Bugün pazardı ve tatildi bu yüzden günümü Alec ile geçirecektim.
Onun biraz hava almasını istediğim için insanların az olduğu sahil kısmında bir yere götürdüm onu ve sahil boyunca yürüdük. Sonra bir şeyler yedik ve Alec'in sokak dansçısını hayretler içinde kalarak izlemesine şahit oldum.
En sonunda akşama doğru eve döndük ve birlikte yemek yapıp film izlemeye başladık.
Filmin yarısına doğru adamla kadın öpüşmeye başladığında Alec filmi durdurup bana baktı.
"Magnus daha önce sen hiç... öpüştün mü?"
"Evet Alec öpüştüm."
"Peki... nasıl bir şey? Ben Sid'e sordum ve şey dedi. Ayakların yerden kesiliyor gibiymiş, kalbin çok hızlı atarmış. Sende de bunlar oldu mu?"
"Yani... hepsi olmadı. Birisini çok sevince oluyor bunlar, benim de çok sevdiğim birisi olmadı hiç."
"Yani birisini çok sevip sevmediğini anlamak için onu öpmen yeterli mi? Eğer ayakların yerden kesiliyor gibi olursa onu çok mu seviyorsundur?"
"Evet... öyle de denebilir." Deyip filme döndüğüm zaman aniden dudaklarımda bir baskı hissettim. Alec yavaşça beni öpüp sonrasında ben daha bir şey yapamadan geriye çekilmişti.
"Ben sanırım seni çok seviyorum."
Hiçbir şey olmamış gibi önüne dönmüş olsa da ben öylece kalmıştım.
"Pekala Alec şöyle bir şey var, beni öpmen yanlış çünkü benim bir sevgilim var. Eğer sevgilin varsa başkasını öpemezsin."
"Ben... bilmiyordum."
"Bunu yaparak Camille'i aldatmış olurum ve bu kötü bir şey. Çünkü onu seviyorum ve onu öpmek istiyorum. Anladın değil mi? Bir daha sakın beni öpme."
"Özür dilerim." Dedi bana dönerek. "Ben... o zaman seninle çıplak şeyler de yapamayız değil mi?"
"Ne?"
"Ben... yalan söyledim. Sen kızarsın diye. Şey... ben... seninle öyle şeyler yaptığım bir rüya gördüm. Ama çok şey değildi... yani... bak şöyle..."
Birden elimi tuttuğunda kafamda onunla çıplak olduğumuz ve öpüştüğümüz bir görüntü canlandı. Görüntü birkaç saniye sonra kayboldu.
"Alec bu yanlış!" Diyerek ayağa kalktım. "Sakın bir daha... böyle şeyler düşünme anladın mı beni?"
"Ben... kızma bana..."
"Nasıl kızma diyorsun ya? Beni öptüğün yetmiyor bir de bunlar çok fazla anladın mı beni? Bundan sonra odandan filan çıkmanı istemiyorum. Bir süre görmeyeyim seni. Odana gidiyorsun, hemen!"
Alec hızlıca ayaklanıp hiçbir şey demeden odasına ilerlemişti.
Sakin ol Magnus, etrafında gördüğü tek kişi sensin ve izlediği şeyleri bunlara yorumluyor hepsi bu.
Ama yine de onu bir süre görmesem daha iyi.
...
Ertesi sabah işe gitmeden önce mutfağa indim ama mutfakta kimse yoktu. En azından sözümü dinlemişti.
Hızlıca bir şeyler atıştırıp evden çıktım. Alec hakkında yine birkaç şey araştırmış olsam da çok bir şey bulamadım. Birkaç gündür infaz gelmediği için Raphael ile daha rahattık.
Akşam eve döndüğümde Alec yine etrafta yoktu.
"Sid, Alec odasında mı?"
"Ever efendim odasında, bütün gün odasından çıkmadı."
"Ne? Nasıl çıkmadı? Bir şeyler yemek için de mi çıkmadı?"
"Hayır efendim."
Lanet olsun ya!
Hızlıca merdivenleri aşıp Alec'in odasına girdim. Öylece yatağında oturuyordu.
"Sen niye bütün gün odadan çıkmadın?"
"Çıkma dedin, bana sinirlisin ve ben dediğini yapmalıydım. Ama en azından tuvalete gidebilir miyim?"
"Alec ben yokken odadan çıkabilirsin, hatta ben varken de çık sen."
"Cezam bitti mi?"
"Evet bitti, hadi tuvalete git sen. Sonra da aşağıya in de bir şeyler yiyelim."
Alec hızlıca odadan çıkarken ben de aşağıya inip bir şeyler hazırlamaya başlamıştım. Çok geçmeden Alec de yanıma gelmişti.
"Magnus... ben şey diyecektim. Seni öptüğüm için özür dilerim, sanırım senden izin almam lazımdı. Bir de... ben seninle öyle şeyler istiyorum ama bu elimde olan bir durum değil. Sen istemiyorsun o yüzden sana öyle bir şey yapmam zaten. Yani sen benle öyle bir şey istemezsen bu kötü bir şey oluyor. O öldürdüğüm adamın kadına yaptığı gibi... Sid'e sordum ve onun adının tecavüz olduğunu öğrendim. Yani çıplak şeyin adı da sevişme oluyormuş. Şey... Sid kadınların doğum yapması için de bunun yapıldığını söyledi. Bunun bizimle ne ilgisi var ben de bilmiyorum. Kısaca... eğer benden korkuyorsan ya da beni istemiyorsan gidebilirim... ben zaten yeterince... şey oldum sana... şey..."
"Yük?"
"Evet yük. Hem ayrıca o sevişme denen şey kadın erkek arasında oluyormuş. Yani filmlerde hep öyle. Kadınlar erkeklerden erkekler de kadınlardan hoşlanıyor. Ben anormalim sanırım."
"Hayır sen anormal değilsin, bir erkeğe ilgi duymak anormallik değil. Mesela ben hem kadınlara hem erkeklere ilgi duyuyorum. Bak senin bana ilgi duymana kızmadım ben. Sadece... benim sevgilim var. Ve dediğim gibi senle öyle şeyler yaşayamam."
"Ever aldatma oluyormuş, Sid öyle söyledi. Özür dilerim, sevgilini aldatmana neden olduğum için."
"Tamam sorun değil, ama bir daha öyle şeyler yapma tamam mı?"
Başını olumlu anlamda salladığında ona gülümsedim.
"Hadi şimdi bir şeyler yiyelim ne dersin? Ayrıca sakın bir daha buradan gitmeyi de düşünme."
...
Magnus sen çok aptalsın ya ne diyim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod: 18 Deney Başarısız
FanficYıl 2050 İnsanlığa yön verecek deneylerin her geçen gün daha da artması sonucu başarısız olarak tanımlanan deneyler imha edilmeye başlanmıştır. Magnus'tan ise Kod 18'in imhasını gerçekleştirmesi istenmiştir. Aslında deney başarısız değildir ama yar...