Part 3

710 72 41
                                    

4 yıl sonra...

Lara ve sevimli köpeği Alex her zamanki gibi  parkta yürüyüş yapıyorlardı. Alex o kadar tatlıydı ki yoldakiler onu durdurup seviyordu. Hatta ona yavşayan bir köpek bile olmuştu...

"Tanrım şu köpek bile benden çekici..."diye iç geçirdi Lara.

"Merak etme bebişim ben seni dışarıdaki tüm kötü niyetli erkek köpeklerden koruyacağım-"

"HAV HAV HAV!!!!!"

Alex birden öndeki köpeğe doğru koşturmaya başlamıştı. Fakat Lara onu tasmasından tutup geri çekiyordu.

"Ne oluyor Alex? Sakin ol!"

Lara köpeğinin koşturduğu yere doğru baktığında müthiş bir adet popo ile karşılaşmıştı.

Düzgün bir fizik, 2 metreye yakın boy (maşallah), dalgalı uzun saçlar ve görüş alanımı kutsayan müthiş bir kıç...

"Vay canına sanırım şu kafir damat işini bir düşünmeliyiz Alex..." hayranlıkla önündekine bakan genç kız aniden köpeğinin kaçmasıyla o tarafa doğru koşmaya başladı.

"Alex!"

Yaramaz köpek çoktan güzel kıçlı adamın köpeğinin yanına gidip kuyruğunu sallamaya başlamıştı bile.

"Al işteeee!" diye söylenen kız hemen köpeğinin yanına gitti.

"Bir daha böyle habersiz kaçmamalısın Alex! Kaybolabilirdin." Eğilip köpeğinin tasmasını bağladıtan sonra güzel kıçlı adamın yüzüne bakmıştı.

NE?! Aman tanrım şu an karşımda bana gülümseyerek bakan bir adet Tom Hiddleston duruyor!..

Pekala tamam derin bir nefes alıp kendimi tanıtmalıyım ve bir fan olduğumu belli etmemeliyim ama eğer fan olduğumu belli edersem beni küçük görür ve tüm şansımız yerle bir olabilir amaan ne saçmalıyorum ben zaten tipimden belli oluyor bebek gibi olduğum niye ya belki bebek gibi oluşumu sevecek ve aramızda bir daddy/baby girl ilişkisi olur kim bilir ya kimi kandırıyorum yine de beni küçük görür hiçbir zaman bir şansımız olmayacak ama yok ya o öyle bir insan değil sonuçta yani-

"Hey! Merhaba." Güzel kıçlı adam genç kıza tanışmak için elini uzatmıştı.

Aman tanrım bana elini uzatıyor! Sanırım birazdan kutsanacağım! Bi gökkuşağı kusmadığım kaldı adamın karşısında ya...

"Merhaba! Ben Lara. Siz?"

"Tom Hiddleston. Tanıştığımıza memnun oldum bayan."

Ah bilmez miyim senin kim olduğunu canııımm!!

"Bende."

Bana o güzel gülümsemesini bahşettiğinde midemdeki kelebekler harekete geçip deli gibi halay çekmeye başlamıştı...

Bu durumda nasıl göründüğümü bilmiyordum ama ağzından küçük bir kıkırtı kaçmasına sebep olmuştum.

O an sadece zamanı durdurup ağzından kaçan kıkırtıyı tekrar tekrar başa sarıp dinlemek istiyordum.

O gerçekten...çok güzeldi.

Ve göründüğünden daha uzun.

Bu uçsuz bucaksız düşünceleri bölen iki küçük köpeğin havlamaları olmuştu. Görünen o ki ikisi de birbirleriyle çok iyi anlaşıyordu.

"Sanırım birbirlerini sevdiler."

"Ah kesinlikle.." genç kız en güzel gülümsemesini yüzüne takıp konuşmaya öyle devam etmişti.

"Sık sık buraya gelir misin?"

"Açıkçası son 4 yıldır her boş zamanımda buraya gelirim."

"Ah hoşgeldin o zaman. Nereden geldin buraya peki? Yani, nerelisin?"

"Şey ben aslında Türküm. Türkiye'den geldim. Okumak için."

Güzel kıçlı adam tekrar kıkırdamıştı.

"Yabancı olduğun belliydi zaten."

"Gerçekten mi?"

"Evet. Aksanından anlaşılıyor."

Genç kız başını yere çevirip gülümsemişti.

Seni zeki...

"Hangi üniversitedesin peki? Ne okuyorsun?"

"Queen Mary, hukuk."

"Vay canına. Demek hukuk? İlk gördüğümde zeki bir kız olduğunu anlamıştım zaten." Küçük bir kahkaha atıp genç kıza göz kırpmıştı. Lara'nın kalbi daha fazla bu olanları kaldıramıyordu.

Sohbetlerini yarıda kesen şey Tom'un telefonuna gelen mesaj sesi oldu. Güzel kıçlı adam telefona gelen mesaja baktığında suratı asıldı.

"Şey benim gitmem gerekiyor. Seninle tanıştığıma çok memnun oldum. Umarım tekrar görüşebiliriz, hoşçakal Lara..."

Ahh işte gidiyordu. Her güzel şeyin olduğu gibi bu unutulmaz anın da sonu gelmişti. Genç kızın ismini o kadar güzel söylemişti ki, kız sonsuza dek bu kelimeyi sıkılmadan dinleyebilirdi. Belki de gitmeden ondan bir imza ya da fotoğraf çekinmek istemeliydi. Ama bu onu ele verirdi. Belki de bir daha hiç tekrar görüşemeyeceklerdi? Genç kız bunu sorun etmedi. Çünkü bu küçücük sohbet ve ona sunduğu hazine değerindeki gülüşü bile, kıza ömrünün sonuna dek yeter de artardı.

"Hoşçakalın Bay Hiddleston. Sizinle tanışmak çok güzeldi."

Ve gitti. Genç kızın yıllarca tanışmak istediği güzel kıçlı adam, hiçbir şey olmamış gibi arkasına bile bakmadan oradan uzaklaştı...

Nothing is a Coincidence. ~Tom Hiddleston~ [devam ediyor] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin