POLİS ABİ

Bölüm 19 - Gözlerin kadar olmasa da güzel işte.

Bölüm 19

Gözlerin kadar olmasa da güzel işte.

"Vatan olmadan gelecek olmaz. Vatan olmadan aşk olmaz. Vatan olmadan hiç birşey olmaz."

Bölüm şarkısı : model - pembe mezarlık

-

Dönme Sırtını Bana

karanlık çökünce denizin üstüne
gökyüzünün sokak lambaları yanar
hüznüne eşlik etmek istercesine
kıyılarında birikir tuz ve göz yaşı...

olanca cömertliğiyle gecenin içinden geçerken dalgaların sesi
sahilden yorgun kaldırımlara
kaldırımlardan çıplak duvarlara yankı yapar
"dönme sırtını bana"

bir şiir gibi okutur kendini çalkantılı deniz
yüzüne düşen ay ışığının altında
siyah bir gölge gibi dolaşırım
hüzünlerin yiyip bitirdiği sözcüklerle
sahil boyunca...

yeni kesilmiş bir kol gibi acı verir suskunluk
özlemlerin kontrolden çıkan alevleriyle
tutuşur yarınlarım
derin bir iç geçirişle büyür yüzümde buruk gülüşlerim
dört mevsimin nefesini hissederim
dudağımın kenarında...

biraz dün gelir çöker yanıbaşıma
biraz yarın görünür ıssız karanlıklarda
an dediğin budur işte...

ömrüme koyduğun işaretlerin üstünü
çizdim bu gece kurşun kalemle
ne beyaz sayfalara dökülen harfler
ne tutkuyla yazılmış hikayeler kaldı
senden geriye...

şimdi dinle
dalgalar hangi hikayeyi anlatıyorsa
sana...

Canan Akpınar.

-

Gözlerini sehpaya dikmişti. Yavaşça kafamı uzatıp dudaklarımı hafif uzamış sakalların üstüne bastırdım. Cidden bunu yapmış mıydım. Ben ben olmaktan çıkmıştım resmen. Geri çekildim. Bana baktı.

"Teşekkür ederim güzelim."

-

Şimdi sormak istediğim birşey var dedim. Onu yanağından da olsa öpmüştüm. Utanıyorum.

"Buyur sor güzelim." Dedi yüzüme bakıp sırıtarak.

"Sen neden operasyon falan filan -bir görev misal- öyle şeylere gitmiyorsun."

"Bunu şimdi konuşmasak. Mutluyuz hazır."

"Neden üzücü bir olay mı ki?" Daha da meraklanmıştım.

"Ya üzücü bir olay gibi değil de. Eski hatalarım yüzünden diyelim."

"Anlamadım. Anlamıyorum.. Daha açıklayıcı bir şekilde anlatır mısın. Geçiştirmeden."

"Ben bakir değilim biliyorsun değil mi. Dün gece de anlamışsındır zaten. Afra'dan."

"Biliyorum da. Bişey daha merak ettim şimdi."

"Merak ettiğin herşeyi sorabilirsin güzelim."

"Sen yattığın her kızın adını ezbere biliyor musun?"

"Ne o kıskandın mı?" Dedi tek kaşını kaldırarak.

"Soru sordum." Somurttum. Bu ne biçim ilişkiyi.

"Hayır. O kız sülük gibi yapışıp kalıyor. Hani öğretmenler de en yaramaz çocuğun adını çabuk ezberler ya, öyle bişey bu da işte."