"La laa la laaa. La laa la laaa."
Şarkı mırıldanıp bilgisayardaki işime devam ederken Raphael hızlıca yanıma gelmişti.
"Bu ne neşe böyle?"
"Bugün çok mutluyum Raphael, sence de çok güzel bir güne uyanmadık mı?"
"Hayır, yine aynı berbat günlerden birisi ama sen niye böylesin."
"Sanırım aşık oldum ben." Dedim ona dönerek.
"Aşık oldun? Sen? Sen aşka inanmazdın, çaresiz insanların uydurduğu salakça bir duygu deyip duruyordun."
"Salakça ve çok güzel." Diyerek sandalyemde dönmeye başladım. "O mükemmel birisi."
"Lütfen bana şu geçenlerde bahsettiğin seksten anlamayan çocuğa tutulduğunu söyleme."
"Tamam söylemem."
"Gerizekalı mısın lan sen?"
"Sanırım biraz öyleyim ama tanısan sen de anlardın nedenini. Onu pamuklara sarıp saklamak istiyorum."
"Sen aşık olmamışsın, manyak olmuşsun bence."
"Bilmiyorum, çok değişik bir duygu bu Raphael. Yani sözcüklerle anlatılamayacak bir duygu. Mesela onunla lunaparka gittik ve ben o istedi diye atlı karıncaya bindim. O ne isterse yapmak istiyorum, mutlu olsun istiyorum."
"Sen bayağı bayağı delirmişsin ama duyguların karşılıklıysa sorun yok demektir."
"Fazlaca karşılıklı Raphael, hem de fazlaca."
...
Eve döndüğüm zaman Alec'i salonda bulamamıştım.
"Alec neredesin?"
"Mutfaktayım." Demesiyle hızlıca mutfağa yöneldim. "Sana pasta yapmaya çalışıyordum ama biraz etrafı dağıttım."
Unlu ellerini iki yana açıp bana öylece bakarken çok sevimli görünüyordu.
Yandaki bezi ıslatıp ona yöneldim ve ellerini silmeye başladım.
"Tamam niyetin iyi ama şu haline bak, her yanın un olmuş." Ellerini bırakıp yüzünü de biraz sildim ama nafile. "En iyisi sen duş al, ben buraları toplarım."
"Kızdın mı bana?"
"Saçmalama Alec, niye kızayım?" Deyip dudaklarına bir öpücük bıraktım. "Sen yıkan gel, pasta yapmaya birlikte devam ederiz olur mu?"
Başını olumlu anlamda sallayıp hızlıca mutfaktan çıktı. Bense o sırada etrafa saçılan şeyleri toplamaya çalışıyordum.
Kısa zamanda sonra Alec mutfağa geri döndü ve birlikte pastaya devam ettik. Ben onun burnuna krem şanti sürüp sonra hızlıca dudaklarım ile temizledim. Sonra da o beni tezgahla kendi arasına sıkıştırıp öptü.
Bu sırada pastanın kekini neredeyse yakacak olmamız da cabası...
Pastanın kremasını üstüne yayarken Alec tencerede kalan kremayı parmağı ile sıyırıp yiyordu. Sonra küçük bir çocuk gibi davranıyor diyorum bana inanıyorsunuz.
"Güzel olmuş mu krema?" Dediğinde başını sallayıp beni onayladı. "Dur ben de bakayım tadına."
Eğilip ona bir öpücük verdim ve dudaklarına bulaşan kremayı kendi dudaklarım arasına aldım.
"Hm güzelmiş ama tadını tam alamadım." Deyip ikinci kez öptüm. Bu sefer karşılık verince kısa süreli bir öpüşme yaşamıştık. "Övünmek gibi olmasın ama çok güzel yapmışız." Dedim son kez yanağına da bir öpücük bırakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod: 18 Deney Başarısız
FanficYıl 2050 İnsanlığa yön verecek deneylerin her geçen gün daha da artması sonucu başarısız olarak tanımlanan deneyler imha edilmeye başlanmıştır. Magnus'tan ise Kod 18'in imhasını gerçekleştirmesi istenmiştir. Aslında deney başarısız değildir ama yar...