Önce mutfaktan bir fincan kahve alıp odama çıkmıştım. Laptopu yatagın üzerine açıp Mardin'deki hastaneleri araştırıyordum. Bir iki hastaneye e-mail göndermiştim , cerrah açıkları vardı. Şimdi onlardan gelecek olumlu veya olumsuz cevabı beklemekteydi sıra. Telefonu elime alıp Sena'yı aramıştım. Meşgul çalıyordu görünce geri döner diyip telefon elimde bekliyordum. Annemgili hiç aramamıştım annemi arıyordum bir iki çalmadan sonra
-Alo yağmur
-Alo annemmm
-Çok merak ettim yağmur kaç gündür bir telefonunu bekliyorum nasılsın iyi misin keyfin nasıl
-Dur annem bi dur yavaş ben çok iyiyim her şey yolunda siz nasılsınız konaktakiker nasıllar
-İyiyiz bizde annem herkes iyi çok selamları var Dilanın
-Aleykümselam annem sende herkese çok selam söyle hepinizi öpüyorum diyip kapatmıştım. Nasılda burnumda tütüyorlardı , seslerini bile özlemişim resmen. İnternette biraz dolaştıktan sonra laptopu kapatıp yarıda kalmış kitabımı elime aldım. Kitabın son sayfalarına gelirken gözlerimin kapandığını hissediyordum.Günler su misali akıp gidiyordu. Geçen zamanda Mardin'in ünlü bir hastanesine işe başlamıştım. Baran'dan nasıl izin aldığımı hatırlamak bile istemiyorum günlerce yalvarmıştım. Tabi bu konuda Berivan annegilin yardımını yoksayamıycam. Ama sonunda ikna etmiştik ve işe başlayalı nerdeyse iki hafta oluyordu. Bu geçen zamanda Baran'la aramızda hiçbir şey değişmemişti. Ama artık daha fazla zaman geçirmeye dikkat ediyorduk. Sanırım bu benim içinde bir kabullenişti...
-Yağmur Hanım ameliyathane hazır
-Tamam geliyorum hemen diyerek telefonu çekmeceye atıp girmem gereken önemli bir ameliyat vardı.
BARAN
-Yarın önemli bir ihale vardı ve bu ihaleyi alamamız gerekiyordu yoksa şirket zora düşecekti. Elimde iki parçaya ayrılan kalemi çöpe fırlatırken birden odanın kapısı açıldı
-Günaydın Baran ağam
-Noldu Fırat
-Hayırdır abi sinirlisin
-Aklım şu ihalede alamazsak bizim için kötü olur
-Düşündüğün şeye bak muhteşem mükemmel yetenekli kardeşin var takma kafana
-Muhteşemliğinede mükemmeliğinede başlatma Fırat
-Tamam tamam ciddi söylüyorum bu sefer ihaleyi almamıza bir engel yok her şey yolunda gidiyor sıkıntı yapma.
-Öyle mi dersin
-Evet takma fazla hatta yengemide al bi yemeğe gidin değişiklik olur
-Boş boş laf yapma işlerim var git odanda kalabalık yap
-Zaten benimde işlerim var meraklı değilim sana Baran ağa yemeği bi düşün ama diyerek odadan çıktı.
Şirketteki işlerim bitti sayılırdı. Saat yediye geliyordu, şirketten çıkıp yağmuru almaya gidiyordum. Telefonla aramıştım ama bakmamıştı. Hastaneye gelmiştim, odasına doğru adımlarken odasının önünde bir erkekle konuşuyordu. Hızlı adımlarla yanlarına gittiğimde,
-Ufuk eğer verdiğimiz ilaçlar ateşi düşürmezse telefonum açık olacak beni arayabilirsiniz.
-Tamam yağmur ben seni tutmayım arkadaşın geldi
-Arkadaşı değil bilader kocasıyım
-Pardon o zaman ben yağmurun evli olduğunu bilmiyordum
-İyi şimdi öğrenmiş oldun..
YAĞMUR
-Hadi Yağmur diyip arkasını dönüp yürümeye başladı Ufuk'a dönüp
-Kusura bakma bir şey olursa haber verirsin diyip hızlı adımlarla Baran'a yetişmeye çalıştım. Hastaneden çıkıp arabaya bindiğimizde boynundaki damardan sinirli olduğunu anlamıştım. Arabayı çalıştırdı hiç ses çıkmıyor, direksiyondaki parmakları sıkmaktan bembeyaz olmuştu. Bi anda
-Kimdi o yavşak
-Kim kimdi?
-Yağmur kimi dediğimi biliyorsun
-Ufuk hastaneden bir doktor zaten sen geldiğinde de hasta hakkında konuşuyorduk
-Nerden geliyor bu samimiyet yok Ufuk yok Yağmur
-Bir yerden geldiği yok dediğim gibi hasta hakkında konuşuyorduk hem niye taktın çocuğa bu kadar
-Takmamam mı gerekiyor rahatsız mı oldun Yağmur
-Baran fazla ileri gidiyorsun
-Ben mi ileri gidiyorum yüzüğün nerde senin
O an boş olan elime baktım yüzük yoktu odamda kalmıştı.
-Hastanede kalmış afedersin
-O yüzük o parmaktan niye çıkıyor Yağmur
-Afedersin tamam haklısın ameliyata girerken kaybolmasın diye odama koydum unutmuşum
-Bilerek takmıyorsun
-Saçmalama Baran
-Saçmaladığım falan yok nerdeyse iki haftadır çalışıyorsun ve Ufukcuğun senin evli olduğunu bilmiyor neden
Sesi git gide yükselmişti
-Ufuk sadece benim iş arkadaşım Ufukcuğum nerden çıktı ayrıca fazla abarttın bu konuyu
O sırada konağa gelmiştik.
-İn
-Sen gelmiycek misin
-İn
Daha fazla zorlamanın gereği yoktu hiçbir şey demeden inmiştim ve son hız gazlayıp gitmişti. Neydi bu şimdi?
Konağa girip merdivenleri çıkarken
-Oo yenge yemek erken bitti galiba
-Ne yemeği Fırat
-Abimle sen ya abim seni yemeğe götürmedi mi?
-Haberim yoktu yemekten abininde bir işi çıktı galiba beni bırakıp gitti diye toparlamıştım.
-Öyle olmuştur neyse yenge lafa tutma bu kadar yakışıklı birini konakta kızlar seni öldürür.
-Ölmek için çok gencim Fırat hadi hemen git diyip güldüm.
İştahım kaçmıştı en iyisi iyi bir duş ve güzel bir uykuydu.Gözümü açtığımda saat ikiye geliyordu gece olmuştu. Oda kapkaranlıktı yatakta Baran yoktu yani gelmemişti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARDİN MASALI🔱
ChickLitSert karizmatik bir o kadarda sinirbozucu Baran Ağa ve İnatcı yardımsever doktor Yağmurun hikayesi..🎈🎈 Başlangıç tarihi: 1 Ağustos 2018