//Power Academy//

Bölüm-12

DIANA
"Çoğu element kontrolcülerinin soyu Dünya'dan gelir. Her ne kadar farklı olursak olalım bizde tıpkı onlar gibi insanız. Bunu sakın unutmayın. Bilmediğimizi sanmayın, bizde sizin dönemlerinizden geçtik. Kendinizi onlardan daha üstün görüyor olabilirsiniz. Ki öylesinizde. Sadece fiziksel olarak ama. Duygu değişimleriniz, yaşam şekliniz ve refleksleriniz onlarınki gibi. Aynı. Her şeyiniz aynı. Bu yüzden size bunu unutturmamak adına geleneksel Dünya Şenlikleri ayını yapacağız. Yine."

Bayan Estelle bunu söyledikten sonra sınıfta fısıltılar oluşmaya başladı. Arkamdaki kişilerin "ahh yine mi başlayacak yani? Ne sıkıcı." Veya "bu en son anne ve babalarımızın zamanında yapılmamış mıydı? Sonra o yangın yüzünden... iptal edilmişti. Ya yine aynısı olursa?" Gibi şeyler dediklerini duydum. Şüphe etmekte haksız sayılmazlardı. Bende ediyordum.

O kendini beğenmiş Emma denen salak kızın annesi Kraliçe Amanda, anne ve babalarımızın yaşlarındayken düzenlenen geleneksel Dünya Şenlikleri ayında büyük bir yangın çıkartmıştı. Herkes bunun bir kaza olduğunu düşünüyordu ama ben onlar kadar salak değildim. Kasıtlı olarak yapmıştı kesin. Bir sürü kişinin anne ve babası hayatını kaybetmişti o yangında. Zavallı Simon'ın anne ve babası mesela... çok yazık. Şükürler olsun ki benim ebeveynlerime bir zarar gelmemiş. Yoksa o kızı görür görmez kafasını kopartırdım. Ki zaten bunu yapmamak için kendimi zor tutuyorum.

Son günlerde yaptığı yanlışlar, dikkati kendi üzerine çekme çabaları beni çok sinir ediyordu. Ve benim aptal arkadaşlarımda onu daha çok havalandırıyorlardı. Ahh, bir kere de benim gibi birisi çıkıp "bu kız aptal bir sürtüğün teki! Tüm dikkati kendi üzerine çekmeye çalışıyor ve kendini güçlü zannediyor!" Diye düşünemedi ki! Hepsi baş belası.

Sonunda bayan Estelle diğerlerinin susturup beni sinir eden düşüncelerimden sıyırdı. "Tamam, bu kadar yeter çocuklar! İzin verin de detaylardan bahsedeyim. Demonoloji ve Büyü Tarihi öğretmeniniz olarak bu etkinliği ben düzenliyorum. Bu yüzden bir sıkıntınız olursa bana söyleyin. Şimdi gelelim şenliğin içinde yapılacak etkinliklere. İlk olarak Dünya'nın en çok bilinen sporu Futbol ile başlayacağız. Ama bu, bildiğiniz maçlar gibi olmayacak. Dünya ülkeleri dışındaki tüm Element Kontrolcüleri ülkelerin katılabileceği bir etkinlik olacak. Kısaca uluslararası diyebiliriz. Sıradan insanlar dışında tüm öğrencilerimiz bu etkinliğe katılabilir. Aynı şekilde farklı okullar da." 

Bu lafı duyan herkes yeniden fısıldamaya başladılar ama çok geçmeden tekrar susturuldular. Sonra Bayan Estelle lafına devam etti. "Okuldan bir takım oluşturulacak. İçinde en iyilerin bulunduğu bir takım. Ve daha sonra takımımız diğer okulların takımlarıyla karşı karşıya gelecek. Ve birinci olan takımda ödüllendirilecek. Belki bir kupa veya farklı bir ödül olabilir."

Ödülü duyan herkes bir anda "OOO!!" Diye bağırmaya başladı. Bende gözlerimi devirerek tekrar odağımı Bayan Estelle'e çevirdim. "Evet, bu daha birinci etkinliğimizdi. Daha bir sürü var. Yemek yapma, moda defilesi..." daha lafını tamamlayamadan kapı çalındı ve birisi "İçeri girebilir miyiz?" Dedi. Bu sesi uzun zamandan beri tanıyordum. Luke'un sesiydi bu. Ama 'girebilir miyiz?' Derken ne demek istediğini- ahh, lanet şey! Yine geldi işte!

"Şey, çok özür dilerim. Benim hatam. Luke'un bir suçu yok. Ben... uyuyakalmışım." Bu kızın sesini duymaya bile tahammül edemiyordum. İçimden bir ses 'kulaklarını tıka da bu aptalın sesini duyup sağır olma.' Diyordu. Ama onu dinlemedim. Çünkü, merak ediyordum bu sefer nasıl bir bahaneyle geleceğini.

Bayan Estelle onları süzüp "peki, daha uyuyakalmaman gerektiğini öğrenemedin mi kızım? Böyle önemli bir dersi nasıl kaçırırsın?.." Bayan Estelle sözüne devam edemeden önce Luke lafa atladı. "Efendim, isteyerek uyuyakalmamış. Uyku ağacının yanından geçerken uyku büyüsüne kapılmış. Bu yüzden o da ağaca yaslanıp uyumuş. Bende onu uyandırdım. Sonra da en hızlı şekilde buraya geldik." Gerçekten mi? Ne ahmakça!