Ravza şaşırdı "Ney? Cihad mı, o kimdi ki baba" diyerek onu hatırlamıyormuş gibi davrandı..
"Şey kızım, hani markette ki çocuk vardı ya" Babası bu cümleyi bitirdikten sonra Ravza aklına gelmiş gibi yaptı. Ama babası onun durumunu niye anlattiğına anlam veremedi.. Ne demek olduğunu çözemedi ve "Allah şifa eylesin Baba, napim geçmiş olsun diyelim..." dedikten sonra ayağa kalktı mutfağa gidip kendine yiyecek bir şeyler hazırladı. Yemek yedikten sonra yatsi namaz girdi kıldı ve uyumaya gitti. Rahat olamadı çünkü aklı hâla Cihad'daydı.. "Allahım nolursun ona şifa eyle, sağlıklı çıksın hastaneden.. Amin"
Herşeyin anlamı oldu birden.. Neden haftalarca onun ortalıkta yok olduğu sonunda anladı, hastanedeymiş... Aslında nerdeyse her gece ağlıyordu Ravza.. Öyle biri karşısına çıkıp birden yok olması çok üzdü, onu ilk başlarda hoşlanmadığı halde.. Her neyse, şu an kendisi hem sevinç hem de korku içerisinde..
Ezan Alarmı çaldı.. Sabah Namazı..
Cihadın her yeri ağrıdığı halde, Allahın gücü ile kalkıp sabah Namazını sorunsuz kılıyor Elhamdulillah.. Hastanede odada iyiki yalnız kalıyor, yoksa rahatsız verici olurdu başkalarına karşı. Abdestini aldı salavat çekti ve niyet ettikten sonra ALLAHU EKBER... Çok huzur verici bir durum.. Bazenleri Cihad abdest alırken eli ayağı oraya buraya deyiyor ve yere ses çıkaran bir şeyler düşüyor.. Doktorlar da gürültüyü duyunca odaya giriyor. Namaz için uyandığını açıkladıktan sonra yardım ediyorlar. Herşey sorunsuz Elhamdulillah..
O arada Ravza da sabah Namazı için ayağa kalkmış oldu.. Abdestini alıp seccadesini yere serdi ve namazını kılıyordu.. 2 rekat sünnet ve ardından farz.. Tesbih çekti, salavat çekti.. Duâ etti.. Tevbe etti.. Ve tam seccadeyi eline almak üzereyken tekrar yerine oturdu.. Cihad için de mi duâ etsem acaba diye aklından geçirdi.. "Allah'ım.." diyerek Cihad için duâ etmeye başladı..
"Ya habibi Allah.. Nolursun beni bu hastaneden sağlam çıkar. Artık burdan çıkmak istiyorum.. Ve nolursun Ravzayı bana nasip eyle.. Kalpler senin elindedir.. Nolursun ikimizinkini birleştir..." diye Cihad duâ ederken, aynı an da duâ etmiş oldular Subhanallah..
Duâ çok önemlidir..
Hem silahımız hem de tek umudumuz..Cihad seccadesini katlayıp sandaliyenin üzerine koyduktan sonra pencereye doğru yaklaştı.. Balkonun penceresini açarak biraz hava aldı.. O ara Ravza hazırlanıp yola çıktı.. Otobüse binip yirmi dakika sonra iş yerine varınca besmele çekerek çalışmaya başadı.. Ravza gözü hep dükkanın içerisinde dolanıyordu, Cihad belki onu yine gizliyordur diye umuyordu.. Ama ne yazık ki bütün gün ortalıkta yoktu.. "Keske babama sorsaydım hastaneden nezaman cıkacağını.." diyerek ortalığı toparlamaya başladı. Onbeş dakika geçti ve Ravza işten çıktı. Kulaklığı takarak otobüs'ü bekledi..
"Cihad Karagüven, bugün hastaneden çıkma iziniz var. Bugün son gün ama isterseniz bu gece de kalabilirsiniz" Cihad doktordan bu haberi duyunca çok sevindi ve hemen çantasını hazırladı, annesi ona bir kaç elbise getirmişti.
Ravza gözleri biyere daldı, otobüs gelince de ona bindi.. Bir kaç dakika sonra dışarıya bakıp yanlış otobüse bindiğini fark edince panik yapmaya başladı.. "Bu olamaz yaa" diyerek ayağa kalktı ve onünde oturan kıza "Kusura bakmayın, bu otobüs nere gidiyor acaba?" önündeki kız arkaya bakarak "Hamburga doğru gidiyor" diye cevap verince Ravza korkmaya başladı.. Bu otobüse hayatında hiç binmediği için panik yaptı.. Ama bir an da kadın Hamburg diyince Cihad aklına geldi "Peki sağolun. Yolculuk kaç dakika sürer ki?" son sorusunu sorunca "Bir saat ve yirmi dakika hanımefendi" cevabı aldı.. Cep telefonunu eline alarak saate baktı ve saat dört olarak gösterdi.. "İyiki bugün işten erken çıktım.. Cihadı hastanede ziyaret edeyim"
Ravza yerine oturup kulaklığı tekrar kulağına taktı, sağda ve solda ki güzel manzarayı seyretti..
_______________________________
Sizce Ravza hastaneye vardığında Cihad hâla orada olacak mı? Allah o iki gençleri yine bir araya getirecek mi? Allahu Alem ..
☆ Hikayeyi devam okumak istiyorsanız, voting etmeye unutmayalım inşaAllah..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Helalim ol
Teen FictionBiz aşk dediğimizde, onlar şevhet olarak gördüler. Yani nasıl desem.. Her şekilde ulaşılabilir olduk, sosyal medya bizi bu duruma getirdi malesef.. Ve o yüzden özlemenin anlamı bilemez olduk. Mektuplar yazılmıyor, mesajlar atılıyor.. Yastık altında...