Sabah yüzüme inen yastıkla uyandım. Gözlerimi güçlükle açtığımda karşımda Giray 'ı gördüm.
" Kalk uykucu! Okula gideceğiz. "
"Siz gidin ben sonra gelirim." dedikten sonra gözlerimi kapattım ve yeniden uyumaya başladım. Fakat altımdaki çarşafın çekilmesiyle yere düşmem ve Giray'ın kahkaha atması bir oldu.
En kızgın halimle Giray'ın üstüne yürüdüm. Giray ise ellerini teslim oluyorum manasında havaya kaldırdı. "Neyse şimdilik affettim." dedim ve Hira'nın banyosuna girdim.
Bu gece Hira'da kalmıştık. Hira ve ben yatakta, Giray koltukta uyumuştu.
Banyodan çıktığımda Giray ve Hira odadan çıkmışlardı. Hira'nın dolabını açtım ve kırmızı bol bir tişört altına da siyah tayt giydim. Bedenlerimizin aynı olması ikimiz için de bir avantajdı. Gözüme Hira'nın makyaj malzemeleri çarpınca hafif bir makyaj yaptım. Sonra Giray ve Hira'yı daha fazla bekletmemek için odadan çıktım. Onları gördüğümde rahat bir şekilde kahvaltı yapıyorlardı. Hira'nın anne ve babasıysa işe gitmiş olmalılardı.
" Ben hazırım hadi çıkalım."
" Birinci ders başladı zaten. Kahvaltıdan sonra 2.derse gireriz. " dedi Giray. Bu çocuktaki rahatlık beni bitiriyordu.
" Bu aralar çok devamsızlık yapıyoruz. Devamsızlık 10 gün oldu. Sonra okulda kalmayalım."diyen Hira'ya yine tüm rahatlığıyla Giray cevap verdi.
"Telaş yapmayın. Benim babam halleder."
Ağır çekimde yaptığımız kahvaltıdan sonra ben ön koltuğa, Hira arka koltuğa olmak üzere Giray'ın arabasına bindik.
Giray son hız gittiği için kısa sürede okula ulaştık. Ders kimyaydı ve bu hocada benden nefret eden hocalar listesinde başlardaydı. Zaten hangi mantıkla sayısalı seçtiysem..
Kapıyı çalarak sınıfa girdiğimizde, kimyacı bize gözlüklerinin üstünden baktı.
"Girebilir miyiz hocam?"dedi Hira. Bütün hocalar Hira'yı severdi. Kimya öğretmeni de sevdiği için hemen bakışları yumuşadı ve "Geçin oturun bir daha olmasın." dedi. Rahatlamış bir şekilde Giray'la oturduğumuz yere yürürken kimyacı bana hitaben "Sen hariç."dedi.
Yine ne yaptım gibisinden bakışlar atarken Hira ve Giray bana "Hakkını helal et hacı." bakışları atıyordu. Umursamaz bir şekilde hocanın yanına gittim.
" Dün yaptıkların hakkında bazı şeyler geldi kulağıma. Matematik öğretmenini çok üzmüşsün."
"Ama hocam.."diyecektim ki elini havaya kaldırarak "Dur bir sözümü bitiriyim. Şimdi matematik hocandan özür diliyorsun, sonra derse katılabilirsin.Ondan özür dileyene kadar bu sınıftan içeriye adım atamazsın. Ayrıca bugün okul çıkışında okulda kalıyorsun ve kütüphaneyi temizlemede arkadaşlarına yardım ediyorsun." diye devam etti. Bu söyledikleri beni sinirlendirirken "Ya yapmazsam?"dedim."Bu sınıfa adım atamazsın."
"Tamam hocam o zaman seneye görüşürüz." -ya da 13 gün sonra ki cenazemde- Bunları söyledikten sonra sınıftan dışarı çıktım. Koridorda duygusuz bir yüz ifadesiyle yürümeye başlamıştım ki arkamdan kapı sesi duydum. Dönüp baktığımda bana doğru gelen Giray'dı. "Yine mi dersten atıldın?" derken güldü ve hayır anlamında başını salladı.
" Bu sefer kendi isteğimle çıktım. Seni yalnız bırakmak istemedim."
"Devamsızlığın iyice arttı ama. " dedim."Babam halleder biliyorsun.Bence ondan daha önemli bir meselemiz var, bugün yapacağımız şeyi kararlaştırmak gibi. "derken sırıtıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON GÜNLERİM -2015yaz-
Novela JuvenilÖlümünüze son 15 gün kaldığını öğrenseniz ne yapardınız? Son günlerinizi ağlayarak mı geçirirdiniz yoksa hayatınızın en güzel günlerini mi yaşamaya odaklanırdınız?