Beklediğim Sendin

4.5K 91 9
                                    

-Hikaye düzenlenmeye devam ediyordur. Yeni bölümlerin gelmeme sebebi budur, yakında görüşmek üzere!-

Alarımın o yüksek sesiyle uyanmak zorunda kaldım. Yataktan kalkıp alarımı kapatmaya bile üşeniyordum. Tuğçe söylene söylene alarımı kapattı. ''Mira saat sekiz olmuş!'' demesiyle yataktan fırladım. Ah kim bilir kaç kere ertelemişti alarımı Tuğçe her zaman ki gibi.Mutfağa gittim , kahvaltı hazırdı. Masanın üstünde küçük bir not kağıdı vardı 'kuzucuklarım güzel doyurun karnınızı' yazıyordu.Ah teyzecim bizim için uğraşıp duruyordu. Tuğçe'nin sesi salondan duyuluyordu ''Biraz daha geç gitmeye niyetin var sanırım(!)'' Odama girip hazırlanırken Tuğçe çoktan hazırlanmıştı. ''Ben gidiyorum sende fazla geç kalma.'' dedikten sonra kapı sesinin kapanışını duydum. İçimi çektikten sonra 'canım kardeşim ne kadar da harika 2 dakika daha bekleyemiyor' diye sızlanırken bir yandanda saçımı taramaya başladım. Yandan ayırarak kulak arkama doğru ittirdikten sonra 1 haftalık harçlığımı verdiğim o harika rimeli elime alıp narince kirpiklerime sürdüm. Tekrar aynaya baktıktan sonra çantamı dün fırlattım yerden alarak kapıya yöneldim. Siyah kalın tabanları olan spor ayakkabımı hızla giydikten sonra sertçe kapıyı çektim. Önümde uzun bir merdiven vardı ikişer şekilde inerek sonunda merdiven serüvenimin sonuna geldim.

Hava çok sıcak ve bunaltıcıydı. Bu havalarda sıcak diye şikayet eder kışın ise çok soğuk diye şikayet ederdim sanırım herkes böyleydi ama okula gitmek için en uygun mevsim vardı oda sonbahar..  Ama sonbahar da olsa bu yolda tek başıma yürümeyi sevmiyordum, aklıma eskiler geliyordu 15 yıldır anne ve babasız olduğum geliyordu. Tam 15 yıl önce anne ve babam acı bir trafik kazasında ölmüştü. Dün gece yine rüyamda annemi görmüştüm. Klasik ve yıllardır tekrar eden rüyamı.

Annem sırtı dönük bir şekilde ağlıyor. Ben yaklaştıkça yok oluyor ve sonra uyanıyorum.Ona rüyalarım da bile ulaşamam çok kötüydü.Korkunç hatıralarım ve anılarımı unutup yürümeye devam ettim. Okula gelebildiğimde hızlı bir şekide sınıfa çıkıp yerime oturdum.Kafamı Baran'a doğru çevirdim o sıcak gülüşünü yapmıştı yine şapşal. Baran'ı görünce içimde her zaman kıpırtılar oluşuyordu en kötü günümde bile.Kitaplarda onu saatlerce izleyebilirim kelimesine önceden inanmazdım,doğruymuş.. Öğretmenin sınıftan içeri girmesiyle bakışlarımı Baran'dan çektim.

Ders geometriydi hiç sevmiyordum aslında bakılırsa içinde matematik olan hiçbir şeyi sevmiyordum.Biraz da olsa ders dinlemeye çalışsamda yine yenildim. Kafamı sıraya koyup zil çalana kadar yattım. Zilin çaldığını duyunca kafamı kaldırdım sersemlemiş bir şekilde etrafa bakınırken Gökçe yanıma geldi. Gökçeyle bu sene tanışmıştık sınıfımıza yeni gelmişti, ilk sınıfa girdiğindeki anı unutamıyorum erkeklerin hepsi ağzı açık bir şekilde ona bakıyorlardı. Uzun siyah saçları, bembeyaz teni ve düzgün fiziğine bakılırsa bu oldukça normaldi. Aklımdakileri bir kenara atıp Gökçe'yi dinlemeye başladım.

''Okulun en popüler çocuğunu nasıl elde ettin cidden anlamıyorum, senin saf olduğunu sanıyordum'' derken sırıttı. Okulun en popüler çocuğu mu? Baranla 3 aydır çıkıyorduk ve Baran asla popüler değildi. Anlamsız bakışlarla Gökçe'ye bakmaya devam edince sonunda ağzından bir şeyler çıkabildi.

''Okan'ı diyorum tabiki!''

''Okan mı? Ne elde etmesi, ne saçmalıyorsun?''

''Herkes bunu konuşuyor Mira! Çocuk bir seviyorum dedi diye sende popüler oldun fazla ballısın'' dedikten sonra göz kırptı ve gülmeye devam etti.Gökçe gülerken ben ciddi bir şekide düşünüyordum. Herşey mantıksız geliyordu. "Ben bahçeye çıkıyorum" dedikten sonra sınıftan çıktım. Çıkmaz olaydım ki Okanla karşılaştım. ''Merhaba'' dedikten sonra gıcık bir şekilde sırıttı. Cevap vermeyip yanından geçtikten sonra bahçeye indim. Fazla kişinin olmadığı en köşedeki banka oturup etrafıma bakınmaya başladım. Baran sinirli bir şekilde karşıma dikildi yüzüne bakmak için kafamı kaldırdım. ''Duyduklarım doğru mu?'' Okan'ın beni sevmesi yada kandırmaya çalışması her ne yapmaya çalışıyorsa Baran'ı neden bu kadar sinirlendirmişti? Okan'ın o saçma sapan oyunlarına kanacağımı mı düşünmüştü yoksa ah hayır.

Yavaşça ayağa kalktıktan sonra eteğimin katlanan yerini düzelttim Baran'a bakıp ''Okan'ın beni sevmesi umrunda olmamalı diye düşünüyorum.'' dedim. Sinirinin geçmesine yardımcı olmamıştı elini yumruk yapmış sert bir şekilde sıkıyordu. ''Ondan hoşlanıyormuşsun?'' Hadi ama cidden mi? Hangi muşmula suratlı uydurmuştu bunu? Diye düşündükten sonra tabiki Okan dedim kendi kendime. Baran'ı sakinleştirmek için omuzlarına tutunarak yanağına bir öpücük kondurdum. "Ondan hoşlanmıyorum sadece beni kandırmaya çalışıyor. Sözde beni seviyormuş" dediğimde azda olsa rahatlamıştı.Kemiklerimi kıracak kadar sıkı sarılıyordu bana. "Beni bırakmıyacaksın değil mi?" sevgi ve şevkatle gözlerine baktım "Asla"

Beni birkez daha sararken Yağmur yanımıza geldi "Çifte kumrularada bakın'' derken hafifçe gülümsedi. Yağmur en yakın arkadaşım. Benden bir yaş büyük aslında bu benim derslerde işime yarıyor diyebilirim.Yağmur sarı saçlı mavi gözlü, biraz kısa biri ama güzelliğini bozmuyor en azından ben öyle düşünüyorum. Zil sesiyle düşündüklerimi bırakıp Baranla beraber sınıfa doğru yürüdük.

Okan'ın sınıfının ordan geçerken tabiki karşılaştık. Şuan kendimi klasik türk dizisinde gibi hissediyordum ki Baran hamlesini yaptı ve o benim der gibi elini zarifçe belime koydu ve sert bakışlarla yürümeye devam etti. Ağzımı bile açamadım.

Tüm dersler boyunca aklımda sadece Okan vardı. Hiç anlamıyorum ve güvenmiyorum bu çocuğa. Tüm enerjim yerle bir olurken Baranın ne hissetiğini düşündüm. Şahsen bir kızın Baran' böyle davrandığını görsem sinirden çıldırır ve o kızı mahvederdim. Şimdilik bunları boş verip derse odaklandım.

Son ders bittiğinde Yağmurla eve gitmek istemediğimizden bir kafeye gittik. 2 kahve söyledikten sonra ''Yağmur siparişler gelene kadar ben lavoboya gideyim '' başıyla onayladıktan sonra lavaboya gittim. Tam içeri girecekken birisi ağzımı kapattı.

İçimde ki endişe dalgası katlanırken o kişinin Okan olduğunu düşündüm. Yavaşça elini ağzımdan çekti. Korkakça bakışlarımı ona çevirdiğimde bu kişi Okan değildi.

Uzun, yeşil gözlü, sarışın biriydi. Daha önce hiç tanımadığım bu çocuk konuşmaya başladı ''Eğer bağırırsan kötü şeyler olur '' sert bir şekide sırıttı. Görüşüm bulanıklaştıktan sonra tamamen yok oldu.

Beklediğim Sendin-Düzenleniyor-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin