"Raphael, sana bir şey sormam lazım."
"Yine ne geliyor acaba?"
"Sekiz yaşında gibi davranan ama aslında 21 yaşında olan birisi seni öperse ne düşünürdün? Bu kişi cinsellik hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyor ama senin hakkında çıplak rüyalar görüyor."
"Dostum, 21 yaşına gelen hiçbir kadın cinsellik hakkında sıfır bilgiye sahip olamaz."
"Birincisi... bu kişi kadın değil erkek. İkincisi cidden hiçbir fikri yok."
"Ciddisin sen." Dediğinde kafa sallamıştım. "Magnus, 8 yaşında da davransa adam 21 yaşında diyorsun. Cinselliği bilmese bile hisseder. Bunda tuhaf olan bir şey yok."
"Aslında pek de 8 yaşında gibi davranmıyor, cinsellik dışında her şeyi biliyor ama konu cinsellik olunca... birden tuhaflaşıyor. Sence ne yapabilirim?"
"Ne bileyim, ona porno izlet."
"Saçmalama Raphael!"
"O zaman onunla düzgünce bu konuyu konuş, başka da aklıma bir şey gelmiyor."
"Sanırım bu en mantıklısı."
...
"Alec yanıma gel hadi." Diyerek eve girdiğim anda onu çağırdım. Alec hızlıca mutfaktan çıkıp yanıma gelmişti.
"Sen gelmeden bir şeyler hazırlamak istedim."
"Sorun değil, dışarıdan sipariş ederiz. Yanıma otur seninle konuşacağımız şeyler var."
Hızlıca yanıma oturup onu neyin beklediğini anlamaya çalıştı.
"Bak şimdi seninle bir baba edasıyla konuşmam lazım. Cinsellik konusunda."
Kafasını olumlu anlamda sallamıştı.
"İnsanlar genelde zevk almak için bunu yaparlar. Kadın erkek arasında olur ama her zaman böyle olmak zorunda da değil. Çok sevdiğin birisi ile de olmak zorunda değil. Hormonal bir şey bu, birisi seni tahrik ediyorsa onunla cinsel ilişkiye girebilirsin."
"Tahrik olduğunu nasıl hissediyorsun?"
"Yani... şey... önünde bir sızlama olur." Dedim onun pantolon kısmını işaret ederek. Hayır kesinlikle bu konuşmadan sonra kafamı kuma gömeceğim.
"Sanırım hiç böyle bir şey yaşamadım." Demesi ile rahatlamıştım. En azından bana karşı böyle bir şeyi olmamış. "Ama seni çıplak görünce kalbim hızlandı, bu sayılır mı?"
Sikeyim çok masumsun.
"Bilmiyorum, olabilir."
"Ama aramızda bir şey yaşanamaz çünkü sen beni o anlamda sevmiyorsun ve istemiyorsun. Ayrıca sevgilin var ve öyle bir durumda onu aldatmış olursun."
"Güzel, hızlı öğreniyorsun." Dediğimde başını evet dercesine sallamıştı. Tam o sırada kapı çalmaya başladı.
"Ben baksam iyi olur."
Ayaklanıp kapıyı açtığımda Camille'i karşımda görmeyi beklemiyordum.
"Sürpriz ben geldim sevgilim." Diyerek anında dudaklarıma yapıştı. Sonrasında geri çekilip koltukta bize garip bakışlar atan Alec'e baktı.
"Bu da kim?"
"Şey... o... o benim kuzenim. Bayağı uzaktan kuzenim. Bize kalmaya gelmiş de bir süre burada kalacak."
"Senin böyle yakışıklı kuzenlerin var mıydı?" Deyip güldü Camille. "Soy güzel ne yaparsın?" Bu sefer uzanıp boynuma bir öpücük bıraktı. "Ah ama yalnız kalsak daha iyiydi.. evden birazcık gidemez mi kuzenin?"
"Hayır gidemez, buraları hiç bilmiyor." Dedim Camille'e sinirle bakarak. Niye birden sinirlenmiştim ki? "Alec sen de benimle mutfağa gel hadi, Camille sen de salonda otur, televizyonu filan aç."
"Tamam siz kafanıza göre takılın."
Ben mutfağa doğru giderken Alec de peşimden gelmişti. Sonrasında hızlıca onu köşeye çektim.
"Alec sakın güçlerini onun yanında kullanma tamam mı? O güçleri benden başka kimse bilmemeli."
"Onu sevmedim." Dedi Alec birden.
"Ne?"
"Sevmedim, gitsin."
"Alec saçmalama, o benim sevgilim."
"Ama sevmedim onu ben. Gitsin."
"Alec kıskançlık yapmanın sırası değil!" Dedim ikaz edercesine konuşarak. Sonrasında Alec alınmış bir halde içeriye dönmüştü. Bense o sırada buzdolabını açtım.
Ama çok geçmeden içeriden Camille bana seslendi.
"Magnus... Magnus kuzenin çok tuhaf davranıyor... Magnus!"
Hızlıca içeriye gittiğimde Alec'i Camille'in bileğini tutarken bulmuştum ve Camille bileğini ondan kurtarmaya çalışıyordu.
"Alec bırak onu! Sana bırak diyorum."
Alec hızlıca koltuktan kalkarken ona sinirle baktım.
"Magnus..."
"Alec odana çık hemen!"
"Ama sana söylemem gereken..."
"Beni duydun, odana çık ve gece boyunca da odanda kal. Yüzünü görmek istemiyorum! Bakma bana öyle ve dediğimi yap!"
Sesim fazla yükselince Alec bir şey demeden merdivenlere yönelmişti.
"O çok garip, böyle garip akrabaların olduğunu bilmiyordum."
"Sanırım onun kalbini kırdım, özür mu dilesem sence?"
"Saçmalama." Dedi Camille elimi tutup beni koltuğa çekerek. "Şuraya bak bileğim morardı resmen. Çok kötü sıktı bileğimi."
Bileğini bana uzattığı zaman benim aklım hala Alec'teydi.
"Ah hadi ama, düşünme şunu." Deyip birden kucağıma oturmuştu. "Ne zamandır görüşmüyoruz ve aptal kuzeninin bunu mahvetmesine izin vermeyeceğim. Artık beni öper misin?"
"Üzgünüm sevgilim, haklısın."
Haklı değildi ama konuyu uzatmak istemediğim için hızlıca onun dudaklarına yöneldim ve sert denebilecek şekilde onu öpmeye başladım. Anında bana sürtünmeye başlamıştı.
"Çok özlemişim seni..." dedi dudağıma fısıldayarak. "Odaya mı çıkalım yoksa burada mı kalalım? Odaya çıksak daha iyi çünkü o garip kuzenin aşağıya iner diye korkuyorum."
"İnmez ama yukarıya çıksak daha iyi yine de." Deyip onu kucakladım. Bunu yaptığım anda beni tekrar öpmeye başlamıştı.
"En azından odaya kadar sabret."
"Elimde değil, seni çok özlemişim."
Onu odaya taşıyıp kapının önünde indirdiğim zaman aklım hala Alec'teydi. Ah lanet olsun, onu bir süreliğine kafamdan çıkarsam iyi olacaktı.
...
Son kısımlarda kustumm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod: 18 Deney Başarısız
FanfictionYıl 2050 İnsanlığa yön verecek deneylerin her geçen gün daha da artması sonucu başarısız olarak tanımlanan deneyler imha edilmeye başlanmıştır. Magnus'tan ise Kod 18'in imhasını gerçekleştirmesi istenmiştir. Aslında deney başarısız değildir ama yar...