17.bölüm

66 1 0
                                    

Sabah kalktığımda yataımda doğruldum ve sırtımı yatağın başlığına dayadım.Gözlerimi kapattığımda dün olanlar film şeridi gibi gözümün önünden geçti.Ellerimle yüzümü kapattım ve ağlamaya başladım.

-Dün-

Balo bittiğinde sadece bizim ekip kalmıştı.Bizde ufak ufak ortalığı toplamaya girişmiştik.Küçük bir toplama yaptıktan sonra yere bağdaş kurup oturduk.Berk ve şu yeni kız arkadaşı gitmişti.Mutlu olduğumu göstermeye çalışsam da mutlu değildim.Olamazdım.İçim içimi yiyiyordu.Düşüncelerimi Ege bozmuştu.

''Hadi gidiyoruz.'' dedi elini uzatarak.Elini tuttum ve ayağa kalktım.Üstümü silkeledim.

''Siz gidin.Ben çantamı alıp geliyorum'' dedim.Peki deyip konferans salonundan ayrıldıktan sonra dans pistine geldim.Dans ettik.Biz dans ettik.Bunları kafamdan sildim ve konferans salonundan çıkıp aşğıya yani soyunma odasına gittim.Kapıyı açmamla karşılaştığım manzara gözlerimin dolması bir olmuştu.Onlar öpüşüyorlar.Berk ve kız arkadaşı öpüşüyorlar.Beni fark ettiklerinde kzı koşarak odadan çıktı.Bende yüzüne bakmayarak çantamı alıp dolabın kapağını sertçe kapattım.Kapının oraya geldiğimde kolumu tutu.Ona döndüm ve tokat atıp koşarak odadan çıktım

-Şimdi-

Yorganımı üstümden çekip fırlattım.ve dislerimi kendime çekip hıçkırarak ve ığlıklar atarak ağlamaya başladım.Canm acıyo.Çok canım acıyo.Ölmek istiyorum.Gebermek isityorum.Çağla ve Murat koşarak yanıma geldiğindeikiside sıkı sıkı sarıldı ama durmuyo işte.Çığlıklarım devam ederken kafamı kaldırıp onlara baktım.Acıyomuş gibi bakıyorlardı.Murat ellerimi tuttu.

''Ağlama tamam mı.Hadi bak biz kafeye gidiyoruz sende sonra gelirsin tamam mı''

''Tamam'' dedim.İkiside el sallayarak odamdan çıktılar.Bende perdemi açtım ve onların gidişini izledim.Ardından yatağımın altından sigaramı ve çakmağımı alıp yaktım.Telefonum çalmaya başladığında telefonumu alıp arayana baktım.Berk.Dünden beri arıyordu.Telefonu kapattım ve sigaramı içmeye devam ettim.Sigaram bittiğinde söndürdüm ve pencereyi kapattım.Sonra tekrar yatağın içine girdim ve gözlerimi kapatıp yeniden uykuya daldım.

---

Kalktıımda ilk işim telefona bakmak oldu.Saat 15:00'dı.Yataktan kalktım ve banyoya girdim.Kısa bir duş aldıktan sonra banyodan çıkıp dolaba ilerledim.Lacivert dar paça pantolonumu ve beyaz üstünde ''MUSİC'' yazan tişörtümü çıkarıp giydim.Saçlarımı kurutup düzleştirdim ve eyelinerımı çekip yüzümdeki kızarıklıkları pudrayla kapattım.Artık ne kadar olursa.Aşağı inip siyah nike ayakkabılarımı giydim ve anahtarı alarak evden çıktım.Kafe bize yakın olduğu için yürümeye başladım.Telefonumu açıp arayanlara baktım.Berk,Berk,Berk,Furkan,Berk,Berk.Bir dakika Furkan mı.Neden aradı ki bu beni.Ara tuşuna bastım.İkinci çalıştan sonra açtı.

''Alo''

''Alo Furkan''

''Ah Rüya tanıyamadım.''

''Sorun değil beni aramışsın.''

''Evet.Eğer işin yoksa buluşalım mı dicektim''

''Ihmm.Arkadaşlara sözüm vardı ama sonra da giderim.Nerde buluşalım''

''Beykoz sahilinde bildiğim bir kafe var.''

''Olur da ben biraz uzağım.''

''Tamam ben gelip alayım.Nerdesin.''

''Bizim yani Çağla'nın evinden bir kaç metre ötesi.''

''Tamam geliyorum'' dedi ve telefonu kapattı.Aslında öyle bir durum olsa kabul etmezdim ama Bizim ekibin olduğu yerde Berk'te olur.Bende onu görmek istemediğim için kabul etmiştim.Aslında Furkan iyi birisi ama en fazla 1 ya da 2 sene aynı sınıftaydık.Bu sene sınıflarımız değişince bizde konuşmadık.Buraya doğru bir motosiklet geldiğini görünce bir kaç adım geriye gittim.Yanımda durduğunda bunun Furkan olduğunu anlamıştım.Tatlı gülümsemesiyle içimi ısıtmıştı.

BORN TO DİEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin