Ne hissetmesi gerektiğini, ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu.
İçinde öyle değişik, öyle garip bir his vardı ki bunun tanımı yapamazdı.
Jungkook'u düşündü, bunu defalarca kez yaptı ve içinde onu alıp tüm olumsuzluklardan kaçırmak isteyen bir tarafını zor susturdu.
Derin bir nefes alarak gördüğü manzarayı sindirmeye çalıştı.
Karşısında duruyordu Jungkook'un en yakın arkadaşı. Onun ruh ikizi.
Yatağında yatıyordu, gözleri kapalıydı, buradan gördüğü kadarıyla bedeni biraz zayıftı ve ona solunum cihazı takılıydı.
'Onun yardımıyla nefes alıyor, onunla yaşıyor.' demişti Jungkook. Ve parmağıyla yatağın yanındaki prizi göstermişti. 'Yakında bunu çekecekler ve o gidecek.'
Yoongi bir süre kendine gelmek ve gördüklerini sindirmek için beklemişti. Gözlerini o çocuktan alamıyordu ve düşünceler kafasında karman çorman olmuş, hepsi birbirine karışmıştı.
'Nasıl bu hale geldi?' diye sormuştu uzun bir zaman sonra. Jungkook yanında, aynı onun gibi camın arkasındaki arkadaşına bakıyordu. Hafifçe gülmüştü.
' Kötü bir şey oldu.' demişti sadece ve bir daha konuşmamıştı.
Yoongi, kalbini eline almış sıkıştıran şeyin ne olduğunu bilmiyordu ama kötü hissediyordu işte.
O çocuğu orada öylece yatarken görmek çok kötü hissettirmişti ve kim bilir Jungkook nasıl hissediyordu?
Onun acısını tam olarak anlayamazdı ama bunu hafifletmeye çalışabilirdi.
Bu yüzden oradan gitmeyi ve içecek bir şeyler alıp bir parkta oturmayı teklif etmişti.
Jungkook da gülerek kabul etmişti teklifini.
***
''Bu parkı sevdim.'' Jungkook şişesinden bir yudum aldıktan sonra söylemişti gözleriyle parkı izlerken. Markete gidip istediklerini aldıktan sonra buraya gelmek istemişti ve Yoongi seve seve kabul etmişti.
''Ben de severim. Güzel bir manzarası var.'' demişti onu onayladığını belirten homurtular çıkartırken. Jungkook ona dönmüş ve gülümseyerek ''Şanslısın, istediğin zaman buraya gelebilirsin.'' demişti.
Yoongi yaslandığı yerde biraz daha kayarak rahat bir pozisyon almıştı ve öyle cevap vermişti ona.
''Öyleyim ama sen de istediğin zaman gelebilirsin.''
Jungkook kafasını sallamıştı. ''Evim buraya biraz uzak biliyorsun, her zaman gelemem.''
''Yani her zaman buraya gelmek istiyorsun?'' diye tek kaşını kaldırarak sorarcasına yüzüne bakmıştı Yoongi, söylediklerinden bunu çıkarmıştı ve istemsizce mutlu olmuştu.
''Yani,'' demişti son harfi uzatarak Jungkook ve şişeyi ağzına götürerek bir yudum almıştı.
''Sadece bir şişe içeceksin, haberin olsun.'' demişti bir süre sonra Yoongi, onun tekrar sarhoş olmasını istemiyordu.
''Neden?'' Jungkook kaşlarını çatarak ona bakmıştı. Yoongi omzunu silkmiş yerde, ortalarında duran poşeti alarak kendi tarafına çekmişti.
''Çünkü sana zararlı. Bacağın daha iyileşme sürecinde değil mi? Hiç dikkat etmiyorsun.'' demişti kızgın çıkardığını umduğu sesle, şakacı bir şekilde ona çıkışmak istemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sober | yoonkook ✓
FanfictieSen bir su damlasıydın, susuzluktan beni çekip kurtaracak. -soft and a little bit angst yoonkook İlk yayımlanma tarihi: 09.08.2018 Bitiş tarihi: 02.12.2020