''Yanışlar ağıtlar elimde değil |
İçimin sesi hiç üzmesin seni''•
Ahmet Akif Varlı
Telefondan bize yardımcı olacak bir şey bulamamanın verdiği ağırlık yine omuzlarıma binmişti. Boş boş baktığım ekranı kapatacaktım ki içimden gelen garip dürtüyle onun dinlediği müzikleri dinlemek istedim. Çekmeceden kulaklıklarımı alıp hırkamın cebine koydum ve odamdan çıktım. Mutfağın kapısından başımı uzattığımda babaannem ve Berra'nın beraber hamur açtıklarını görerek gülümsedim. ''Sen o minik ellerinle hamur mu açıyorsun bakayım?''
Berra önündeki hamurdan gözlerini ayırıp bana baktı. ''Ama ben büyüyorum. O yüzden yemek yapmayı öğretiyor bana Hatice babaannem. Senin en sevdiğin şeyi yapıcaz biz ama ne olduğunu söylemem, sürpriz!''
Yanına gidip yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. ''Siz sürprizini hazırlayın rahat rahat. Ben dışarıdayım, biraz dolaşacağım. Yemeğe dönerim.''
Babaannem ''Tamam yavrum. Gelirken ekmek de al.'' diye yanıt verince ''Tamam.'' dedim ve evden çıktım.
Sokakta yürümeye başlamadan evvel kulaklıkları kulağıma taktım ve ucunu telefona soktum. Müziklere girip şöyle bir göz gezdirmeye başladım ne var ne yok diye. Marşlar, ezgiler, şarkılar ve ses kayıtları. Ses kayıtları? Üstelik epey bir ses kaydı vardı. Rastgele birini açtım ve dinlemeye başladım.
•
Ses kaydı 6''Berra! Hadi demin söylediğin şarkıyı yine söyle bana.''
''Iıı.''
''Berra ya hadi! Lütfen! Ağlarım ama bak!''
''Aylama abya. Şöyliyim:
Miynik küçük biy şeyçe biy gün delmiş bijim evve. Şonya bakmış dolaba kojaman biy kek varymış. Şeyçe kekimi yemiş ben de çok aylamışım. Ablam yanıma geymiş, bana yine kek veymiş. Şonya ben de suşmuşum.''•
Ses kaydı bittiğinde gülümsedim. Bu onun ve minik Berra'nın sesiydi. Ses tonlarına bakılırsa epey eski bir kayıttı. Henüz benim ikisini de tanımadığım zamanlardan...
İlkin ses kayıtlarını dinleme fikri zihnime düşse de bundan vazgeçtim. Hoş olmazdı bu. O olsa istemezdi, ben de cesaret edemezdim. Gözüme çarpan bir müziği açtım ve dinlemeye koyuldum. Bir yandan da mahallede turluyordum.
Rastgele çalan dördüncü müzik bittiğinde gülümsediğimi fark ettim. Bu, ona güzel olduğunu söylediğim müziklerden biriydi. Anlaşılan o da beğenmişti ve telefonuna indirmişti. Bir diğer müziği açacağım sırada telefonum çaldı. Kulaklıkları çıkarıp kendi telefonumu diğer cebimden çıkardım ve açtım. ''Efendim babaanne?''
''Oğlum, hadi gel artık, sürprizin hazır. Soğumasın. Ekmek almayı unutma.''
''Tamam babaanne geliyorum.''
Tam kapatacağım sırada babaannemin heyecanlı sesi durdurdu beni. ''Dur dur kapatma. Bak, Berra da çikolata istiyordu sabah beri. Ona da bir şeyler alıver bakkaldan.''
''Tamam babaanne alırım. Hadi görüşürüz.'' diyerek kapattım bu kez telefonu. Bilmediğim bir ezgiyi dinlerken bir yandan da bakkala doğru yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yırtık Ruh
Teen FictionSevdasına geç kalan ve geçmişinden kaçan bir genç adam vardı. Bir gün geriye döndüğünde hiçbir şeyi bıraktığı gibi bulamamıştı. Sevdiği kadın kayıptı. Onu bulmaya çalışırken hayatın ve kendi içindeki sırların da kapıları kendisine aralanıyordu. • 1...