allah aşkına bu kadar belli etmesen mi acaba kıskandığını?"

"Çok sinirliyim Bade benim acilen bu ortamdan çıkmam lazım!"

"Tamam çiçeğim sakin ol! Hele şu yemeğimizi bir yiyelim ben bir çaresine bakacağım."

Bana güven veren bir şekilde gülümsemesiyle içimde ki dizginlemeye çalıştığım öfke minicikte olsa yatışmıştı. Tanışma faslı bitince  masaya geçti herkes. Seda tabiki Devran'ın yanına oturdu, bende onlardan en uzak köşeye. Önümdeki yemeğe işkence ederken ara ara  Devran'ın ve Seda'nın bakışlarını üzerimde hissetsem de ikisinden tarafa bakmadım. Masada dönen neşeli sohbeti bile duymuyordum. Bade'nin yanımdaki varlığı biraz iyi hissettirse de bir an önce burdan gitmem gerekiyordu ama dikkat çekmeden bunu yapmam imkansız olduğu için zaman öldürmeye çalışıyordum. Seda'nın adımı seslenmesiyle içimden sabır çekerek kaldırdım kafamı;

Efsun (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin