Part 13 (uğursuz)

428 36 39
                                    

Kısa bir aradan sonra yerime tekrar gelmiştim. Benden sonra o da çıkmıştı tuvaletten. Aklımda programdan sonra ne yapacağım dönüp duruyordu. Olivia peşimi bırakmayacaktı. Lara'nın ise bizi birlikte görüp tekrar yanlış anlaması işten bile değildi. Ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum...

Ve herkes yerlerine yerleşmiş, tekrar başlamıştık.

****

Program bitmişti. Önüme geçip imza veya fotoğraf isteyen herkesi bir şekilde geride bırakıp Lara'nın yanına gitmeye çalışıyordum. Kalabalıkta ona odaklanamıyordum. Ama çıkış kapısına doğru gittiği belliydi.

"Nereye gidiyorsun!" Olivia arkamdan bağırıyordu. Cevap vermeden yürümeye devam etmeyi seçmiştim.

"Cevap ver!"

"Bir arkadaşımın yanına gidiyorum."

"Konuşmamız gerek Tom!"

Arkamdan gelen onca sese rağmen sonunda Lara'nın yanına varmıştım. Arkasından bağırdım. "Hey! Dur!"

Tanıdık sesime karşın olduğu yerde durmuştu. Buradan derin bir nefes aldığını görebiliyordum. Topuklarının üzerinde bize doğru dönmüştü.

"Evet?"

"Beni özlemedin mi?"

Soruma karşılık yüzü şaşkın bir ifadeye bürünmüştü. "Ne?"

Olivia ise hâlâ olayın şokunu atlatmaya çalışıyordu.

"Yapma... Hadi bir kafeye gidip bir şeyler içelim. Çok daraldım buranın havasından

"Yok ben almayayım, teşekkürler. Siz bensiz devam edin."

"Ah Olivia da tam evine gidiyordu. Değil mi Olivia?"

Olivia asla onun karşısında bu küçük oyunu oynamazdı. "Anlayamadım?"

Onu duymazdan gelip tekrar Lara'ya dönmüştüm.

"Lütfen ama, ısrar ediyorum."

"Ben de hayır diyorum, teşekkürler."

"Lütfen ama!"

"Hayır diyorum."

"Lütfen!"

"Hayır!"

Karşılıklı bağırışmalarımızdan sonra kısa bir sessizlik oluşmuştu.

"Peki..."

"Tamam.. Görüşürüz!" Kaçar adımlarla yanımızdan uzaklaşırken ancak arkasından tek bir kelime fısıldayabilmiştim.

"Görüşeceğiz..."

.
'○.◇~°•'-*,▪

Eve gelir gelmez her zamanki gibi Olivia'ya hesap vermeye başlamıştım. Arkadaşlarımla aramda olan şeyler onu ilgilendirmezdi. Fakat o hâlâ Lara'nın benim için sadece bir arkadaş olmadığını düşünüyordu.

Bu gereksiz kavgamızı bir kenara atarak odama gittim. Olivia da çok geçmeden evi terk etmişti zaten.

Elime telefonumu alıp en son 2 hafta önce yazdığım ismin üstüne tıkladım. Ekranda eski mesajlar gözüküyordu. Tanrım! Ne utanç verici!

Sakince mesaj yazma yerine basıp, parmaklarımı klavyedeki harflerin üstünde gezdirdim.

"Lara."

Aradan kısa bir süre sonra mesajım okunmuştu.

"Ne var?"

Sağol ya! Ne kadar da kibarsın...

"Teşekkürler ben de iyiyim :)"

"Nasıl olduğunu sormamıştım ama neyse."
"Neden yazıyorsun bana?"

"Hiç. Sana yazmamda bir sakınca mı var?"

"Evet."

"Ne gibi?"

"-_-"
"Kafamı karıştırıyorsun."

"Nasıl yani?"

"Hiç. Ders anlamında, odaklanamıyorum :)"


"Peki..."

"Ve şimdi izin verirsen çalışmaya devam etmeliyim. Hoşçakal."

"Hayır bekle!"

"N'oldu?"

"Arghh benden kaçıyorsun işte! Yine..."

"Hayır kaçmıyorum?"

"Kaçıyorsun işte."

"Hayır."


"Kaçıyorsun."

"Hayır!"

"O zaman kanıtla."

"Nasıl!"

"Yarın saat 6'da. Benimle buluş."

"Tamam! Ama bir şartım var.."

"Neymiş peki?"

"O kadını yanında getirmeyeceksin.."

"Tamam?"

"İyi."


"Neyse, görüşürüz o zaman? :>"



"Görüşürüz, görüşürüz.. :))"

.
'■◇~°▪♡,*'○

.
Kısa bir bölüm oldu ama malum uğursuz, böylesi iyi :) Ha bu arada, eğer hâlâ kitabı okumaya devam ediyorsanız ve buraya kadar geldiyseniz, sizi üstün sabrınızdan dolayı kutluyorum :d neyse okullar açıldı artık az bölüm gelir tsk öd bye.s

Nothing is a Coincidence. ~Tom Hiddleston~ [devam ediyor] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin