Daughter of Bia

"Perez Malikenesi"

Percy uçmaktan nefret ediyordu.
Ama yine uçmak zorundaydı. Hemde doğru düzgün tanımadığı bir kızın grifiniyle...

Yol uzun ve yorucuydu ama sonunda Perez Malikanesine ulaşabilmişlerdi. Evet Perez Malikanesi. Girişte kocaman bir kapı vardı ve aynen böyle yazıyordu. Ashley zile bastı ve kapı açıldı.

Uzun yürüyüş yolunu yürüdükten sonra evin kapısına vardılar. Kapıda bir uşak onları bekliyordu. Uşak Ashley'i selamladı. "Leydi Ria sizi tekrar görmek çok güzel. Bay Eron sizi o kadar özledi ki anlatamam. Buyrun içeri girin. Ne güzel arkadaşlarınızı da geirmişsiniz."

Ashley uşağa gülümsedi. "Gustavo, bende seni gördüğüme sevindim. Misafirlerimize bir oda hazırlar mısın? Birisi yaralı o yüzden sedyeyi odasına götürür müsün? Ama lütfen dikkatli ol Lord Hades'in oğlu o."

Uşak önlerinde eğildi ve kapıyı açtı. Hepsi eve girerken Gustavo grifine doğru yürümeye başladı. Annabeth Ashley'in omzuna dokundu. "Şey Ash, uşağınız bir melez mi?"

Ashley ona bakıp gülümsedi. "Hayır ama aynı babam gibi Sis'in ardından görebiliyor."

Annabeth kafasını sallayıp etrafına bakındı. Sonra aklına takılan bir şeyi sormak için tekrar omzuna dokundu. "Ash, sen Nico'yu nereden tanıyorsun?"

Ashley'nin yüzü karanlığa gömüldü. "Onun için oradaydım. Lord Hades benden onu sizinle görevdeyken gizlice gözetmemi istemişti. Sanırım size pek güvenmiyor."

Annabeth kafasını iki yan salladı. "Hades'le pek anlaşamayız."

Ashley kıkırdadı. "Belli oluyor."

Sonra kafasını merdivenlerin başında duran kişi adam merdivenlerden indi. Karanlıktan çıktı ve koşarak Ashley'e sarıldı. Ashley onun sarılışına karşılık verdi. Adam göz yaşlarını sildi ve kızıl saçlarını düzeltti. "Ahhh mi hija seni çok özledim. Güzelim kızıl saçlarını ne hale getirmişsin!"(mi hija=kızım)

Ashley bıkkınlıkla ofladı. "Dağın tepesinde, karın ortasında belli olmamam gerekiyordu. Bende geçiçi boyayla beyaza boyadım baba. Yani sakin ol. Bende seni özledim."

Bay Perez onlara döndü ve gülümsedi. "Hoşgeldiniz çocuklar. Siz küçük kızım Ria'nın arkadaşları olmalısınız."

Annabeth gülümsedi ama kafasını olumsuz biçimde sallladı. "Hayır efendim, daha çok yolda tanıştık gibi bir şey oldu."

Bay Perez elini iki yana salladı. "Sorun değil canım, hep böyle oluyor. Malesef Ria arkadaş edinmeyi sevmiyor."

Ashley gözlerini devirdi. "Baba, baya yorucu bir yolculuktu ve açıkçası çokta acıktım. Biraz dinlenip bir şeyler yesek fena olmaz yani."

Bay Perez gülmseyip Ashley'in saçlarını karıştırdı. "Tabi siz nasıl isterseniz."

Ashley yanlarına gelen Gustavo'yu gösterdi. "Gustavo size odalarınızı göstercektir. Ne zaman yemek hazır olur Gustavo?"

Gustavo saatine baktı. "İki saate hazır olur leydim."

Ashley ona gülümsedi. "Harika. Şimdi arkadaşlarıma odalarına kadar eşlik eder misin lütfen? Senden bugün çok fazla şey istedim biliyorum ama bugünlükte böyle oldu."

Gustavo kafasıyla onayladı. Sonra merdivene doğru yürümeye başladı. "Beni takip ederseniz sevinirim gençler."

Annabeth ve Percy şaşkınca birbirlerine bakıp Gustavo'yu takip etmeye başladılar.