15.bölüm

67 1 0
                                    

Gözlerim fal taşı gibi açılırken Berk sırıtışıyla buraya doğru geliyordu.Kafamı telefonuma eğdim ve yeniden Ege ile konumaya başladım.Görmesemde şuan Berk herkesle selamlaşıyordu.Kerem'in ''Bizde bizim enişte nerde diyoduk'' demesiyle Kafamı kaldırdım ve zoraki bil gülümseme attım.Hiç kimse yani Çağla hariç bizim ayrıldığımızı ve ayrılma sebebimizi bilmiyordu.Zaten Kerem ve Murat duyarsa Berk bitmiştir.Berk yanımdaki sandalyeye oturdu ve yanağıma öpücük kondurdu.Aptal.Pilik.Piç.Adi.Sandalyemi biraz daha Ece'ye doğru yaklaştırdım.Şuan yüzüne bile bakmıyodum.Kuağıma eğilip ''Benle dışarya gelir misin.Konuşmamız lazım'' dedi.Onu aldırmadan yeniden mesajlara dönüyordum ki yine kulağıma fısıldadı ''Zorlama istiyosan'' dedi ve güldü.Çantamı aldım ve içine telefonumu koydum.Bek ayaklanmıştı bile.Bende ayağa kalktığımda bütün gözler bize çevrilmişti.Berk ''Rüya'yı 10 dakikalığına ödünç alıyorum'' dedi.Herkes peki dedikten sonra bizde dışarı çıktık.Kafaden uzaklaştığmızda karşımda durdu.Yeniden ağlama isteği geldiğinde gözlerim dolmaya ve burnum sızlamaya başlamıştı.Halbuki şuan tek yaptığımız bibirimize öylece bakmaktı.Ama sesizliği bozan yine Berk olmuştu.

''Rüya bak.uraya sırf sana açıklama yapmak için gel--'' dediğinde sözünü kestim ve konuşmaya başladım.

''Senden açıklama beklemiyorum Berk.Ben o gün her şeyi hissettim.Ayrılık,aldatılma,hayal kırıklığı,kızgınlık,öfke daha sayıyım mı.Çünkü bundan falası da var.Ben sana güvenmiştim.Ama üzgünüm tamam mı.Kolay affettiğim için kendimden nefret ediyorum.Senden ayrı kalmaktan nefret ediyorum.Seni deliler sevdğim için kendimden nefret ediyorum.Şimdi git anladın mı.Bir kaç gün sonra katılmam gereken bir parti var ve ona hazırlanıyorum.Şimdi arkadaşlarımın yanına gimeliyim.'' deyip giderken kolumdan tuttu ve beni kendine çekti.Öylece dururken bana doğru yaklaştı ve dudaklarımı dudaklarıyla örttü.İlk şşırıp karşılık vermesemde şuan karşılık veriyordum.Bir kaç dakika sonra ayrıldım ve ''Üzgünüm.'' diyerek kolundan kurtuldum ve koşarak oradan uzaklaştım.

---

O güün üstünden 2 gün geçmişti ve yarın balo vardı.Herşeyi hazırlamıştık ve harika olmuştu.Ege daha dün gelmişti ve otelde kalıyordu.Onu da davet etmiştim.Ve galiba onunla gidicektim.Kitabımı okurken çalan telefonumla okmamı bitirdim ve telefonu im aradığını bakmadan açtım.

''Alo'' dememle keskin ve tatlı bir koku burnumu oldurdu.Berk.Sevidğim parfümü sıkmış

''Alo Rüya'' dedi.Sesi yorgundu.Burnum sızlamaya başladığında gözleri sıkıca yumdum.

''Evet bir şey mi oldu.'' dedim.Aslında şuan ona delicesine sarılmak istiyordum.Lanet olsun ! Lanet olsun !

''Şy dicektim ki ya ben eş bulamadım da beraber baloya gitsek '' dedi çekinden bir halde.Bende bunu sormanı istiyordum bebeğim.Ne cevap vereceğimi düşünürken Çağla yanıma geldi.Ağzımı oynatarak Berk baloya gidelim mi diyo dedim.Bana hayır diyerek ellerini kaldırdı.Sıkıntıyla nefesimi verdim ve Berk'e cevap verdim.

''Üzgünüm.O gün okula erken gelip halletmem gereken işler var.Ordan da kuafördü falan derken yani.'' dedim.Şuan verdiği nefesi duyabiliyordum ve içinden kendine küfür ettiğini adım gibi biliyordum.

''Peki görüşürüz''

''Görüşürüz.'' deyip telefonu kapattım.Gözlerim dolmaya başladığında Çağla gelip sıkıca sarıldımGözyaşlarım yavaş yavaş akarken Çağla önümde diz çöktü ve gözyaşlarımı sildi.

''Ağlama tamam mı.Eğer Berk'i tanıyorsam bir açıklaması vardır.İnan bana'' dedi tebessüm edercesine.

''Sahi mi dersin'' dedim.

''Sahi kızım.Hadi Murat bizi yemeğe götürcek.Sende gel.

''Hiç gelmesem.'' dedim.

Kolumdan tutup beni odaya doğru çekiştirdi.Dolabın kapağını açtı ve ''Saçmalama Murat seni çağırdı.O da bu durumu biliyo.Merak etme kimseye söylemez.Senin için düzenledi.Hdi kırma'' dedi elbise araraken.Güldüm ve ''Peki'' dedim.Dolaptan beyaz dantelli dar elbisemi çıkarıp giydim.Bayoya gidip yüzümü yıkadım.Saçlarımı düzleştirip banyodan çıktım.Çağla çoktan giyinip çıkmıştı.Bende makyaj masasına oturup önce yüzümü pudraladım.Eyeliner'ımı ve rimelimi sürdüm.Kırmızı rujumu da dudaklarımdan sonra işim bitmişti.Siyah platform topuk ayakkabılarımı giydim.Telefonumu da çantama koyup odadna çıktım.Aşağıdan sesler geliyordu.Yine Murat maç izliyodur dye içimden geçirdim.Merdivelerden inip salona girdiğimde beklediğim br manzaraydı.Çağla beni görünce ''Sonunda kızım.Oh çok güzel olmuşsun'' dedi ayağa kalkıp beni süzerken.Mrat kafasını çevirdiğinde ıslık çaldı.Çağla kolunu cimcirdiğinde acıyla inleyip kolunu ovuşturdu.Bir kolunu bna diğer kolunu Çağla'ya uzattı.Bizde kolunu girdik.Murat kapıdan çıkarken ''Dünya'nın en şanslı insanıyım'' demesiyle kahkahayı bastırdık.Evden çıkıp Murat'ın Mercedes'ine binip restorana gittik.Rezervasyonlanmış masamıza oturup garsonun gelmesini bekledik.Garson geldiğinde ilk önce menüye baktım ve siparişimi vermek için garsona döndüm ''Beşamel soslu tavuk patetes kızartması ve çoban salata.İçecek olarak beyaz şarap'' dedim.Çağla ve Murat'ta siparişlerini verdikten sonra Çağla ana döndü ve ''Ne o yle kızım yok beyaz şarap yok o yok mu.Modernleşmeye çalışan inek yüzlü aptal'' dedi.Ona güldüm ve ''İnek yüzlü aptal ne be.Hem ben her restorana gittiğimde öyle sipariş veririm ben.'' dedim.Çağla ''Saçmaama kızım.Biliyoruz senin siparişlerini.'' dedi ve güldü.Omun vurup bende güldüm.Aramızda konuşup gülerkn telefonum bu ortamı bozdu.antamdan telefonumu çıkarıp arayana baktım.Berk.Beklenmedik bir şey değil.Birazdan geliyorum deyip masada ayrıldım ve restoranın balkonuna çıktım.Soğuk havanın yüzüme çarpmasıyla ürperdim.Etrafa baktığımda tek tük insan vardı.Balkon demirlerinin o tarafına gittim ve telefonu açtım.

''Alo'' dedim.İçki e sigara kokusu vardı.Yüzmü ekşittim.

''Aloğğ Rüyağğ,seni seviyorum Rüyağğğ'' dedi.Tahmin ettiğim gibi sarhoş.Bu haline kıkırdadım.

''Sarhoş mu oldun sen.''

''Evet oldum ama aşk sarhoşu.Rüyağğ bırakma beni.Gülüm,balım,herşeyim,hayatım lütfenğğğ'' dedi.Salak yaa.Mal.Seviyorum lan ben bunu.Tövbe tövbe.Saçmalama Rüya.Ciddi ol

''Sen nerdesin.Söylesene.''' dedim kızgınlıkla.Gitmeye niyetim yok açıkçası.Kimi kandırıyorum ki. ben.Şuan nerde olduğunu bilmek için can atıyorum.

''Evdeyim.İlk defa romantik film izledim.Aslında bir tane daha izlemeliyim.'' dedi.Salak valla.Tescilli.

''Aptalsın hatta malsın.Bekel geliyorum seni öyle bırakmam sarhoş sarhoş.'' dedim ve telefonu kapattım.İçeri girdiğimde Masaya oturup sipariş eyyiğim yemekten biraz yedim ve şarabımdan yudumlayıp ayağa kalktım.Telefonumu çantama koydum.''Benim işim çıktı.Gitmem lazım.'' dedim.Çağla ne oldu diye bakarken sora dedim ve restorandan çıktım.Taksiye inip Berk'in ev adresini verdim.Geldiğimizde Parayı ödedm ve taksiden indim.Evin önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve zile bastım.Kafamı öne eğdim.Ayak seslerini duyabiliyordum.Kapı açıldığında kafamı kaldırdım.

''Hii! Berk ne yapın kendine'' dedim.Elleri kanlıydı.Gözleri morarmış ve kızarmıştı.2 gün önceki Berk gitmiş ve yerine yenisi gelmişti.Yüzü zayıflamıştı ve gamzeleri olduğundna fazla belirginleşmişti.Öylece dururken beni çekti ve sıkıca sarıldı.Gözlerimi kapatıp bende ona sarıldım.Geri geri adımladık ve ayağıyla kapıyı kapattı.Ayrıldığımızda açık kalan sırtımın kanlı olduğunu hissedebiliyordum.Salona baktığımda etrafta bir sürü oş içki şişesi ve sigara kutusu olduğnu gördüm.Ellerini avuç içime alıp  gölerimi ona diktim.Gözünü bile kırpmadan bana bakıyordu.

''Ellerine ne oldu'' dedim endişeyle.Onun için üzülüyordum.

''Bardağı kırıdm toplayayım derken camlar elimi kesti.'' dedi umursamaz bir tavırla.Ellerini bırakıp banyoya çıktım ve ilk yardım çantasını alıp salona geri döndüm.Koltukta oturmuş içkisini yudumlayacağı sırada çkiyi elinden alıp masaya koydum.

''Artık içme'' dedim.Ellerini avuç içime tekrar ldım ve ilk yardım çantasından tentirdiyotu alıp pamuğa döktüm.Eline dediğdiğimde acıyla inledi ve gözlerini yumdu.

''Sakin ol.Acıtmam.'' dedim.Gözlerini açtı ve beni izlemeye başladı.Pansumanı bitirdiğide iki elinide sargı beziyle sardım.Elimi ıslak mendille temizledim.Banyoya çıkıp ilk yardım çantasını yerine koydum.Arkamı döndüğümde Berk dibimdeydi.Ama yüzündeki bütün kızarıklıklar gitmişti v yüzü eski haline gelmişti.Onu süzdüğümde üstünde açık renk kot gömlek ve beyaz bir pantolon vardı.Gözleri yine aynı ışıltıyla parlıyordu.Anlamaz gözlerle bakarken elini uzattı ve ''Gel benimle.'' dedi.Elini tuttum.Beni evden çıkardı ve arabaya binip sürmeye başladı.Hiç ses ıkarmıyordu.Sahile geldiğimizde uzaktan ışıklar beliriyordu.Arabadan inip kapımı açtım.İndiğimde elimi tuttu.Yürümeye başladığımızda hiçbir şeyden haersizdim.Sahila geldiğimizde şaşkınlığı gizleyememiştim.

BORN TO DİEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin