U Hurt Me | Kaisoo

|11|

Kai'Den...

'Ne garip bir duygudur Aşk. Seven sevdiği gibi sevilmek ister sevdiğinden. "Ne düşünüyorsun?" Gözlerimi sahilden alıp ona çevirdim. Her zaman ki tebessümü duruyordu pembelerinde.
"Bizim geleceğimiz nasıl olacak?" Sorduğum soruya hazırsız yakalandığını, şaşkınlıktan hafif büyüttüğü gözlerinden anladım.
"Çok güzel olacak. Sen beni hiç bırakmayacaksın, ben de seni hiç bırakmayacağım." O hep böyleydi. Sorduğum sorulara hazırsız yakalansa da neden diye sormazdı. Ama bilirdim ki içi içini kemirirdi, merak ederdi ama sormazdı. Belki sormaktan korkar belki de alacağı cevaptan korkardı. Gözlerimi ondan ayırıp sahile baktım. Kafasını omzuma yasladı. O çok masumdu. İstedikleri çok küçük şeylerdi. En büyük isteğiyse benim onun yanında olmamdı. Biri onun yanında ağladığında hem teselli eder hem de dayanamaz o da ağlardı. Karşısında ki çocuk dahi olsa...
Kimsesiz birini gördüğünde hemen yardımına koşardı. Yardım etmeyi çok severdi. Onu sevmem için bir sürü sebep varken onun beni sevmesi için hiç sebep yoktu. "Hadi gidelim gençler." Tanıdık gelen sesle ayağa kalktık ve onun elini tuttum. Elimize bakıp gülümsedi. Önden giden ikilinin arkasından biz de ilerledik. Onlar arabaya biz de benim motoruma bindik. Ona kaskı uzatıp kendi ceketimi ve kaskımı taktım. Ona baktığımda yine kaskı takamamıştı. Eğilip kaskı altından bağladım. Ona gülümseyip kaskımın camını indirdim. Motora bindiğimde arkama oturup belime sarıldı. Arkamızda ki araba hareket edip ani bir hızla önümüze geçti ve korna çaldı. "Sıkı tutun" Belime sarılan elleri sıkılaşınca motoru hareket ettirdim. Hızlanmaya başlayınca belimde ki eller de sıkılaşmaya başladı. "Sakin ol. Eğer sıkmaya devam edersen öleceğim." diyip güldüğümde bir elini belimden çekip omzuma vurdu. Motoru sağa sola hareket ettirmeye başladığımda direk omzumda ki eli belime indi. Gülüp yola düzgün bir şekilde koyuldum. Onlar bizden önce hızla çıktıkları için biz gerideydik. Biraz daha hızlanıp onlara yetişmeye çalıştım. Biraz ileride onları gördüğümde hızımı arttırdım. Tam onların yanında geçeceğim sıra da koca bir kamyon belirdi. Aniden durdum fakat onlar kamyona çarpmışlardı bile. Şokla onlara bakarken aniden sarsıldım. Belimde ki eller sıkılaşmaya başladığında motorla birlikte uçurumdan yuvarlanıyorduk. Her ne kadar durdurmaya çalışsam da motoru durduramadım. Bedenim soğuk suyla birleştiğinde motor yüzünden dibe batıyorduk. Bacağım motora sıkışmıştı . Kaskta kalan son havayla ona belimi bırakıp yüzeye çıkmasını söyledim. Ama o inat edip belime daha sıkı bir şekilde sarıldı. Yüzme bilmiyordu. Ve inatçılığı tutmuştu. Hafifçe eğilip bacağımı motordan kurtardım. Çok fazla batmıştık. Neredeyse denizin dibindeydik. Ona döndüm. Gözleri kapalıydı. Sanırım bayılmıştı. Beline sarılıp yüzeğe çıkacağım sırada denizin dibinde ki yosunlu taşa çarptım. Gözlerim kapanırken suya kırmızı sıvının karışmasını izledim. Gözlerimi ona çevirdim. Son gücümle kaskımı ve onun kaskını çıkardım. Ve onun hasretinde olduğum dudaklarına kapandım... '
Aniden uyandım. Sırılsıklam olmuşum. Her yerim terler içinde kalmış. Yatakta oturur pozisyona gelip dirseklerimi bacaklarıma dayayıp ellerimle yüzümü avuçladım. Kaçıncı kabus görüşüm bilmiyorum ama bu işe bir an önce çözüm yolu bulmalıyım..