10-Arkadaş

438 57 6
                                    

Sarhoş bir Jungkook'la uğraşmak yorucu olduysa da bir yandan sevimli gelmişti ona. Uyumak istediğini söylerken eve gelince uyumamak için mızmızlanan ve koltukta sağa sola giderek değişik hareketler yapan Jungkook'u izlemek de o kadar güzeldi ki bu günü de o yüce günlerden biri olarak ilan etmişti. Uyumamak için direnen bedenini zor hallere soktuğundan bacağını da acıtmıştı ve bunun için neredeyse bir saat huysuzlanmış, bu süre boyunca Yoongi onunla çok güzel bir şekilde ilgilenmişti. Jungkook'un müdahaleleri olmadan, ilk defa bu kadar güzel ilgilenmişti onunla ve o kadar iyi hissetmişti ki kendini, biraz geç uyumasına rağmen sabah uykusunu çok iyi almış bir şekilde kalkmıştı. 

Onu rahatsız etmemek için kendisi salonda yatmıştı ve koltukta uyumak hiç de rahatsız etmemişti onu. Kalkıp odasında yatan Jungkook'u kontrol ettiğinde dağınık bir şekilde yattığını görmüştü ve şapkası biraz kaymış, yüzünü tamamen kapatmıştı. Bu hali onun kıkırdamasına neden olmuş, onu tatlı bulmuştu. Gidip daha rahat nefes alması için şapkasını biraz düzeltmişti, ardından odadan çıkarak kendileri için bir kahvaltı hazırlamaya başlamıştı.

Şimdi ise çekingen tavırlarıyla önündeki tabaktan bir şeyler yiyen sevdiği çocuğu izlerken öyle bir keyif alıyordu ki bunu tarif edemezdi. Utandığı ya da geceyi onun evinde geçirdiği için rahatsız ettiğini düşündüğü içindi bu hareketleri, Yoongi biliyordu. Ama bunu onun kafasından atmasını istemişti çünkü o hiç rahatsız olmamıştı, nasıl rahatsız olurdu ki zaten?

Masanın ortasında duran, yenmeyi bekleyen sosislerden alarak onun tabağına koydu ve gülerek ona baktı.

''Al, biraz daha ye.''  diyerek onun aşağı eğmiş başını kaldırmasını bekledi ama bunu yapmayınca kendi tabağına verdi odağını.

''Yoongi,'' dediğini duydu sonra. Merakla tekrar ona baktığında hala tabağından bakışlarını çekmediğini gördü.

''Efendim,'' dedi onu konuşması için teşvik etmek adına. Derin bir nefes aldığını gördü ve sonunda başını kaldırıp göz göze gelmelerini sağladı. Tam karşısında, mahcupça kendisine bakan kahverengi gözleri içinde bir şeyler uyandırmaya yetmişti. O gözlerde kaybolmayı diledi.

''Neden bunu yapıyorsun?''

Yoongi neden bunu sorduğunu anlamıştı ama anlamazdan gelmeyi seçmiş, gözleriyle masadakileri göstermişti. ''Bunları mı?'' dedikten sonra gözlerine odaklanarak gülümsemişti. ''Hiçbir önemi yok. Güzel bir kahvaltı yapalım istedim sadece.'' 

Jungkook'un anlamıyormuş gibi kafasını salladığını ve tekrar derin bir nefes aldığını gördü. ''Yoongi, kahvaltıyı kast etmedim.'' diyerek çubuklarını masaya bırakmıştı ve geri yaslanarak garip gözlerle ona bakmaya başlamıştı. Yoongi, onun konuşacağını anladı.

''Neyi kast ettin?'' Ondan herhangi bir şey gelmediğinde sormuştu.

''Sana,''  dedikten sonra yutkunmuş ve devam etmişti Jungkook. ''Sana bağırdım ve gitmeni söyledim. Senin artık beni görmezden gelmen gerekiyordu.''

Gelemiyorum, diye geçirdi içinden Yoongi buruk bir gülümsemeyle. Gelemem, nasıl seni görmeden yapabilirim ki?

''Neden yardım ediyorsun? Yoongi, bana kahvaltı bile hazırlamışsın ve sen böyle iyi davrandığın için, ben sana gereksiz yere bağırdım için şu an vicdan azabı çekiyorum. Ne kadar kötü hissettiğimi anlıyor musun?''

Yoongi bunu duyunca daha çok gülümsemiş ve kafasını iki yana sallamıştı.

''Hayır, kötü hisset diye yapmadım bunları. İçimden geldiği için yaptım.'' demişti.

Sober | yoonkook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin