***
Kırık bulutların serpildiği gökyüzünde dans eden kuşlar, rüzgarın tatlı esintisinin keyfini çıkarırken, aklıma düşen geçmişe istemeden uzanan zihnim, sıkışmış ruhumu buruk bir hüznün ortasında can çekişirken bulmuştu. Kelimelerin kifayetsizleşerek söz geçiremediği, durgun düşüncelerin çığlığı altında kavrulmaya boyun eğen kalbime yardım etmek istemeyen mantığım, yaşadığım hislerin müstehak olduğunu savunuyordu. Aslında haklıydı. Doğru hareket edemeyen tek yönümün çıkmazı kalpti. Yanlışı ve doğruyu ayıramayan, sadece duyguya bağlı adımlar atan kalbimin hala Volkan'ı özlüyor oluşu ister istemez gururumu incitiyordu.
Parmaklarımın arasında tuttuğum telefonun ekranında yazan mesajı saatlerdir tekrar tekrar okuyordum. Volkan, telefonum kapalıyken 2 mesaj göndermişti ve en son gönderdiği mesajı Herkesten sil yaparak yok etmişti. Sildiğini gösteren bir bildiri hala mesaj kutumda yer edinirken, önemli bir konu olduğunu söylemiş olması, beni tedirgin ediyordu.Yazıp yazmamak konusunda kararsızdım ama ne hakkında konuşacağını merak ediyordum. Derin bir nefes alıp mesaj kutusuna bastığımda, Volkan'ı çevrimiçi görmek, ister istemez tuhaf bir hisse kapılmamı sağladı.
Gönderilen: Volkan
"Telefonumun şarjı bitmiş. Endişelendirdiğim için özür dilerim. Konuşmak istediğin önemli konu ne?"
Yazıp göndermemin üzerinden birkaç dakika geçmemişti ki, telefonumun ekranı aydınlandı.
Gönderen: Volkan
"Şarjın az iken, neden dışarı çıkıyorsun?"
Benim için endişeliyor olması, her zaman içimde bir umut tohumunun filizlenmesine sebep olsa da, bu isteği bastırarak mesaj kutusunu açtım.
Gönderilen: Volkan
"Fark etmedim. Önemli bir işim vardı."
Mesajı anında görmüştü.
Gönderen: Volkan
"Şu sıralar papucumuz dama atıldı zaten önemli işlerinden. Ne zaman bana sıra gelecek acaba Temmuz bey?"
Haklı olduğunu düşünmediğim sitemi karşısında, görmeyeceğini bilmesemde göz devirdim. Duygularımdan haberi yoktu, bu yüzden hislerime yönelik, diğer insanların üzerinden yaptığı zedeleyici düşünceleri, onun yanında soluklanmamı imkansız hale getiriyordu. Volkan'ı seviyordum ama uzaktan sevmek daha iyi ve sağlıklıydı.
Gönderilen: Volkan
"Benimle konuşmak istediğin önemli konu neydi?"
Odamın kapısının açılması ile bakışlarımı telefondan çekip ablama döndüm.
"Müsait misin Temmuz?" diye sordu aralık kapının ardından.
"Evet abla," diye yanıtladım gözlerimi tekrar mesaj kutusuna düşürüp. "Gel."
Ablam, yanıma doğru yaklaştığı esnada Volkan'dan bildirim gelmişti.
Gönderen: Volkan
"Önemli bir şey yoktu. İti köpeği dikkate almamam gerektiğini düşündüğümden gereksiz gördüğüm bir mesajı sildim."
"Volkan'la mı konuşuyorsun?" diye sordu telefonumun ekranına göz atarak.
Kafamı sallayıp onu onayladım. "Evet," Derin bir nefes alıp başımı yatağımın başlığına yasladım. "Bir şey mi söyleyecektin?"
Zeynep, omuz silkti ve bakışlarını kaçırdı. "Bir şey söylemeyecektim. Kardeşimle biraz konuşup dertleşmek istedim sadece."
Kaşlarım kuşkuyla havalandı. "Hangi konuda?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Homo-Fobik bxb
Ficção AdolescenteEşcinsel konulu bir kitaptır. Homofobik iseniz lütfen kitabı okumayınız. "Seni görmek güzel maskeli çocuk."