Kris'den...
Her şeyi sanki önceden biliyormuş gibi oluyorum bazen. Kai ve Kyungsoo ile uzun zamandır beraberim aslında. Neden onlar kaza geçirdikleri zaman birbirlerini sakladık anlamıyorum. Böyle bir şeyi neden yaptığımızı bile bilmiyorum. Sanki biri geçmişe dair tüm düşüncelerimi almış gibi. Kai gerçekleri öğrendiği zaman gitmek isteyecektir. Kyungsoo ise, ah işte onu bilmiyorum. Belki yanımıza gelip neden sakladığımız sorup bize kızacak veya Kai'den kaçacak. Bilmiyorum, belki daha başka şeyler yapar. Ben aslında hiçbir zaman Soo'yu anlayamamıştım. Kai'yi anlamak bana daha kolay gelmiştir hep. Kai soğuk davransa da duygularını yansıtan bir huyu var. Fakat Soo öyle değil. O her zaman gülümsediği için duygularını hep pozitif olarak gösterirdi bize. Onda bildiğim tek şey bu.
"Dostum bu kadar düşünme. Kaza yapacağız." *tao*
Direksiyonu tutan sağ elimle kafamı kaşıdım. Aslında kaşınmamıştı. Yanımda oturan Tao'ya kısa bir bakış attım.
"Kai başka bir ülkeye gidecektir." dedim.
Arkada oturan Chenyeol, Suho'yu ittirerek kafasını öne uzattı.
"Peki Kyungsoo?" *chenyeol*
Gözlerimi dikiz aynasına çevirdim. Chen cama yapışmış ve Lay kafasını onun omzuna koymuş. Chenyeol, Suho ve Sehun'un ortasına oturmuş. Luhan da diğer cama yapışmıştı. Yanımda oturan Tao'ya baktım. Kafasını cama çevirmişti. Bana düşünme diyordu ama kendisi düşünüyordu. Önüme baktım ve derin bir iç çektim. Lay'in ilgisini çekmiş olacak ki ;
"Üzülme dostum, bulacağız.Rahat ol."
Bana bakıp gülümsediğini hissettim. Umarım dostum umarım buluruz onları. Ortalığa tekrar koyu bir sessizlik çöktü. Kırmızı ışıkta durdum ve yan tarafıma baktım. Baekhyun ve Xiumin motorlarıyla arabanın yanında durmuştu. Xiumin bana baktı. Gülümsediğini ve umut ettiğini parlayan küçük gözlerinden anladım. Ona bakıp bende gülümsedim.
"Baekhyun kendine dikkat et." *yeol*
Chenyeol anne edasıyla konuşunca hepimiz çok şaşırdık. Xiumun eliyle kendini gösterdi ve 'ya ben?' işareti verdi.
"Sen de kendine çok dikkat et Xiumin."
Gülerek motorunun çalıştırdı. Baekhyun düşünceli ama sakindi. En çok üzülen de o. Tabii ki de hepimiz üzülüyoruz. Ama kaza olduğunda Chanyeol ve Baekhyun'a oradaydı. Chanyeol'ün kendine gelmesi zaman almıştı. Psikolojik tedavi görmüştü. O anı tekrar yaşama korkusuyla Baekhyun'a dikkat etmesini söylemişti. Bunu titreyen sesinden anlamıştım. Her şey güzelken neden böyle oldu ki? Sahile geldiğimizde arabamı park ettim.
"Geldik." dedim.
"Ne yani?Kai ve Soo burda mı?Sahilde?"*lay*
"Kyungsoo'yu bilmiyorum ama Kai burda olacaktır. Veya buraya gelmiş olacaktır."
"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"*baek *
Motorunu uzak bir yere park etmişti sanırım.
"Her şeyi anlatacağım. Ama birazdan."
Sahile doğru yürümeye başladım. Bizimkiler benim arkamdan geliyorlardı.
"Birbirimizden bir şeyler saklıyoruz. Ne harika" *suho*
Suho'nun dalga içeren sesini duymamazlıktan geldim. Sahile gelip taşın üzerine oturdum. Etrafıma baktığımda Chanyeol'ün yüz ifadesinin acı çeker gibi olduğunu gördüm. Baekhyun'nun da ondan bir kalırı yoktu.
"Anlat hadi." *luhan*
"Anlatıyorum.."
Hepsi ciddi olmuşlardı.
"Kai ile birlikte sizden gizli olarak buraya gelirdik. Kai hep birini özlediğini ama kimi özlediğini bilmediğini söylerdi. Garip bulduğumu söylerdim. Bir gün buraya geldiğimizde yine o birini özlediğini söylemişti. Kimi özlediğini bilemediği için kendine kızdığını söylemişti. Sonra durmuştu ve başını ellerinin arasına alıp inledi. Burnu kanamaya başlamıştı. Sonra kafasını kaldırmıştı ve bana bakmıştı. Kafasının arkasında ki yarayı farkettiğini ama nasıl oluştuğunu bilmediğini fakat bunu benim bildiğimi söyledi. Yarayı hepimiz biliyoruz ama ona yarayı bilmediğimi söylemiştim. İnanmamıştı. Hastaneye gidelim demiştim. Kabul etti ve hastaneye gitmiştik. Hastaneye vardık sonra içeri girdik. Ben koridorda doktor Eun-Ah'ı görmüştüm. Yanımıza gelip Kai'ye bakmıştı. İlk geldiğinden daha iyi görünüyorsun demişti. Kai ona anlamamış bir ifadeyle bakarken ben karıştırdınız herhalde demiştim ve Eun-Ah 'a eğilerek onun bilmediğini söylemiştim. Her neyse, hastaneden çıktığımızda bana demişti ki ; herkes benden bir şey saklıyor, gerçeği öğrendiğim zaman her şeyi sadece sahilde düşünebileceğimi düşünüyorum veya deniz çünkü su bana iyi geliyor demişti. O yüzden buraya geldik. "
Hepsine baktığımda şaşırmışlardı.
"Bunu neden bize geç anlattın? "*chen*
Sesi çatallaşmıştı.
"Bilmiyorum. Her şeyi saklarken, başımızda bunca sorun varken sizi zor durumda bırakmak istemedim. Zaten Kai kimseye o günü söylememem için beni tembihlemişti."
"Tamam diyelim ki Kai buradaydı, peki ya Soo?" *lay*
"Soo her şeyi biliyor mu bilmiyoruz ki." *sehun*
"Evet, evet biliyorum." *Kyungsoo *
Arkamızdan gelen ses ile irkildik. Umarım bu ses Soo'ya ait değildir. Aniden ayağa kalktık ve arkamıza baktık. İşte şimdi bitmiştik. Karşımızda ki kişi Kyungsoo'dan başkası değildi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
U Hurt Me | Kaisoo
Novela Juvenil-Seni seviyorum Kai. -Sen benim için fazla masumsun Kyungsoo. .................