Sabah güneşin tam gözüme gelmesiyle uyandım.Lanet girsin sana güneş.Yanıma baktığımda Berk'i çoktan kalktığını gördüm.Bende kalktım ve banyoya gidip yüzümü yıkadı.Dolabımı açıp üstünde ''19 BLOGGER'' yazılı sarı omzu düşük tişörtümü ve beyaz şortumu çıkarıp giydim.Banyoya gidip bozuk topuzumu açtım ve saçlarımı hafif maşa yapıp ellerimle hacim verdim.Kendime son kez baktım ve odadan çıktım.Merdivenleri indiğimde burnuma gelen krep ve omlet kokusuyla mutfağa daldım.Berk'in üstsüz ve önlüklü görmemle içimin hoş bir kıpırtı oluşması bir olmuştu.Tabi bunu arkadan görüyorum.Masadan ağzıma salatalık attım ve.
''Günaydın.'' dedin sevecen bir şekilde.Hızla bana döndü.Yanına gidip yanağına öpücük kondurdum.
''Günaydın'' dedi ve krepleri çevirmeye devam etti.
''Bizimkiler nerde.''
''Sabah hepsi birlikte kahvaltıya gittiler.Ordanda dağılıp farklı yerlere gidiceklermiş.''
''Sen nerden biliyosun bakıyım.'' dedim ellerim belimde.Oda bana döndü ve ellerini beline koyarak:
''Çünkü hanımefendi siz horul horul uyurken sizin bu biricik sevgiliniz erken kalktı ve bunları hazırladı.Uyanıp merdivenleri indiğimde kapıdan çıkarken gördüm onlarda söylediler.''
''Bak bak bak demek öyle.Bu arada krepler'' dedim.Hemen önüne döndü ve krepleri tabağa sıraladı.Peçeteyle bir tanesini alıp inceledim.
''Kömür mü kattın bunun içine.'' dedim gülerek.
''Susta sana bir şey dicem.''
''He gülüm.'' dedim ve elimdekini bırakıp Berk'e döndüm.
''Muğla'da babaannemin komşusu Ayşe Teyze var.Çocukluğumda çok bakmıştır bana.Ne zamandır uğramıyorum ne dersin gidelim mi''
''Tabikii çok severim böyle nineleri.Muğla'da nerde oturuyo''
''Bozüyük köyü.''
''Peki gidelim.''
''Hadi al krepleri geliyorum.'' dedi ve tavadaki son krepi de tabağa koydu.Tabağı alıp masaya koydum.İkimizde masaya oturup kahvaltılarımızı etmeye başladık.
Kahvaltı bittiğinde ortalığı toparlayıp hazırlanmak için yukarı çıktım.Berk ben mutfaktayken giyinmişti ve beni beklemek için salona geçmişti.Odaya girdiğimde dolabı açıp krem rengi dantelli elbismi çıkarıp giydim.Banyoya gidip saçlarımı topladım ve mısır örgüsü ördüm.İnce bir eyeliner çektim ve dudaklarıma parlatıcı sürdüm.Banyodan çıkıp tekrar dolabıma açtım.Alt raftan sandaletleri çıkarıp giydim.Çantamıda alarak odadan çıktım.Merdivenleri inip salona geldiğimde
''Hazırım'' dedim sevecen şekilde.Berk aniden ayağa kalktı ve bana döndü.
''Tam da Ayşe Teyze'nin istediği gelinsin.''
''Demek öyle.'' dedim gülerek.Uzattığı koluna girdim ve gülüşerek evden çıktık.Arabaya bindik ve uzun yolculuğumuza başladık.
''Siz neden köyde kalmadınız.''
''Aslında annem istemedi.Yoksa orda bir sürü tarlamız vardı.Babam annem tarlada çalışmak istemeyince buralara gelmiş.''
''Peki babaannen.''
''2 sene önce öldü.''
''Öf ya merakıma tüküriyim be.Üzüldüm ya.Allah rahmet eylesin.'' dedim ve yanağını okşadım.Oda elimi aldı ve sıkıca birbirine kenetledi.Bu haline gülmüştüm.Tam tekrardan konuşucaktım ki telefonumun çalmasıyla çantamdan telefonumu çıkardım.He zamanki gibi Çağla'ydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORN TO DİE
HumorRÜYA BABASININ ÖLÜMÜNDEN SONRA SADECE KENDİNİ VE AİLESİNİ DÜŞÜNEN ACIMASIZ VE BERK'E BİR KIZKEN BERK ONUN OKULA GERİ DÖNMESİNİ SABIRSIZLIKLA BEKLEYEN AMA OKULUN POPÜLER OCUĞU OLDUĞU İÇİN UMURAMAZ TAVIRLARIYLA BUNU BELLİ ETMEYEN BİRİ.ACABA BUNUN SONU...