Yorumlarınızı bekliyorum...
Cüneyt...
Ellerime tutuşturulmuş yalanı sahiplenmiştim onca zaman. Oysa, gerçekler tümüyle gözümün önündeyken.
Şu an neyi değiştirebilirdim? Ne yapabilirdim? Ellerimden kayıp gitmiş yılları nasıl geri getirebilirdim?
Sinirle yüzüne bir yumruk geçirdim. Sonra bir tane, bir tane daha! Beni ayırmıştı çünkü huzur bulduğum kollardan.
Gözlerine baktığımda hayat bulduğum insandan.
"Neden şimdi çıktın karşılarına? Neden?"
Sırıttı. Beni sinirlendirmeyi çok iyi biliyordu.
"Çünkü Ahenk'in en çok ihtiyacı olan zaman bu zamandı. Onu yıllar boyunca izledim, takip ettim. Ama Ahenk'in benim paramı veya benimle evlenmeyi kabul etmeyeceğimi biliyordum. Ama şimdi her şey değişti. Sen sevdiğin kadını hastanede tanımadın bile! Oysa ben onun senin yüzünden nasıl eriyip bittiğini gördüm!"
Gerçekler tüm çıplaklığıyla bir kez daha gözlerimin önüne serilirken yine sırıttı.
"Sen bu hikayedeki kötü çocuksun Cüneyt. Ben ise iyi çocuğum. En azından Ahenk öyle biliyor ve bilmeye de devam edecek. Artık senin aşkın bitti, benim aşkım başlayacak."
"Her şeyi anlatacağım Ahenk'e!"
Onu yakalarından savurarak bıraktığımda güldü. Hiç mi yakamamıştım canını? En azından yaktığının çeyreği kadar bile mi yakamamıştım?
"Ahenk, buraya nişanlın için geldiğini, üstelik o kızın Ahu olduğunu biliyor mu?"
Hayır...
Bu pislik bu kadar şeyi nereden biliyordu?
"Ya da Ahu'yla en geç iki ay sonra evleneceğini?"
"Kes sesini!"
Adeta kükremiştim yüreğimin çığlıklarını bastırmaya çalışarak.
"Baba!"
Oğlum...
Umut'um gelmişti. Ama yanımdan bir rüzgar gibi esip geçti ve yere, Emre'nin yanına çömeldi.
Ağlıyordu bir tanem. Babası olmayan bir adamı, babası sandığı için.
"Emre!"
Umut'un arkasından Ahenk'te gelmişti. Yüzü kireç gibiydi. İnce ve narin bedeni korkusunu belli eder şekilde titriyordu.
"Amca sen hiç de iyi biri değilmişsin. Annem haklıymış. Babamdan da annemden de uzak dur!"
Duramam ki...
Ben senin gerçek babanım, bunu da söyleyemem...
Düşündükçe anlıyordum, asıl kaybedenin ben olduğunu. Ve bu yüzden düşünmekten nefret etmeye başlamıştım.
Şimdi kalbim çok acıyordu, keşke bunlar kötü bir kabustan ibaret olsaydı. Ama değildi, maalesef değildi.
Odadan koşarcasına çıktığımda hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. Ağlıyordum, acizliğime. B*k gibi kaldığıma.
Evet, erkekler de ağlardı. Üstelik ağlayan erkekler her zaman daha fazla severdi. Ama bunu kadınlar bilmezlerdi işte.
Ah be Ahenk, seni ne kadar sevdiğimi bir bilsen.
"Cüneyt, ne yaptığını zannediyorsun sen?"
Ahenk'in sesini duyar duymaz yanaklarımdan süzülen yaşları elimin tersiyle sildim. Ağladığımı görmemeliydi. Yoksa ne kadar aciz bir insan olduğumu anlardı. Tıpkı benim gibi...
Güldüm, çaresizliğimi saklamaya çalışarak.
Arkama dönüp Ahenk'e bakarak gülmeye devam ettiğimde Ahenk daha da fazla sinirlendi.
"Gülmeye devam et Cüneyt, sen ne zaman ağladın ki? Ne zaman acı çektin, pişmanlık duydun? Pisliğin tekisin! Senden iğreniyorum!"
Kahkaha attım bu sefer. Hem de çok güçlü bir kahkaha! Sanki içimdeki üzüntüyü gizleyecekmiş gibi.
"Benden bu kadar mı nefret ediyorsun? Yalan söyleme Ahenk! Aslında beni hala seviyorsun değil mi?"
Kalbim o kadar çok bekledi basit bir "evet"i. Sadece tek bir kelime bütün acılarımı dindirmeye yeterdi.
"Hayır! Hayatımızdan defol!"
Arkasını dönerek odaya doğru ilerlemeye başladı.
Zamanımın beni terk ettiği hayatımda, acılarımla kalmıştım baş başa. Belki de bu bana Allah'ın verdiği bir cezaydı.
"Ahenk, gözlerime bak. Çünkü gözlerin bana gerçek kimliğimi hatırlatıyor!"
Ağlamaya devam ediyordum. Görebilirdi, umurumda bile değildi.
Bir an duraksadı. Umutla bekledim, bana geri dönmesini, bakmasını. Fakat o, umursamadan odadan içeriye girdi.
İşte şimdi bende sıraydı sanırım. Ağlamanın, titremenin, acı çekmenin...
Seni sevmek her ne kadar zor olsa da seveceğim seni Ahenk. Sen beni öldürdün, ama kendi kalbinde bir mezara gömdün. Ölmüş birini mezarından ayıramazsın değil mi? Beni de ayıramayacaksın.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umuda Koşarken
Chick-Lit3 ay... Korumaya yeter mi sevdiğin insanı? Ya da gözyaşlarına engel olabilir misin kalbindeki acı dolu anılarla? İsteyebilir misin? Onun her anında yanında olmayı? Güldüğü, ağladığı, acı çektiği zamanlarda? Yetmez! Engel olamazsın! İsteyemezsin! ...