Yavaş yavaş üzerime geliyordu. Bana zarar vermek istese buradan daha güzel bir yer bulamazdı. Koşmaya gücü bitmiş, tanımadığı sokaklarda, ve özelliklede çıkmaz sokakta biri. Kapana kıslımış bir ceylanmışım gibi yüzüme bakıyordu.
''Ah be güzelim ne diye kaçıyorsun ne güzel konuşacaktık. Tek yaptığın işleri zorlaştırıp narin bedenini yormak oldu '' Çok kolay bir şey gibi söylemişti. Ama ilk gördüğün birinin adını bilmesi ve seni takip etmesi yeterince korkunç.
''Ne konuşması ya senle konuşmak falan istemiyorum.İmdat sesimi duyan kimse yok mu? İmdat'' diye bir daha bağırdım. Issız bir çıkmaz sokak ne kadar hoş!
Bir çocuk geldi sevinmiştim ama hala korkuyordum. ''Canberk abi bu güzellik kim bilmiyorum ama patron seni istiyor'' demesiyle dünya başıma yıkıldı. Bir de patronu mu vardı bu göt herifin!
Adı Canberkmiş demek. Bu ismi kafama kazıyıp yüzüne bakmaya devam ettim. Kulağıma doğru eğildi ''Mira şimdi seni bırakıcam ama ilk önce önemli bir şey söyleyeceğim sonra ne halt ediyorsan et '' Şu önemli şeyi söyle de bu yerden hızlıca uzaklaşıyım artık adi herif!
Korkarak Canberk 'e bakıyordum. Kolumdan sımsıkı tutmuştu canımı acıtıyordu. ''Baran'dan ayrılacaksın'' dedi. Anlam veremiyordum bu kadar telaş, koşuşturmaca sadece bunun içinmiydi yani?
"Ne saçmalıyorsun sen '' dediğimde kolumu daha çok sıktı belindeki simsiyah silahını gösterdi. Güneş ışığında parlıyordu.Bu benim için miydi yoksa Baran için miydi ?
'' Eğer dediğimi yapmazsan öbür tarafı boylarsın'' dedi gülerek. Benim korkmuş ve üzgün halimden keyif alıyordu.
Şaşkın şaşkın ona bakıyordum gözlerim dolmuştu. ''Yarın ondan ayrılacaksın yoksa...'' ağlıyarak kafamı sallladım. Kolumun acısını unutmuştum. Beni ittirdi ''Hadi şimdi uza bakalım" dedi arkamdan.
Ağlayarak eve doğru gitmeye koyuldum. Ama lanet olsun ki hiç bilmediğim sokaklardaydım. Labirent gibiydi. Ordan oraya saçmaca yürüyüp duruyordum. En sonunda birinden yardım alarak okulumu buldum. Oradanda eve yürümeye başladım. Onun önüme atladığı noktada içimi bir ürperti ele geçirdi. Hüngür hüngür ağlayarak ilerlemeye devam ettim.
Eve gelmiştim , kapıyı açtığımda teyzem beni gördü ne diyecektim ben? ''Niye ağlıyorsun Mira kötü bir şeymi var?" aklıma gelen ilk saçma şeyi söyledim
"Bugün dizim final yapıyor ona ağladım biraz" Cidden buna inanırmıydı ? çünkü bu dediğime akıl hastanesinde ki bir deli bile inanmaz.
Teyzem şaşkın şaşkın bana bakıyordu. "Ah bu yeni nesil" diye mırıldandı. Az önce dünyanın en berbat yalancısı olduğumu kanıtlamıştım sanırım. Ayakta durmaya mecalim yoktu. Hızla odama gittim.
Baran...
Ondan nasıl ayrılacaktım ben? . Bedenen ve ruhen öylesine yorgundumki üstümü değiştirmeden, hiçbir şey düşünmeden yattım.
O kadar çok uyumuştum ki, sabah okul vaktinden baya önce kalktım. Çok vaktim vardı. İlk önce gidip soğuk bir duş aldım, formalarımı ütülemem gerekiyordu çok kırışmıştı, ütüledim ve formalarımı giydim. Saçımı at kuyruğu yaptım,bir parlatıcı ve siyah bir göz kalemi. ''Evet hazırım '' diye mırıldandım.
Kahvaltı yaptım , ben kahvaltı yaparken uyanma saati gelmişti gidip Tuğçe 'yi uyandırdım. ''Bu sabah erkencisin '' dedi gülerek. Bu sabah hayatımın en berbat günlerinin başlangıcının sabahı erkenden yaşamak istedim dedim içimden. Barandan ayrılmam gerek ama nasıl söyleyeceğim bilmiyorum.
Okul vakti gelmişti , okula doğru yürürken yine onu gördüm. Allah'ın cezası! Düş yakamdan! düş düş düş!
Bana uzaktan bekle işareti yaptı Tuğçe'ye "Tuğçe beklesene bağcığım çözülmüş" dedim ve Tuğçe fark etmeden bağlı olan bağcıklarımı çözüp tekrardan bağladım.
Ona doğru yürüyorduk yanından geçerken elime bir not sıkıştırdı. ''BUGÜN AYRILACAKSIN'' yazıyordu. Hemde büyük harflerle. Anlama özürüm varmış gibi!
Okula gelmiştik heycanlanmıştım ,sınıfa çıktım evet Baran ordaydı. Sözlerimi toparladım ve ona doğru seslendim.
''Baran konuşalım mı?'' sesim titremişti. ''Tabii canım'' dedi sevimli gülüşüyle. O böyle gülümserken ondan ayrılmak çok ama çok zordu.
''Sana nasıl diyeceğimi bilmiyorum,gerçekten seni çok sevdim ama artık aynı değil bir şeyler değişti ve be...'' sözlerimi kesti ''tamam Mira ayrılalım'' dedi sinirlenerek.
''özür dilerim ama böyle olaması ge.. '' cümlenin devamını kurmama izin vermeden yanımdan uzaklaştı.
Sevdiğin birinin ardından baka kalmak dünyanın en boktan hissiydi. Şuan kalbim öylesine acıyordu ki...
Aklıma ona bir kaç gün önce söylediklerim geldi.
"Beni bırakmayacaksın değil mi?" sevgi ve şekatle gözlerine baktım "Asla"...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklediğim Sendin-Düzenleniyor-
General FictionMira'nın hayatı beklenmedik bir şekilde değişirken, bilinmeyen kişinin mesajlarıyla da sırlar ortaya dökülür. Hayatı boyunca ailesi konusunda yalan atan teyzesine kin ve öfke beslerken ne yapacağını bilemez hale gelir. Diğer taraftan ise tehditleri...