Baekhyun'Dan...
*
"Kai' den haber aldınız mı? "*kris*
"Hayır. Arıyorum ama telefonu kapalı." *lay*
Aptal, yine ne yapıyordu kim bilir? Başına bir şey gelmesi beni korkutuyor. Aklıma kötü düşünce getirmemeye çalışıyorum. Tabii bu biraz zor oluyor. Chanyeol nefes nefese kapıyı çalmadan içeri girdi.
"Kyungsoo, Kyungsoo yok!" *yeol*
İşte şimdi kötü oldu. Eğer birliktelerse hiç iyi şeyler olmaz. Kai'den zaten uzun zamandır haber alamıyoruz. Kyungsoo yanımızdaydı. En azından birlikte olma ihtimalleri yoktu ve bu bizi korkutmuyordu. Ama şimdi, ah aptallar.
" Ne demek yok. Sen ne dediğinin farkında mısın?"
"Okuldan eve gelmemiş. Arabası da yok." *yeol*
"Ne demek arabası yok?!"
Kafasını bilmiyorum anlamında salladı. O da endişelendiği için üzerine gitmedim. Acaba bir şeyler mi hatırladılar? Bunu sadece doktor Eun Ah bilir. Hemen doktorun yanına gitmem lazım. Ayağa kalktım.
"Baek nereye?" *lay*
Hiç bir şey söylemeden odadan ayrıldım. Koşar adımlarla evden çıkıp arabama yöneldim. Arabama binip kliniğe sürmeye başladım. Eğer bir şeyler hatırladılarsa ve eğer ki bir aradalarsa iyi şeylerin olacağını düşünmüyorum. Ama aslında iyi şeyler de olabilir. Belki tekrar birlikte olurlar. Ama hayır, Kai kendisini kötü biri olarak görecek ve Kyungsoo'yu kendinden uzak tutmak isteyecektir. Ve bu durum için bizden nefret edecektir. Umarım hiç bir şey hatırlamıyorlardır. Arabayı park edip hastaneden içeri girdim. Danışmanın yanına gittim.
"Doktor Eun Ah odasında mı?"
"Evet. Kim geldi diyeyim?"
"Baekhyun."
"Hemen söylüyorum efendim."
Sarı saçlarının dip boyası gelmiş olan kadın telefonunda bir kaç şey söyledikten sonra lens olduğu belli olan mavi gözlerini bana çevirdi.
"Şuan da sizi bekliyor efendim."
Kafamı sallayarak ezbere bildiğim yolları hızla gitmeye başladım. Kapıya vurmadan içeri girdim.
"İkisi de ortada yoklar." Dönen sandalyesini bana çevirdi ve ayağa kalktı.
"Ne demek yok?"
"Kai de yok Kyungsoo da yok. İkisinin bir araya gelmiş olması yüksek."
Gözlerini yere çevirdi. Aklına bir şey gelmiş gibi direk gözlerini bana çevirdi.
"Buna ben sebep olmuş olabilirim."
Kahvelerimi onun yeşillerine çevirdim.
"Ben sebep oldum derken? Ne demek istiyorsun?"
"Geçen hafta, Kai buraya geldi. Bana önceden buraya gelip gelmediğini sordu. Boşluğuma denk geldi cidden. Ben de ona her şeyi anlattım. Kyungsoo'yu bile.."
Şaşkın bir şekilde ona baktım. Bunu yapmış olamazdı.
"Ne demek her şeyi söyledin? Kai her şeyi biliyor mu? Doktor Eun Ah ne yaptığının farkında mısın? Aishh cidden." Arkamı dönüp kapıyı açtım ve arkamdan sertçe kapattım. Aptal doktor. Koşarak hastaneden çıktım. Arabama bindim ve direk olarak bizimkilerin yanına gittim.
Vardığımda arabamdan indim. Koşarak binadan içeri girdim. Kapıda ki adamlar bana garip garip baktılar. Bizimkileri içeride konuşurken görünce oraya yöneldim.
"Kai her şeyi biliyor."
Hepsi şaşkınca bana baktı. Xiumin kulağında ki telefonu yere bırakınca Kai'yi aradığını gördüm.
"Ne demek her şeyi biliyor? Nasıl?"
"Doktor Eun-Ah her şeyi anlatmış. Kai sadece kendisini değil... Kyungsoo'yu da biliyor." dediğimde Luhan şaşkınca ayağa kalktı.
"Ben şimdi o doktorun...."
"Sakin ol Lay. Eminim yanlışlıkla yapmıştır." Dedi ve bana baktı. Dediğine kendisi de inanmak istiyor gibiydi.
"Hadi kalkın. Gidiyoruz."
Hepsi ayağa kalktı ama emin değil gibi görünüyorlardı.
"Nereye gideceğiz?" *tao*
"Bilmiyorum. Ama böyle boş durmaktansa gidip aramayı tercih ederim."
Kris gözlerimin içine baktı.
"Ben nereye gideceklerini biliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
U Hurt Me | Kaisoo
Genç Kurgu-Seni seviyorum Kai. -Sen benim için fazla masumsun Kyungsoo. .................