"Fazlasıyla Rahatlık. Fazlasıyla"

843 46 5
                                    

Percy uzun zamandır bu kadar rahatladığını hissetmemişti. Şöminenin çıtırtısı dışında odanın içinde hiçbir ses yoktu. Percy uzandığı yataktan doğruldu. Kendini huzurlu hissediyordu. Aynı evinde olduğu zamanlar gibi. Kapı çalınca oturur konuma geldi. Kapı açıldı ve Ashley'in kafası gözüktü. "Rahat uyuyabildin mi?"

"Evet, içeri gelsene."

Ashley ona gülümsedi ama kasvetli havasına geri döndü. "Nico'ya bakmam gerek. Uyandı ve Gustavo'yu soru yağmuruna tuttu. Onun bütün sorunların cevaplamam lazım. İstersen oturma odasına geçebilirsin. Merdivenlerden inince soldan ikinci kapı."

Percy gülümsedi. "Saol Ashley. Her şey için."

Ashley gözüne gelen kızıl saçlarını kulağının arasına sıkıştırdı. "Önemli değil Percy. Bu senin yaptıklarının yanında hiçbir şey."

Percy sıkkınlıkla gözlerini devirdi. "Sadece birkaç kez Dünya'yı kurtardım. Pek hatırlanıcak bir şey değil."

Ashley ona en sert ifadesiyle baktı. "Manhattan Savaşı' nda bende vardım Percy. Neler yaptığını gördüm. Ve neler yapabileceğini."

Percy şaşkınlıkla ona baktı. "Manhattan Savaş'ında sende mi vardın?! Peki seni nasıl görmedik ya da duymadık ?"

Ashley burukça gülümsedi. "Kahramanların özelliği budur. Kimse seni doğru düzgün tanımaz. Ölmediğin sürece hep bir sırsındır. Kaç kahramanla karşılaştığımı ya da kaç kişiye yardım ettiğimi bilemezsin. Ama efsaneler vardır yani sen ; onları herkes bilir ve kiminle tanışırsan seni unutmazlar. Anlıyacağın kahramanlar bir süre sonra unutulur ama efsaneler asla ölmez."

Percy anladığını belirtmek için kafasını salladı. Ashley onun bir şey söylemiyeciğini anladığında kapıyı kapattı. Percy ayağa kalktı ve ayakkabılarını giydi. Merdivenlerden inerken aklı hala Ashley'nin söyledikleriyle meşguldü. Oturma odasına bulmak biraz sıkıntılı oldu ama sonunda bulabilmişti. Annabeth tek kişilik koltuğa oturmuş kitap okuyordu. Percy onun karşısındaki koltuğa oturup onu izlemeye başladı. Annabeth kafasını kaldırıp ona baktı. "Birisi beni izlerken kitap okuyamadığımı biliyorsun Percy.Yani kendine başka bir iş bul."

Percy gülümsemesini iyice büyülttü ve onu izlemeye devam etti. Her şey iyi gidiyordu ki Annabeth kitabı ona fırlatıncaya kadar. Percy hemen Dalgakıranı çıkarıdı ama tam o anda Ashley orada belirdi ve kitabı havada yakaladı. Sessizlik bütün odayı kapladı. Ashley onları iyice süzdü. "Kitapları birbirinize fırlatmasanız daha iyi olur. Babam bir yazar olarak kitaplara zarar verilmesinden pek hoşlanmaz açıkçası."

Annabeth kıpkırmızı oldu. "Özür dilerim Ashley. Sanırım biraz ani bir tepki gösterdim."

Ashley ona gülümsedi ama eski ciddi ifadesine geri döndü. "Acıkmışsınızdır umarım. Çünkü akşam yemeği saati. Bende tam sizi çağırmaya geliyordum."

Annabeth merakla gözlerini Ashley'e çevirdi. "Peki Nico, o iyi mi?"

Ashley kapıya doğru yürümeye başladı. "Bizi bekliyor. O yüzden beni takip ettseniz iyi olur."


Daughter of BiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin