I.BÖLÜM YENİ BİR GÜNE BAŞLAMAK

627 158 89
                                    

15:06artık uyanma vakti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


15:06
artık uyanma vakti...

Günlerden bir Çarşamba öğleni.
Yer yatağı denilmeyecek kadar tozlu, eski bir carşafın üzerinde, bir o kadar da tozlu bedenim ve zihnimdekiler. Geceden kalma kıyafetlerim ve dudaklarımda kurumuş alkol tadı.
güneş yüzüme yüzüme gülüyor. Elimle güneşi gözüme gelmemesi için kapatarak ayıldım
Telefonumdan gelen bildirim sesi.

 Elimle güneşi gözüme gelmemesi için kapatarak ayıldımTelefonumdan gelen bildirim sesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"1 adet mesaj"

-Günaydın

şaşırdım mı? Ah!.. tabii ki de hayır,
bu günaydın mesajları bana pek de sempatik gelmese de "olsun yine de düşünmüş"
diye düşünebilen bir insanım.
"Günaydın"..
Mesaj kız arkadaşım Buse den gelmişti,
Onunla bir haftasonu sabahı gitar öğrenmek için gittiğim kursta tanışmıştık.

Kursta bir şarkı çalınması gerekiyordu ve o an ilâhi bir güç geldi sanırım Thor çekici ile kafama vurmuş olsa gerek ki anlık bir libido yükselmesi ile
Aldım gitarımı

"Ben çalarım"


Diye başlarken şarkıya, gitarımdan çaldığım ''MFÖ Ah Bu Ben'' adlı şarkının ritimini tutarken zifiri bir sessizlik oluştu, ortada bir ritim varken  şarkının ortalarında 2.bir gitar sesi daha oluştu, bu ses arpej sesi...

Aman Allahım ! .
Hiç başaramadığım bir konu, arpej... Arpejin şarkıdaki etkisini çok iyi bilirim, şarkıya tonu veren konudur.

Şarkıya girdim, iyi giderken tam ortalarında gelen ses ile birlikte şarkı tavan yaptı, şarkı Nirvana!
Şarkıyı bitirir bitirmez kafamı sesin geldiği yöne çevirdim, gözlerinin içinde kaybolduğum o kız ve ardından gelen ses: Afferim Hakan ve Buse!...

Olabilir miydi...
Ya da böyle olabilir miydi ?
Gerçekten mi?
Hadi bee!

Buseymiş adı, gözlerinde kaybolurken duydum. Buse...
O ağaç dalı kahve rengi gözleri, buğday teni, kum rengi hırkası, siyah T-shirt'ü, siyah kotu, kum rengi ayakkabıları...
Düz, bitimine doğru hafif sertlik belirtecek kıvrıkta kaşları, umutlu ve çocuksu bakışları, küçük ve hokka burnu, bir o kadarda dudakları!
Etkisinde kaldım...

10-15 saniye gözlerinde kaybolurken ardımdan Zeliha hocadan tekrar bir ses:

"Buse ve Hakan haftaya Mazhar ALANSON- Ah Bu Ben'i söyleyeceksiniz. İyi hazırlanın."

Derken bir anda döndüm arkamı, zeliha hocanın gözlüklerinin ardındaki mavi gözlerine attığım o şaşkın bakış...

Zeliha hoca:"İtiraz istemem"

Buse: "İtiraz eden mi var?"

Bu, bu...Buse'nin sesi, ne kadar da naif...

"Ha-...Hayır, yok!"

Buse: "Olmamalı zaten,yüzüne bakılırsa..."

Vurdu ve gol oldu sağolsun.

"Benim mi? Senin mi ?"

Buse: "Bilemeyeceğim artık"

Hafifçe bir gülüşü var...

Zeliha hoca: "Anlaştığımıza göre Hakan sen arpej atacaksın Buse söyleyecek. Anlaşıldı mı ?."

Normalde, yani normal şartlarda, o anda bırakırdım kursu çünkü arpej en ters köşem. Siyah ve beyaz ne ise benim ile arpej o!.

Buse: "Anlaşıldı hocam"

Yine o cevap verdi, sanki ben çekiniyormuşum gibi...
Evet kız hakkında çok yorum yapmış olabilirim kendi içimde fakat yine de hoşuma gidiyor.

"Anlaşıldı"

Boğuk bir sesle

Zeliha hoca: ''Anlamadım ?"

O an tekrar aldım gitarımı elime ve ritim atarak:

"Anlaşııılllldıı"

Sınıfça gülerken

Zeliha hoca: "E hadi bakalım"

Sözünden sonra sınıftan çıktık, ders bitti.

Hâlâ uyumamışsın çocuk ? #Wattys2019 (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin