Cihad sevinçten ne yapacağını bilemedi, çünkü kızın babası ile birazdan camii'ye gidecek.. Alışverişini yaparak onlarla kasaya doğru yürüdü. Yanında sadece babası değil, annesi ve amcası da vardı. Kız biraz sinirliydi "Acaba bu benim peşime mi takıldı" diyerek hızlı bir şekilde önde yürüdü. Tam o an da annesi "Kizim Ravza biraz yavaş yürü" ve Cihad sonunda ismini de öğrenmiş oldu. "Maşallah çok güzel bir isim.. Ravza.."
Kasaya vardılar ve alışverişini yaptıktan sonra Otoparka doğru yürüdüler. "Oğlum, senin ismini nedir? Öğrenebilirmiyim?" - "Şey ben Cihad efendim" dedikten sonra kızın babası arabası ile peşinden gelmesini istedi. O ara Ravza babasını seyrediyordu, Cihad ile konuşması biraz hoşuna gitmişti. "Çok efendi birine benziyor.."
Herkes arabasına binip yola çıktılar, Cihad ise peşlerine takıldı. Yirmi dakika sonra arabasını kenara çekti ve kızın babası arabanın camından Cihad'a seslendi "Cihad oğlum sen oraya git park bulursun, ben bizimkileri eve götürüp geliyorum 5-10 dakikaya inşaAllah" Cihad da "Tamam amca" dedikten sonra park için arabasını çalıştırıp öne doğru sürdü. Aklında binlerce sorular vardı.. "Acaba Ravza benden nefret mi ediyor, beni piskopat olarak mı görüyor.." derken Caminin önünde bekledi. 10 dakika sonra kızın babası geldi be arabasını park etti "Geldim oğlum hadi girelim camii'ye" - "Tamam amca"
"Bana Samed amca diyebilirsin Cihad oğlum" o an da Cihad çok sevinmeye başladı, kendini çok iyi hissetti.. Çünkü hem camiiye getirdi hem de ismini söyledi. "Bu çok güzel bir şey Allahım.." Camiiye vardığında hemen abdestlerini alıp ikindi Namazını kıldılar. Namaz ardından ise "Allahım, sen büyüksün, Rahman olan Rahimsin. Bir kaç gün içinde neler oldu, dünyam değişti. O benim helalim mi? Benim kaderim mi? Sen herşeyi bilirsin Allahu Alem. Ben Ravzayı çok sevdim, onu bana nasip et Allahım..." diye duâlar etti..
Bir kaç dakika sonra selamlaşıp camii'den ayrıldılar. "Cihad oğlum, sen çok efendi birisin. Namazın niyazin yerinde duruyor elhamdulillah. Sen nerde oturuyorsun?" - "Allah razı olsun Samed amca, beni çok sevindirdin şu an. Ben Hamburg da oturuyorum. Burada işlerim vardı o yüzden buralara geldim.. Ama şimdi gitmeliyim, Annem beni çağırıyor da" dedi ve kızın babası "Hmm peki, memnun oldum. Keske gitmeseydin, seninle biraz sohbet ederdik şu kahvede. Ama olsun.. Yine tekrar görüşmek ümidiyle" dedi ve yolları tam ayrılmak üzereyken "Samed amca, bak bu benim kartım. İş yerimin kartı ama yinede vereyim dedim. Bu numaradan bana ulaşabilirsin inşaAllah" diyip kartını uzattı.
"Sağol oğlum çok sevindim. Ama.. Ama bu neyin kartı ki? Ne iş'i bu?" diye sorunca Cihad biraz şaşırdı. Bu iş yerini herkes tanır, büyük bi moda yeridir Samed amca. Orada ben modacılık yapıyorum" - "Hmm peki, hadi oğlum. Selametle kal" dedi ve arabasına binip gitti.
Bir kaç dakika yerinde durdu "Acaba modacılığı sevmedi mi? Yüzünde tebessümü yoktu selam verip gittiğinde.. Bu ne demek oluyor şimdi?" :(
_______________________________
Samed amca neden böyle davrandı? Mesleği mi beğenmedi? Yoksa o kızına asıldığını mı fark etti?
☆ Hikayeyi devam okumak istiyorsanız, voting etmeye unutmayalım inşaAllah
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Helalim ol
Teen FictionBiz aşk dediğimizde, onlar şevhet olarak gördüler. Yani nasıl desem.. Her şekilde ulaşılabilir olduk, sosyal medya bizi bu duruma getirdi malesef.. Ve o yüzden özlemenin anlamı bilemez olduk. Mektuplar yazılmıyor, mesajlar atılıyor.. Yastık altında...