"Sensiz Sessiz Buralar..."

298 24 17
                                    

Ashley'in yattığı yatağın etrafı sandalyeler ile çevirilmişti.

Harrison Ashley'nin baş ucundaki sandalyeye oturdu ve serum takılı olmayan elini tuttu.

Herkes yerleşince birbirlerine istemsizce baktılar. Bütün Olympos İnternational ekibi bir aradaydı.

Artus buruk bir gülümsemeyle "En son böyle olduğumuz zamanı hatırlıyor musunuz?" dedi.

"Ashley yine Ölümün ucundaydı."

Kheiron onların yanında ayakta duruyordu. Duyduklarını duyunca şok içinde onlara baktı. "Ölümün ucundaydı derken?"

Cecilia onu duymazlıktan gelerek "En son onu bu kadar bir tek o zaman görmüştüm. Ashley bizden hep acılarını ve yaralarını saklardı."dedi.

Kheiron sorusunu tekrarlayarak" Ölümün ucundaydı derken? Lütfen biriniz bunu açıklar mı acaba."dedi.

Harrison sinirle dolan gözlerini sildi." Annesi yüzünden Tartarus'a gittiğini biliyorsun. Elimde üç tane Tartarus'a gidip gelmiş melez var! Eminim onların neler yaşadığını biliyorsundur. "

Kheiron Annabeth Percy ve Nico'ya baktı. Üçü de Tartarus'a gidip geri gelmişti. Ama en ağır şekilde etkilenen Nico olmuştu. Bitmek bilmeyen kabuslar, gücün kontrolden çıkması ve geçirelen krizleri düşündü. Sahi Ashley orada ne kadar kalmıştı ki?

"Ashley ile yıllardır bağlantımızı koparmamıştık. Onunla beraber büyüdük. Buraya İngiltere'den geri geldiğimde onu stajyer avukat olarak karşımda buldum. Her şey iyiydi hatta ilk vakasını kazanmıştı. Arkadaşı için endişeliydi çünkü arkadaşı o sırada Alexa'ya hamileydi. Ama mutluydu sonunda hayatı bir düzene oturmuştu. Her şey çok güzel giderken bir gün ortadan kayboldu. Ona dair hiçbir iz bulamadık. Babasına sadece annesiyle olduğuna dair bir not bırakmıştı. Ama ne telefonlarını açıyordu ne de ona İris mesajlarıyla ulaşabiliyorduk. Durum çok ciddiydi ve ne yapacağımızı bilmiyorduk."

" Ashley'nin arkadaşı, polise gitmemizi öneriyordu. Evet melez olduğunu biliyordu ama bir ölümlü olarak onun için en mantıklı olan buydu. Bense polise gitme taraftarı değildim. Bir süre onu kendim aradım. Ama hiçbir şekilde onu bulamadım. Her geçen gün ümidim azalıyor korkum ise gittikçe artıyordu. Hatta son zamanlarda polise gitmeyi bile düşündüm. Ama asla gitmedim. Çünkü içimden bir ses beni beklemem gerektiği konusunda uyarıyordu. Haklıymışım. Bir gece kapı zilim çalındı. Kapıyı açınca bir de ne göreyim! Ashley yarı baygın bir şekilde yerde yatıyordu! 3 koca ay sonra geri gelmişti! Hemen onu içeri aldım ve bir doktor arkadaşımı çağırdım ve arkadaşına da haber verdim. Doktoru beklerken biraz onu konuşturmaya çalıştırdım ama ağzını bıçak açmadı. Perişan haldeydi! Kıyafetleri yırtık pırtıktı, normalde uzatmaktan nefret ettiği saçları beline kadar geliyordu, görünen her yeri yaralarla, çürüklerle, dikişlerle kaplıydı. Dudakları çatlamıştı ve inanılmaz derecede zayıflamıştı. Gözleri kıpkırmızıydı ve gözlerinin altı mosmordu. O an sadece ona bakıp ağladım çünkü ne yapacığımı bilmiyordum! Ashley gözlerim önünde ölüyordu! "

Harrison son cümlesini haykırarak söylemişti. Diğer herkes ona şok içinde bakıyordu çünkü bu kısımları Harrison dışında kimse bilmiyordu. Harrison ağlayarak cümlelerine devam etti.

" Doktor gelip onu tedavi ettiğinde arkadaşıyla korku içinde onu izledik. Çünkü ne konuşabiliyordu ne de herhangi bir hareketle bize bir şeyler anlatabiliyordu. Öylece yatıyordu ve gözleriyle bizden yardım istiyordu. Neyseki doktor onu tedavi edebildi. Birkaç güne çok daha iyi bir hal aldı. Rengi yerine geldi, tekrar bizimle konuşmaya başladı. Kendini hazır hissettiğinde bize neler yaşadığını anlattı. Meğerse üç koca boktan aydır Tartarus'ta manyak annesini arıyormuş! Onu bulduğunu ve bazı şeyler öğrendiğini melezlerin çok tehlikeli günler beklediğini söyledi. Hepimizden binlerce defa özür diledi, öylece çekip gittiği için. Ama bizim için en büyük lütuf ve özür onu tekrar görebilmekti. Ona ne öğrendiğini sorduğumuzda ise Gaea uyanıyor,dedi. Ne kadar trajik değil mi! Bunca zamandır Gaea'nin uyandığını ve melezlere saldıracağını biliyordu! Ona ilk başta ben bile inanmadım. İnanamadım. Ta ki Gaea ona fısıldayana kadar! "

" Gaea ona fısıldayana kadar mı! "

Kheiron dehşet içinde Harrison'a baktı.
Harrison onun bu ifadesine güldü." Ya Gaea ona fısıldayana kadar! Birkaç sene geçti. Alexa doğmuştu ama annesini kaybetmiştik. Bu Ashley için dönüm noktası oldu. Şirketi kurmaya karar verdi, bu ekibi geri topladı o sırada Alexa'ya annelik yaptı. Hepsini de başardı! Bu olaylardan 4 yıl geçti. Alexa daha 3 yaşındaydı. Bir gece Ashley'nin çığlıklarıyla uyandım. "

Daughter of BiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin