Part 5

616 56 78
                                    

2 hafta sonra...

"Yaa ağlama artık yeter değmez bir adam için bebeğim kıyamam ben sana..."

"K-keşke ona sarılsaydım g-gitmeden önce!"

"Bir daha a-asla karşılaşamayacağımızı b-biliyordum!"

"Lara günlerdir deli gibi ağlıyorsun yapma artık şunu. Seni böyle görmeye dayanamıyorum!"

"Anlamıyor musun Ece yıllardır kurduğum hayal gerçek olabilirdi! Neden bir daha gelmedi ki parka!? Başka parklara da gitmiş olamaz! Nerde bu adam, ne yapıyor?"

"Ya onun nerede ne yaptığını sorgulamak sana mı düştü Lara? İşleri vardır yani ne bileyim ünlü sonuçta."

"Biliyorum yıllardır onunla tanışmak istediğini ama sende de akıl yok ki! Ne diye hava yapıyorsun git fotoğraf çekin iki sarıl gel."

Lara sonunda hıçkırıklarından kurtulabilmiş, sakinleşmeye başlamıştı.

"Sanırım haklısın..." Son bir kez gözlerini silen genç kız, artık beklemenin bir anlam ifade etmeyeceğini anlamıştı. O yoktu ve olmayacaktı. Kendini küçük ergenler gibi aptal bir hayalin içinde sanıyordu ve artık gerçek hayata dönmenin vakti gelmişti...

~▪◇°_×*°•^♧

5 dakikadır deli gibi çalan telefonu yüzünden, ders çalıştığı masada uyuyakalan genç kız nihayet uyanabilmişti.

"Ha noldu sabah mı oldu?" Uyku sersemi kız bir yandan kendine gelmeye, bir yandan da ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Bu aptal alarm da neyin nesi?!" Telefonunu kapatıp yatağa atmıştı. Ardından duvardaki saate baktı.

"9 mu? Sabah dokuz olamaz herhalde dışarısı karanlık. Aptal telefon saati karıştırdı sanırım."

Sakince kıçına yapışan sandalyeden kalkan Lara telefonunu eline alıp incelemeye başlamıştı.

"Ya da birisi telefonumu ele geçirip gizlice beni izliyor?"

Alarmlar kısmına girdiğinde hiçbir yanlışlık olmadığını fark eden genç kız, telefon tekrar elinde çalmaya başlayınca irkilmişti.

"Aa bu ses! Ya ben de diyorum kim değiştirdi benim alarmın sesini..."

E ne yapayım yani insanı kimse aramayınca zamanla unutuluyor telefonun zil sesi...

"Bilinmeyen numara?"

"Ya bi git ya beni kim arar ki zaten? Üzgünüm ama tanımadığın numaralara da telefonumu açmıyorum." Telefonu sessize alıp masanın üzerine bırakan genç kız bir şeyler atıştırmak için mutfağın yolunu tutmuştu bile.

•▪~'×*-^|◇•

Saat 22.45

"Ring ding ding!!"

"Ya uf yeter! Ders çalışmaya da izin vermiyorlar arkadaşım. En iyisi çalışmamak!"

Birkaç saat önce arayan bilinmeyen numara, tekrar arıyordu. Merakına yenik düşen kız bu sefer telefonu açmıştı.

"Alo?"

"Hey merhaba! Ben Tom, hatırladın mı? Parkta karşılaşmıştık. 2 hafta önce..."

"Ne?"

Ne?

"Ahh hatırlamadın mı?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ahh hatırlamadın mı?"


"Ciddi mi bu?"

Sanırım ciddiydi. Bu tamamıyla onun sesiydi ama o olması olanaksızdı...

"Ne? Şey evet yani tabi ki ciddi ben şaka yapmıyorum ve sana söylemek istediğim bir şey var."

"Nedir o?"

Ah kesin bana aşkını ilan edecek...

____________________________________

"O gün ilk görüşte benim dikkatimi çekmeyi başarmıştın Lara... Daha önce hayatımda hiç senin kadar güzel ve masum bir kız görmemiştim. Bakışların, sözlerin, gülümsemen o kadar içtendi ki, ilk gördüğüm an vuruldum sana. Ve şimdi tüm benliğimle soruyorum sana; benimle birlikte olup şu kör kütük aşık kalbimi ısıtır, benimle bir ömür geçirir misin? Benimle evlenir misin Lara'm?

"Evet!"
_____________________________________

"Lara?"

"Ha?"

"Orda mısın?"

Genç kız kurduğu hayali bir kenara atıp konuşmaya devam etmişti.

"Evet evet s-siz devam edin..."

"Yarın saat 2 de parkın oradaki kafeye gelir misin?"

"Şey ben...tabi tabi gelirim..."

"Tamam o zaman. Yarın görüşürüz, hoşçakal."

"Görüşürüz..."

Ve telefon genç kızın yüzüne kapanmıştı. Sahi ne olmuştu az önce öyle? 2 hafta önce parkta karşılaştığı Tom Hiddleston onu mu aramıştı? İyide nasıl, neden? Sanırım bu bir rüyaydı ve bilinçaltı ona oyun oynuyordu. Ve eğer gerçekten bir oyun oynanacaksa, bunu kurallarına göre oynamak gerekirdi...

Nothing is a Coincidence. ~Tom Hiddleston~ [devam ediyor] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin