Keyifli Okumalar^^
***
İnsan iradesi neden sevdiği kişi olduğunda bu kadar güçsüz kalabilirdi? Kanıtlanmış acı ve üzüntülerin kalpte bir sınırı vardı ve yerini her zaman korurdu. Ama aşk neden böyle değildi? Duygularımın gücünü göremememin sebebi, yediğim dayak değildi. Bunun olacağını zaten biliyordum ama asıl kendime sormam gereken soru, neden onca yıl duygularımı itiraf etmemişken, hayatıma Can girince bunu yapmıştım? Ucu bucağı anlaşılmayan bir duyguya kapılmıştım ve duygularım, Can hayatıma girdiğinden beri eksildiğini görüyordum. Can, özlediğim her şeyi barındırıyordu. Aklı, insanlığı, değeri ve en önemlisi geçmişi.
Birkaç saat önce yaşanan olay gözlerimin önüne serildi kendimle çeliştiğim dakikalarda. Güray, bana saldırmak için geldiğinde Can önüme geçmişti ve daha önce rastlamadığım bir öfkeyle onun geri çekilmesini sağlamıştı. Can'ın bu yaptığı hareketi içimde bir şeyleri hareket ettirip, kalbime baskı uygulatıyordu. Gözlerim, birkaç adım ötemde sahile doğru yürüyen Can'a kaydı. Aramızda en uzun oydu. Vücut olarak da hatırı sayılır bir fiziğe sahipti. Dağınık saçları, rüzgarın esintisi ile hareket ederken, birkaç tutamı sürekli alnına düşüyor ve kaşlarını çatmasına neden oluyordu. Aslında, yakışıklıydı da. Volkan'a kıyasla oldukça yakışıklıydı. Alper'in anlattığı bir şeyi oldukça dikkatli bir şekilde dinliyor ve arada sırada yürüdüğü yola bakıyordu. Geniş omuzlarını saran tişörtünün yakasını çekiştirdi. Sıcak hava yüzünden terlemiş olmalıydı.
"Sikecek gibi bakıyorsun."
Bakışlarımı bıçak gibi kesen sözler ile suçlu yakalanan gözlerimi Can'dan çekip Berk'e döndüm.
"Saçma sapan konuşmaya başladın yine." dedim homurdanarak.
"Gözlerinle yedin amına koyayım çocuğu." dedi farkında olmadan biraz yüksek sesle.
Çenenin bağına sıçayım çocuk.
Can, Berk'in söylediklerini duymuş olmalı ki, Alper'den gözlerini kopardı ve omuz üzerinden Berk ve bana baktı.
"Kimi yiyor yine?" dedi Alper tıpkı Can gibi omuz üzerinden bize bakarak.
"Tabi Temmuz'umuzun yemeleri meşhurdur." dedi Berk alayla.
Göt verenler. Dün geceden bahsediyorlardı. Berk, sabahtan beri vakumcu diye seslenip duruyordu. başta bana sesleniş sebebini anlamamış olsam da, dün gece olanları öğrenmem kısa sürmüştü. Can ise hiçbir şey olmamış gibi sessiz kalmıştı.
"Siktirin gidin ya." dedim adımlarımı hızlandırarak. üçünü de arkamda bıraktım ve sahile doğru yürüdüm.
Berk, koşar adımlarla yanıma gelip kolunu omzuma attığında belim büküldü ve kafam yere doğru indi. "Şakalaşıyoruz oğlum şurada." dedi saçlarımı karıştırıp.
"Hem Can alınmıyor, sen neden alınıyorsun?"
Kaçamak bakışlarım ifadesiz bir şekilde duran Can'a kaydı.
"O alışkındır öpüşmelere." dedim saçma bir cümle kurarak. Söylerken bile pişman olmuştum ama ağzımdan çoktan çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Homo-Fobik bxb
Teen FictionEşcinsel konulu bir kitaptır. Homofobik iseniz lütfen kitabı okumayınız. "Seni görmek güzel maskeli çocuk."